Resime tıklayarak büyütürseniz, anne kediyi daha iyi görebilirsiniz.Kedi komşuları doyurduktan sonra sıra geldi bizim evi doyurmaya... Biraz yemeğimiz vardı zaten sebzeli bir şey pişireyim dedim. Baktım dolapta kıymalı soğanlı harcım var. Kabakları halka halka doğradım. Tencerenin dibinde az yağda, ve yedi sekiz diş sarımsakla ve bir kaşık salça ile soteledim. Sonra üstüne kıymalı harcımı koydum. Sıcak su ilave ettim, kabaklar tam pişmeden bir fincandan biraz az pirinç koydum, pişirmeye devam ettim. Pişme işi tamamlanınca da bol derotu koyup altını kapattım. Naziş bayılmış, çok güzel olmuş dedi.
Öğleden sonra, adı Dilber kendi Dilber bir genç kadınla buluştum. Dilber'den daha önce söz etmiştim. Benim çocukluk, gençlik, olgunluk her dönemden arkadaşımın kızı. Ve olacak iş değil ama Dilber'in babası ile benim kocam sınıf arkadaşı.Dilber'le önce Kahve Dünyasında oturduk, birer kahve içtik. Dışarda oturalım dedik ama yandan gelen matkap sesi buna izin vermedi. Zaten acıkmaya da başlamıştık, İçeri girip ikinci kattaki Kafka Kafeye çıktık. Bu arada Alkım Kitapevindeyiz:). Kafka Kafe'nin yemekleri de güzel, içecekleri de. Ben kocaman bir Sezar salatayı götürdüm.Saat üç gibi Gamsegamse'de katıldı bize. Çaydı sohbetti derken akşamı ettik.
Biraz da aşağıda kitaplar arasında dolaştık. Tabi Gamse Hanım benimle dönmedi. Kuzenleriyle bulup akşamın geri kalan kısmına onlarla devam etmek üzere benden ayrıldı.
Kitapda Suskunlar'a devam. Bu arada D&R kitap siparişlerim var. Çok güzel kitaplar çıktı yine. Hepsini aynı anda almanın imkanı yok, gelecek ayın sipariş listesi bile şimdiden hazır.Çok istediğim bir filmi de bulup aldım. Bir Japon klasiği...Japon dramasının en etkili filmlerinden biri olarak gösterilen Nobody Knows-Kimse Bilmez, ‘Cannes Film Festivali’ dahil pek çok ödüle aday gösterilmiş. Yarın sabah izleyeceğim, sakin sakin. Valla bu filmi çok istedim,o yüzden şölee sabah kahvemle izleyeceğim.
Bu akşamın dizisi Seksenler unutmayın:)
Ay kiyamam agac kovuguna nasilda sigismislar,cok tatlilar.Lale ayni masa galiba Kafka kafe ;))nostalji yaptim simdi..Kitaplarda indirim var galiba bircok yerde okudumda,ama hep ben yokken yaa :)iyiki hatirlattin unuttum bak seksenler vardi dimi hadi öpim gideyim...asis
YanıtlaSilNe zevk sahibi bir hanımmış bu kedi. Yaşayacağı yeri ve komşusunu iyi seçmiş doğrusu:))
YanıtlaSilÇok şekerr, ağacın kavuğuna gelesim varr:))
YanıtlaSilSevgiler:)
ağaç kovuğu diyince sincap geldi aklıma ama kediymiş.Annede sotada bekleme de .çok şirinler.
YanıtlaSilkuş mu onlar derken baktım kediymiş :) çok tatlılar.
YanıtlaSilO yavrular pek bi minik daha,şanslılarmış ki size yakın düşmüşler. Ee artık büyütüp başlarını bağlamak da lazım :))
YanıtlaSilÇok şekerler kuş gibi duruyorla uzaktan sahiden de :)
YanıtlaSilÇok tatlılar, ben de uzaktan besleyenlerden, yakında dokunamayanlardanım...
YanıtlaSilNice keyifli günlere: )
çok şekerler kedikuşlar :) Annecik ne güzel bir yer bulmuş yavruları için :)
YanıtlaSilO kovuğa ne güzel yerleşmişler öyle
YanıtlaSilanne çok sert bakmış,
yavrularının fotoğrafının çekilmesine sinirlenmiş :)))
kankim,
pratik kadınsın vesselam,
Karadenizli kadınları böyledir zaten
hemen 2 dakikada 3 çeşit yemek sunmak onların marifeti
kabak yemeğinin lezzetli olmasına şaşırmadım
güneşli günler diliyorum
ay lale abla bana bile şirin gorundu bu kediler..bizim bahcede de bulmuştuk boyle yavrular ama anneleri kesfedildiklerini farkedince topladıgı gibi goturdu yavruları...sizinkilerin akıbeti ne oldu merak ettim zira aşağıdan pek bir ciddi bakıyor anne kedi:)
YanıtlaSil