Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

6 Mart 2012 Salı

yaz kızım, sen de anlat Lale...

Bu günün ilk programı;diyetisyen randevusuydu. Fena sayılmaz...Ama geçen haftalarda çok daha iyiydi. Neyseki verdiğim kilonun hepsi yağ yakarak gitmiş. Bu kısım sevindirici.Son hafta gerektiği gibi yürüyüş yapamadım ve su az içtim. Sanırım ufak aksama o yüzden.Yine de çok iyi dedi.Ödüle devam:))

Diyetisyen randevumu onaylatırken %40 zammı müjdelediler. İçimde bir yuh çektim. RTE ve ailesi sürekli bu hastane ile ilişkide olduklarından, iki yıldır çok fazla gündemde olunca burası lüzumundan fazla kalabalık bir yer oldu. Bizim İlker'in burada doktorluk yaptığı yıllardan da alıştık.Kıyısını köşesini bildiğimiz bir yer. Önce bir dellendim ama sonra çıktık artık bir yola dedim.

Kontrol işim bitince, hadi yine Harem - Üsküdar yürüyüşü yapalım dedik. Hem boğaz havası, martıdır, karabataktır, Kız Kulesidir manzaralı yürüyüş oluyor, hem de yürüyüşe çok elverişli bir güzergah...Menzilde de ev var üstelik:)) Yürüdük ama kapşonumu örttüğüm , gözümde güneş gözlükleri olduğu halde gözbebeklerim dondu sandım. Arada yüzümü yokladım. Yani yüz felci olmamak elde değildi. Böyle sahtekar bir güneş vardı bu gün. Bir de pırıl pırıl parlamaz mı üç kağıtçı:)

Üsküdar'a gelince Kocamın da market gezesi tuttu. Daha doğrusu bir iki aydır büyülü bohça yeşil çay bulmakta zorlanıyoruz. Bu gün Migrosta bile yoktu mesela. Oraya bakalım buraya bakalım derken ben yalpalamaya başladım. Valla ben gidiyorum dedim, O'nu orada bırakıp eve geldim. Arkamdan telefon açtı , bulmuş depolamış:))

Eve gelince hemen kendime bir sıcak çay yaptım. Biraz dinlendim ve Okey grubumla buluşmaya gittim. Oyunun başlarında önde önde gidip tur bindirirken, sonunda düşme hattındaydım:) Bu günkü ödülümü de onlarla birlikte kullandım bu kez. Ödül yemeğim bu kez güveçti... Valla süperdi...Özlemişiz birbirimizi.

Şimdi Buket Uzuner'in yeni çıkan kitabının müjdesini vereyim. Uyumsuz Defne Kaman'ın Maceraları dörtlemesinin ilk kitabı SU-Ben sipariş ettim sanırım iki üç güne kadar ancak elime geçer.

Bir de şiir seçtim size bu gün. Çok uzun olduğu için buraya hepsini değil sadece en sevdiğim bölümünü aldım...

Bekir Sıtkı Erdoğan'dan Maria...


Ben yalnız sana inanıyorum
Yalnız sana, MARYA...
Beni kahrediyor böyle geçen her gece
Bu hoyrat yıldızlar, bu su, bu okyanus, bu yer
Ve gökyüzünde emanet duran şu asma fener.
İnan ki sevgili MARYA
Ne varsa hepsi yalan, hepsi keder
Ve hepsi omuzumun üstünde çaresiz bir yük
Ve hepsi angarya.
Biliyorum bu sabah güneşle beraber biliyorum
Bir vapur demirleyecek bu nankör limanda
Pol'un ebedi matemine rağmen
Virjini olabilirdi bu vapurda
Ama sen yoksun biliyorum sen yoksun.
Baharda geleceğim diyordun hani
Haydi gel daha ne bekliyorsun işte mevsim bahar ya.


Burada adı geçen Pol Ve Virgini Bernardin De Saint-Pierre'nin Pol ve Virgini adlı kitabının kahramanlarıdır. Ortaokuldayken dönem ödevimdi.O yüzden şiirin bu kısmında ben tanıdıklara rastlamış gibi oluyorum:))
Şiirin tamamı için burası

Bir de link size bir armağan niyetine gelsin çünkü bana öyle geldi...Tüm Beyoğlu sevdalilarına ve de Beyoğlu'nu merak
edenlere,orada ki tarihi apartmanların, kiliselerinin, meydanın ,Çiçek pasajının hikayeleriyle hem de. Beyoğlu'nun adının nereden geldiğini ben de bilmiyordum öğrendim ve de şaşırdım. Muhteşem Yüzyıl izleyenler hatırlayacaklar.Dizide sürekli bir Venedikli Tacirin adı geçer, zaman zaman da görünür...Sinyor Gritti...Babası Venedik Devlet Başkanı olmadan önce Beyoğlunda yani o zaman ki adıyla Pera'da yaşarken tanıştığı bir kadından olan gayrı meşru çocuk. Babası devlet başkanı olunca, bakar ki ne de olsa gayrı meşru bir çocuk ve Venedik'de ona ekmek yok. Babasının Pera'da ki evine geri döner ve ticaret yapmaya başlar. Osmanlı-Venedik elçisi olur. O geçerken, Bey oğlu geçiyor, Bey oğlu geçiyor derlermiş. Oradan kalmış Beyoğlu adı. Sonraları bir Osmanlı cellatının elinde can vermiş. Artık izlerken bir başka bakın Gritti'ye...Yalnız şu anda resimde gördüğünüz oyuncu değişti. Artık bu rolü Elveda Rumeli'nin kaymakamı oynuyor.


Bu günün dağarcığında bunlar vardı.

11 yorum:

  1. Bahar gelemedi bir türlü, o kadar da çağırıyoruz, nazlanacağı tutuyor..
    Kitap hakkındaki yorumlarını bekliyorum:)
    Güzel bir gün diliyorum:)

    YanıtlaSil
  2. Lale abla nasıl sonuna geldim anlamadım okurken. Bir telaşla okudum ki sonra nolmuş diye sorma bana noluyorsa: )

    Giden kilolar için tekrar çok tebrikler.

    Şiir de güzeldi.

    Bu arada fragmanı gözüme ilişti de, TRT'de de Osmanlı ile ilgili dizi mi ne başlıyormuş, gördün mü? Yanlış mı gördüm?

    YanıtlaSil
  3. Lalem,günün aydın olsun...
    dizi nelere kadir ,
    millet tarih meraklısı oldu.
    tarihçilere gün doğdu.
    her kanalda birisi anlatıp duruyor.

    YanıtlaSil
  4. Ben de akşam iş çıkışı yürüdüm eve. Soğuktu baya. Gün içinin sıcaklık derecesini zaten senden öğreniyorum :)
    Şu büyülü bohçayı da çok duymaya başladım. Merak ettim şimdi iyice. İlk fırsatta deneyeyim ben de.

    YanıtlaSil
  5. Biz de dün akşam okey turnuvamızı bitirdik. 12 kişilik bir grupta beşinci oldum. Eh bununla da avunuyorum nihayetinde :)

    YanıtlaSil
  6. yine ben tehdit altında yazıyorum =)..

    bu oyuncu iyiymiş değişmeseymiş keşke.. =P..

    ben biliyodum beyoğlunun adının nerden geldiğini..=P..
    semt semt bizansça isimleri de meraktan araştırmıştım bi zaman.. siz scutarililier.. ilgilenirseniz.. pisinin derinlerinde bir listemolacak.. gerçi kocakocakitaplar da var.. bu konuda..

    bu sabah iyi geldin.. nedense öfkeli başlamıştım güne..
    adrenalin giderici niyetineokudum..
    öperim...


    atalet...

    YanıtlaSil
  7. Kilolar gidiyor, yavaşlaması bildiğim kadarıyla normal ve beklenen bi durum. Harika...
    Şiir süperdi, çok hoşlaştım.
    Dolu dolu, dopdolu günler geçirmeni diliyorum.
    seviyorum seni.

    YanıtlaSil
  8. Buket Uzuner'in yeni kitabı mı?
    Hımmm. Kumral Ada Mavi Tuna'nın tadı halen damağımda.
    Sevindim kilolara. Bir yerden sonra durur vücut, direnir sakın pes etme Lale olur mu?

    YanıtlaSil
  9. blogumda cevap yazdım ama burayadayazayım ıstedim sağol desteğin için bizde kesinlikle düşünmüyoruz evi bozmayı asla herşeyden önce anılarımız var :) bende tanışmak görüşmek istiyorum maltepedeyiz havalarbir ısınsın gelelim görüşelim isterim kızlara selamlar sevgiler öpüldünüz :)

    YanıtlaSil
  10. kankimmm bilgi dolu bir yazı için teşekkürlerr
    beyoğlu bilgisini çok sevdim
    derya gibi kadınsın şekerim
    öptüm seniii

    YanıtlaSil
  11. Siir cook güzel,bak bildigim bir sey buldum :)Beyoglu`nu okumustum bir yerde ama nerde onu hatirlamiyorum.öpüyorum.asis

    YanıtlaSil

içinizden geldiği gibi yorumlayın ama unutmayın ki keser döner sap döner gün gelir hesap döner:))