Dali sergisine gidince serginin olduğu salonun tam karşısındaki tek kubbede Hayvanlar-Kuklalar sergisini kaçırmamız konusunda Gamsegamse tarafından tembihliydiktek kubbe salonunun kubbesi:)
Usta sanatçı, Saim Bugay'ı ölüm yıl dönümü değil, şubat ayına rastlayan doğum yıl dönümünde anmak amacıyla üç yıldır yapılan bir sergi bu. Bu yılki serginin konsepti ve konu başlığı 'HAYVAN''dı.
Ben size sergide en ilgimi çeken objeleri resimledim ama özellikle dikkatimi çeken şu altta gördüğünüz resim.Burada , parmaklılar içinde, fareler tarafından yenmiş kitaplar, daktilolar, miğferler, askeri şapkalar,hakimlerin celse açmak ve kapatmak için kullandıkları tokmak gibi şeyler var. Bu, Ergenekon tutuklamaları ve son tutuklamalar için yapılmış... Bakarken bile tüylerim diken diken oldu.
Sergi Tophane-i Amirane'de 1-Mart'a kadar devam diyor ve ücretsiz geziliyor.
Tophane'de işimiz bitince bir şeyler yemek istedik. Biraz da benim diyetime uygun olmalıydı. Antrepo 3 de ki Van Gogh sergisine gideceğimiz için oralardan fazla uzaklaşmak da istemiyorduk derken Uğrak Cafe'yi gördük. Görünüşte basit bir tostçu görüntüsünde ama içeri bir göz atınca, anladık ki, iş yerlerinin yoğun olduğu bir bölge olduğu için diyet yemek hazırlamakta usta olmuşlar. Bana süper bir salata üzerinde ızgara edilmiş tavuk parçaları getirdiler yanında da ısıtılmış esmer ekmek. Sos olarak sadece hafif bir nar ekşisi koymuşlardı. Nasıl lezzetli olmuştu anlatamam. Gözümün önünde dönerleri götürenlerin gözleri benim yemekte kaldı. Niyeyse böyle bir kaderim var:)
Yemekten sonra Van Gogh sergisi için Antrepo 3'e geçtik. Bu sergi dijital bir sergi. Van Gogh resimleri içinde yüzdük neredeyse. Çok keyifli bir oluşum gerçekleştirilmiş. Yalnız sabah saatlerinde gezin veya biletlerinizi biletix'den alın. Feci bir kuyruk oluyor ama hızlı ilerliyor neyseki. Yerlere serildik, oturduk, bağdaş kurduk, gezindik. Harika bir müzik eşliğinde içimize renkler doldu. En sevdiğim tablolar gözümün önünden defalarca aktı gitti. Bu sergi mayıs ayına kadar gezilebilecek.
Bu sergiden çıkınca hadi tam olsun dedik ve İstanbul Modern'de müstakil ressamlar ve 1950 li yılların soyut resim çalışmaları yapan ressamların resimlerinin olduğu sergiyi gezdik. Nuri İyem , İbrahim Çallı, Avni Arbaş,Bedri Rahmi Eyüboğlu,Nurullah Berk'lerle gözlerimiz bir başka şölene tanık oldu.
Bu keyifli gün şurada son buldu.Şimdi sırada , Sabancı müzesindeki Rambrant ve Çağdaşları sergisi var...
not: Yorumları yazdıktan sonra uçtu sanmayın yorum denetimi koydum birazcık:))
Biraz önce yazdığım yorum uçtu galiba. Kuklalar- hayvanlar sergisini kaçırdığımıza üzüldüm, sizden ilk duyduğumda planlamıştım fakat haftaya çok geç oluyor maalesef
YanıtlaSilSanatla dolu güzel bir gün geçirmişsiniz.Biz de bugün kızımla önce DALİ'ye,sonra VAN GOGH'a gittik.Dali'nin son gün kalabalığı resmen panik-izdihama dönüşmş.Kalabalıkta nefes alamadık.Birçok resmi göremedik,çok az fotoğraf çekebildik maalesef.Kendimizi dışarı attıktan sonra aklıma geldi Kuklalar- hayvanlar sergisi.Ama geri dönemedik.Van Gogh için de çok sıra bekledik.Çok beğendik.Hediyelik bölümünde iflas ettim resmen.
YanıtlaSilHe hee Dali'den anlamam ama Van Gogh severim, ne güzel bir sergiymiş.
YanıtlaSilFotoğraflar için teşekkür ederim, gitmiş gibi oldum. Kuklalar çok ilginç kedi kokum olmasına rağmen o kediyi çok beğendim. Fobim için imgeleme yapıyorum belki ondan sevimli geldi.
Diyet yemeğin anlattığına göre iştah açıcı hem de diyet.
Günün finalinin manzarasına bayıldım.
Hepsi çok güzel Lale'cim ne iyi yapmışsın.
YanıtlaSilSevgiler ...
Sergi kadar mekan da güzel son fotoğraftaki. Bu haftaki planında neler var??
YanıtlaSilCanim ay bunu yayinlama ama cok güldüm su üstteki yazina :)))) döner tabiiii.. sergiler süpermis.Enise rahatsizlaninca anca müzeleri gezebildik.cook öpüyorum...asis
YanıtlaSilhahhah Asisim ya, yayınladım beraber beraber güleelim diye:))
YanıtlaSilSanatla iç içe bir gün yaşamaktan güzel ne olabilir, harikasınız çok iyi yapmışsınız.Bunca güzel şey gördükten sonra insanın içini yaşama sevinci kaplıyor değil mi?
YanıtlaSil