Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

20 Eylül 2011 Salı

keyifsiz

Çok keyifli bir yazı olabilirdi... Size dün akşam Zeya, Ebrucuk ve Zuz ile payllaştığımız sohbet dolu geceyi, tren yolu boyunca yaptığım o güzel yürüyüşü, sabah Zuz'un kitaplığını karıştırıp bulduğum 20--25 sayfalık kitabı yeşil çayımla payşalmamı anlatacakrım ama yok, bu ülkede mehter marşı formunda giden yürüyüşte geri adım kısmına geçtik yine... Ankara'da olan patlama yine bize hatırlatmasını yaptı... Size rahat yok, her lokmanız boğazınızda kalacak, azcık güldünüz mü arkasından gelen yüzünüzde donacak dedi... RTE yeni rolünün peşinde koşadursuuun...

Patlama haberini duyar duymaz ilk iş Leylak Dalıcımla haberleştim. Çünkü ona yakın bir yerde olduğunu tahmin ettik. Ettik diyorum çünkü, hayatında yön duygusu nedir bilmeyen ben asla bunu tahmin edemezdim ama neyse ki kocam , bir kere gittiği yeri sonra helikopterden bile gösterebilecek yetenek de...Bomba patlayan yer Leylak Hanımlara çok yakın dedi. Tüm Ankaralılara geçmiş olsun...

Bu sayfanın yazarının; kendine ait bir siyasal görüşü her ne kadar dandiri dindiri , dünya yansa bir halbur samanı yanmaz görünse de , bir yaşam felsefesi vardır elbet, ama burası yeri değildir O'nun içinA ama yetti yav artık, tak dedi... Her yaptığınızın alltından bir şey çıkması, kendi evini bırakıp başka köylere gelin başı bağlamaya giden yönetici gürühu, her şeyi eline yüzüne bulaştırmalar,yok HES adı altında yaptığınız PES doğrusu dedirten uygıulamalarınız, ülen sizin yüzünüzden millet tarlayı çapayı bıraktı, eline pankart aldı dere tepe geziyor, yok yaptığınız gizli görüşmelerin bile ertesi gün beşikte uyuyan bebelrin bile kulağına gelmesi ... İyi ilişkiler içinde olduğumuz bir komşumuz dahi olmaması, kalmaması.... İnsan bazen düşünüyor ya biz gökten mi indik diye...Terör örgütünün artık okul kapılarında katliam yapacak boyuta gelmesi yani say say bitmez.

Bu keyifsiz yazı bitsin



.

8 yorum:

  1. keyfimiz kaçtı tabi kankimankara ne kadarlık bir yer ki zaten
    bugün şükrettik işteydik izin alıp da kızılaya gitsek oradan geçme ihtimalimiz çok fazlaydı
    yazık orada ölenler belki de seyyar satıcılardı
    çünkü öyle cıvıl cıvıl bir yerdir ki orası
    olan ölene yaralanana oldu
    şu terörün dibi hala neden kurutulmaz acaba
    vahim vahim

    YanıtlaSil
  2. cok içim yandı cok, ipin ucunda hayatlar yaşar olduk, heran herşeyin olabileceği güvensiz hayatlar

    YanıtlaSil
  3. Hem de nasıl kaçtı keyfimiz; bu son olsun dedikçe daha da büyüyor yapılan şiddet. Sözün bittiği yerdeyiz yine Lale'cim, çok üzgünüm çok ...

    YanıtlaSil
  4. Bir de üstüne dedi ki barınç "ana muhalefete bilgi veremezdik, verseydik işportaya düşerdi bu iş" ağzımı bıraktım neremle güldüm bilemedim. Güldüm yani ağlanacak halimize :)

    İşte bu da sonunda susamamış konuşmuş bir izleyici :)

    YanıtlaSil
  5. artık söyleyecek söz bulamıyorum bu konuda ben Lalecim.

    YanıtlaSil
  6. Telefonlara sarıldık, merak ettik ordakileri. Bu ne hal dedirtiyor ve daha önce de dediğim gibi şans eseri yaşıyoruz sanki...

    YanıtlaSil
  7. Hangi birini anlatalım yapılanların, yetmez ki..?

    YanıtlaSil
  8. Herkes ektiğini biçecek diye düşünmek istiyorum...Gün olur devran döner, bugünlerde geçecek ama izleri nasıl silinir bilemiyorum :(( O gün kuruyemişçide çalışmaya başlayan çocuğa mı yansam, pırıl pırıl dört kız arkadaşın, dört tane ..... (yazamıyorum) kalleşçe vurulmasını mı ? RTE İsrail'e kafa tutacağına, buradkine bir zahmet bakıversin..Güzel günler görecek miyiz gerçekten ?

    YanıtlaSil

içinizden geldiği gibi yorumlayın ama unutmayın ki keser döner sap döner gün gelir hesap döner:))