Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

12 Kasım 2011 Cumartesi

Cumartesi yazısı 2

Hiç Kadıköy gecesi yapmadıysanız, çok şey kaçırmışsınız demektir. Haftasonları özellikle doyumsuzdur. Köşe başında , tüm dünyadan soyutlanmışcasına saksafon çalan adamıyla, Kilisenin önündeki meydanı mesken tutan darbuka ekibiyle, kahvehaneleri, açık hava restoranları , mis gibi çörek, börek kokuları saçan türlü çeşit fırınları pastaneleriyle her zevke hitap eder. Aklınıza gelen her yayınevinin kitapçı dükkanı, ikinci el tezgahları, otantik takıcıları hiç bir şey almasanız bile gezin, girin çıkın.

Biz bu akşam aynen böyle yaptık. Hava biraz soğuktu ,ellerimizi ceplerimize soktuk, yağmur çiseledi kapşonlarımızı kapattık. Üşüyünce birbirimize sokulduk. YKY'nin kitap dükkanında kök saldık ,%20 indirimi görünce sürü kitap aldık, hatta Gamsegamse öğrencilerine okumak için bile çok güzel kitaplar aldı. Benim kitaplarımın adları :Peruk Gibi Hüzünlü ve Zafir Konağında Bir Tuhaf Zaman.Artık okudukça konuşuruz hakkında. Şimdi okuduğum kitap Ayşe Kulin'in son kitabı ;Gizli Anların Yolcusu..... Mercana, Baylana uğramadan edemedik. Ecemin kulaklarını çınlata çınlata fare pasta yedik.En sonda Penguen ve Uykusuz alıp eve geldik. Mizahsız dönmüyor dünya. Biz küçükken Akbaba ve Papağan dergileri vardı. Her sayısı mutlaka gelirdi eve onları Gırgır ve Fırt takip etti sonra. Peki Usturayı hatırlayan var mı?ben bayılırdım onu okumaya...

E yeter bu kadar gece gece dimi...

7 yorum:

  1. Sen artık ele-güne karıştığına ve kestane mevsimi de geldiğine göre bir Baylan paklar bizi.Öncesinde ıslama köfte tabi..

    Lâle'm sen yoktun ya bu sayfa pek hüzünlüydü. Bir daha asla ıssız kalmasın buralar diyor ve öpüyorum.

    Ece

    YanıtlaSil
  2. Kitap kılıfı ne şahane bir fikir.
    Kadıköy akşamlarını çok özledim, bu yazıda da Baylan'da aklım kaldı nedense:)), ay sonuna doğru iki günlüğüne geleceğim İstanbul'a artık bir Kadıköy sefası şıkıştırırım diye düşünüyorum araya:)
    Lale'cim, blog yazılarıyla sesini duymak çok güzel sevgiler ...

    YanıtlaSil
  3. Ben de dün kitap fuarına gittim ve öyle çok çınlattım ki senin ve Leylak Dalı'nın kulaklarını :)

    YanıtlaSil
  4. Okuyamadığım her kitap için bile, kulaklarını çın çın çınlatanların biri de benim Lale Ablaaaa..

    YanıtlaSil
  5. Kadıköy bi tanedir. Her saatte, her mevsimde güzeldir. Siz de hakkını vermişsiniz. O fareden yemedim sanırım hiç, içinde kestane mi vardı yoksa ?

    YanıtlaSil
  6. Ne güzel anlatmışsınız Kadıköy gecelerini ,çok hoşuma gitti...
    Fare pasta da ne orjinalmiş,çok sevimli...Baylanda sadece kup griye yemiştim ama o da çok tatlı.

    Güzel günler diliyorum...

    YanıtlaSil
  7. kadıköy yapmak lazım bir akşam demek ki, seninle
    iyi okumalar
    babacığına iyilik sağlık diliyorum lalecim,
    ödül kitaplar için de tebrikler sana
    buzz gibi bir Ankara gününden sana öpücükler :))

    YanıtlaSil

içinizden geldiği gibi yorumlayın ama unutmayın ki keser döner sap döner gün gelir hesap döner:))