Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

7 Şubat 2013 Perşembe

Bugünün hikayesi ama artık dünün hikayesi

Bendeki koştur koştur durumu devam ediyor. Bu sabah da aleacele bir şeyler atıştırıp fırladım evden...
Önce,Üsküdar iskelesi ardından da Beşiktaş motoruyla karşıya geçiş...Motorda giderken,çantamdan Orhan Veli'nin '' Hoşgör Lokantası'' adlı öykü kitabını okudum. Hep şair olarak tanıdığımız Orhan Veli'nin  kısacık öykülerinden oluşan minnacık bir kitap...Vapurla karşıdan karşıya geçmelik...Ben tam da  Üsküdar-Beşiktaş arasında yol alırken,yüzümü Beşikta'a vermişken okuduğum satırlarda -Senin paran Üsküdar'da geçmez diyor,hikayede ki kahramanlardan biri, gözünü pırıl pırıl parlayan Beşiktaş sırtlarına bakarak...Ben de kaldırıp başımı bakıyorum,o sırtlara ama gördüğüm pırıltı,güneş ışınlarının,yüksek beton  binaların camlarına vuran ışıltısı...Enseyi karartmamak lazım ışıltı ışıltıdır.




Beşiktaş'dan  Ataletime yöneldim, beni Ece ile birlikte beklemekteydiler... Kahve üstüne kahveler içtik, sohbet üstüne sohbetler ettik...Ataletimin bizim için hazırladığı hediyelere bayıldık ve  onu daha fazla meşgul etmemek adına oradan ayrıldık.




 Biz Ecekuşumla tekrar Üsküdar yaptık ve ''Közde Biga Köftesi'' yemeye gittik. Oy oy köfteler yine süperdi...Ve yeni bir tatlı denedik, tadı damağımda , galeta unuyla yapılmış, hafif şerbetli bol cevizli, ve üstünde incecik bir kat muhallebi vardı...Ev tatlısıymış. Ben çok ama çok beğendim.Resmini çekmeyi unutmuşum ne yazık ki...



Yemeğimizi yedikten sonra, hadi sana bir Üsküdar çeşitlemesi yapayım dedim. Aziz Mahmut Hüdai'ye gittik ama benim asıl göstermek istediğim bölüm tadilattaydı   geri kalan kısmı ise aşırı kalabalıktı. Bunaldık resmen, kendimizi dışarı attık. Aziz Mahmut Hüdai Külliyesini dört  ya da beş sokak geçtikten sonra, sağdan yokuş aşağı indiniz mi? Uçurtma Müzesi var,çoktandır aklımdaydı... Özellikle çocukları olanlar için uçurtma yapacakları atölye de var içinde...Mutlaka  görmelisiniz. Tüm ülkelere ait çeşit çeşit uçurtmaları...






Müzeden çıktık, biraz aşağı doğru yürüyünce Valide Gülnuş Sultan Camiinin arka tarafına indik. Gitmek isteyenler için bu daha kolay bir yol. Üsküdar iskeleden , Doğancılar yönüne doğru yürürseniz  cadde üstündeki bu kocaman camiyi görürsünüz zaten. Müzeye giriş ücretsiz Web sayfaları da var...

Sayfama'' Google Crome'' dan girenler zararlı içerik yazısıyla karşılaşıyorlarmış, anam bildiğiniz ayile blogu burası, ne zararı:))

6 yorum:

  1. Lâlecim google'dan baktım ama adresi tam anlamadım, köfteci nerede Üsküdar'da

    YanıtlaSil
  2. Günaydınnn , hahaha zararlı ha ay çok güldüm. Öperim.

    YanıtlaSil
  3. Serpilcim tam Üsküdar Kaymakamlığının karşısı...Doğancılar yönüne dön, Üsküdar Kaymakamlığını sor ,eğer bilmiyorsan...

    Laleninbahçesinin selamı var demeyi unutma..Ha bir de o tatlının tadına mutlaka bak.

    Sevgimle

    YanıtlaSil
  4. Zararlı tabii.İnsanların kanına giriyorsun;"şunu yedim bööle güzeldi" falan. Diyette olanlar şikâyet etmiştir.

    Köftecinin gözleri parlıyordu seni görünce. Gidecek olanlar senin ismini verip indirim istesiinler.

    Dün için teşekkürler Lâle'm.
    Ataletim'e de vize için teşekkürler.O bilir :)


    YanıtlaSil
  5. sanat eseri gibi uçurtmalar bunlar
    ayile bloğuna bunu nasıl söyler google :))
    şaşırdım
    öptüm seni kankim

    YanıtlaSil
  6. Teşekkürler Lâlecim, selamını da söylerim, sen o tatlıdan daha tatlısın :)

    YanıtlaSil

içinizden geldiği gibi yorumlayın ama unutmayın ki keser döner sap döner gün gelir hesap döner:))