Dün bütün günü kışlık soslar yapmakla geçirince, akşama haşat bir biçimde tv karşısına serildim. ''Aşk-ı Memnu ''nun Matmazeli Zerrin Tekindor'un sunduğu ''Kentler ve Gölgeler''i izledik. Bu seferki kent; benim için Dante ve Zeya'nın şehri demek olan Floransa idi...İnsanoğlu elle yemek yemeyi ilk kez, Dante'nin doğduğu bu şehirde bırakmış.Yani çatalla yemek ilk kez Floransa'da yenmiş.Bu şehir Romeo ve Juliette'ye esin kaynağı olmuş ve Amasya'ya da ne kadar benziyor...Bir dip not da, Dante'nin ''İlahi Komedya'' sı ile ilgili... kitabın adının bu olması yazarın tercihi değilmiş. O sadece komedya demiş, çok sonraları ilahi bir yazar ve şair olduğu için bu isim konmuş...
FLORANSABugün ''Bozkırın Tezenesi'' Neşet Ertaş'ı da uğurladık sonsuz yürüyüşüne... Almanya'da hapse düşünce kimseler arayıp sormamış Neşet Ertaş'ı, Yaşar Kemal dışında... Geçmiş olsun, Bozkırın Tezenesi demiş ... tezene, telli aletleri çalmaya yarayan mızrap, pena benzeri şeylere verilen addır.O günden sonra bu isimle anılır olmuş hatta bu isimle bir Neşet Ertaş belgeseli var.Kendi gitti türküleri bize kaldı yadigar.
Gittim ben, bugünlük de bu kadar olsun...
eeen dip not. Lizbon'a Gece Treni kitap okuyan kızda yayına girdi...
O sevgili kütüphaneye bir dolu çift kitabım var getireyim mi? diye sordum. Bin dereden su getirdiler :(
YanıtlaSilAmasya başlığını görünce heyecan bastı: )
YanıtlaSilÇok sevdiğim arkadaşım çok sever Neşet Ertaş'ı. Hep aklıma gelir dinledikçe. Adı geçtikçe. Nurlar içinde yatsın.
İnsanın öldükten sonra ardından iyi anılması kadar güzel birşey yok sanırım.
Floransa'yı görünce hemen atladım. Amasya ya gidesim geldi:)
YanıtlaSilFloransa harika bir şehir...
Tekrar görmeyi o kadar çok istiyorum kiii
Zerrin Tekindor ve Floransa ikilisi harika imiş ama ben kaçırdım maalesef. TRT Turk'te güzel programlar oluyor ama yayın akışını öğrenemedim bir türlü. Amasya benzetmesi ne hoş, gerçekten de güzel bir şehir Amasya.
YanıtlaSilÇiğdem'e not: Kadıköy Belediyesinin Muhtar Özkaya Halk Kütüphanesi var Caddebostan'da, oraya kitapları hemen kabul ediyorlar, sorgusuz sualsiz:)
Bu gün iki kitap hediyesi aldım biri Mine Söğüt "Kırmızı Zaman" diğeri, Nazlı Eray "Beyoğlunda Gezersin"
YanıtlaSilBu kadar mı tesadüf olur?
Lizbon'a Gece Treni de gerçekten değişik bir kitap, yazını okuyacağım Lale'cim ...
Meraba,okadar samimi ve yakın buluyorumki paylaşımlarınızı, tanışıyormuş gibi hissediyorum ,o yüzden Lale abla diycem .Biii süredir takibediyorum bloğunuzu,hikayelerimiz hemen hemen aynı yerlerde geçiyor,koşuyolu'nda oturuyorum ve çalışıyorum belki de karşılaşıyoruzdur,bu arada tanışmayı da çok isterim doğrusu :)Ben özellikle çocuk kitaplarını Acıbademdeki sevgi mağzasına veriyorum ihtiyacı olan okullara ve çocuklara gönderiyorlar, vee Amasya ..gerçekten başka bir havası var o şehhrin gidilesi bir yer
YanıtlaSilSevgili Blog sahibesi, madem bu kadar aynı yerlerde doşalıyoruz mutlaka karşılaşıyoruzdur da...Capitol zaten bizim baba evimiz:))) sinemadır, alışveriştir, yemektir hep oradan...Tabiki neden olmasın, neden bir gün karşılıklı birer kahve içmeyelim ki...
YanıtlaSilSevgimle
kankim amasyayı gördük floransayı görmedim diye üzülmeyeyim bari :)))
YanıtlaSilamasyaya benim teyzem de tencere benzetmesi yapardı etrafını saran dağların üstüne bir kapak kapasan tencere gibi derdi
hemen okumaya gidiyorum kitap yazını
lalecim nerdesin ya hadi bugünkü postun nerde seni hergün okumadan işim rast gitmiyor
YanıtlaSiltatlım hadi post bekliyrummmmmmm
Müge Işıl hahahah valla yeni geldim eve, gece yarısı ancak yeni yazı yazabileceğim:))
YanıtlaSilSevgimle
YILLARDIR KÜTÜPAHANEYE GİTME İSTEĞİ İÇİMDE HEP VAR AMA BİR TÜRLÜ FALİYETE GEÇİREMEDİM
YanıtlaSilBAK YİNE DUYGULARIM DEPREŞTİ
TEŞEKKÜRLER PAYLAŞIM İÇİN