Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

18 Mart 2010 Perşembe

Bu gün Cancan geldi. Biraz oynaştık sonra soluğu dışarda aldık. Hava göründüğü gibi değilmiş, soğuk fena çarptı suratımıza. Biraz bizim markette gzdik bisküvi falan aldık. Zaten O'na kalsa marketin yürüyen merdivenlerinden aşağı inse, koşup pastaneden mama alsa aynı hızla asansöre koşsa, yukarı çıkıp toplarla oynasa... Artık alıştılar O'na, neredesin diye soruyor, çalışanlar.

Eve geldik. Sebzeli somon balığı pişirdik. Patates, havuç, maydonoz,bir kaç arpacık soğan ve bir ,iki diş sarımsak bir tatlı kaşığı kadarda sızma zeytinyağla pişirdik. Pişmesini sabırsızlıkla bekledik. Kucağımda Cancan sürekli pişti mi diye tencerenin kapağını açıp kontrol ettik. Yedik içtik şimdi iki saattir uyuyor. Ben de akşam yemeğimizi koydum pişmeye kuru fasulye ve bulgur pilavı.

Dün Üsküdardan gelince dolma sardım yarısını pişirdim yarısını dondurucuya koydum. Karagün dostu olarak. Bir tencerede nohut haşladım yine dondurucuya attım. Pazı temizledim doğradım yallah dondurucuya. Nazlı için ısırgan otu temizledim( Anneannem yaşasaydı da parayla ısırgan aldığımızı bilse ne yapardı acaba). Isırganlı börek olmak üzere zeytinyağ ve soğanla sotelendiler. Şimdi bana nasıl dan din geziyosun, okuyosun , film izliyosun demeyin daha. Var işte bununda bir raconu gördüğünüz gibi:)))Arada bir böyle oooooo domestika domestika oluyoruz.

Akşam Aşk-ı Memnu var. İki haftadır hızlı gidiyor. Böyle giderse bilmedin iki hafta içinde bitmesi gerekiyor. Dün gece kitap okurken uykum geldi, kitabı bıraktım , biraz uyudum hatta ,zırt uyandım. Cöm cöm bakıyorum, sanırsınız çok uyumuş uykumu almışım. Yavaşcacık kalktım ve bir film izledim. Çoktandır böyle güzel bir romantik -aile komedisi izlememiştim. Orjinal adı; Dan In Real Life, Türkçe adı Şamar Oğlanı 2007 yılında çekilmiş bir film.

Konusu.Dan Ashburn, yalnız bir baba ve yazılarında sorunları olanlara öğüt veren ünlü bir köşe yazarıdır. Bir aile toplantısında tanıştığı Beth’e aşık olur.
Beth güzel, zarif ve eğlencelidir ancak ortada bir sorun vardır: Beth, Dan’in erkek kardeşinin kız arkadaşıdır! Bu durumda acaba Dan okurlarına verdiği öğütleri kendisine uygulayabilecek midir?

Şimdi Cancan uyanmadan bir de kahve keyfi yapayım...

6 yorum:

  1. Her gün ne yemek yapsam diye düşünmek yemek yapmaktan daha yorucu.Somon balığı fikri iyi oldu:) Dün ben de o filmi izlemeyi çok istemiştim,olmadı.Şimdi sen övünce daha çok üzüldüm.
    özlem

    YanıtlaSil
  2. Yürüdkten sonra bizimkide hiç durmadan koşacak gibi, biz de peşinde tabi. bahara gelmesi iyi bu açıdan dışarda gezer evde bol bol uyur inşallah. Ne güzelmiş film rast gelirsem izleyeyim.

    YanıtlaSil
  3. kankimmm,

    can can size neşe ve enerji vermeye devam ediyor ne güzel
    çocuk olmak ve hiç korkmadan koşmak süperrrrrrr

    aşkı memnu'da olan matmazele oldu şekercim,
    kadın sustu sustu sonunda bülbül gibi şakıdı ama,
    bir işe yaramadı :)))

    YanıtlaSil
  4. bayılıyorum enerjine. hem eve hem dünyaya yetişmene. Vallahi bak.Çok yaşa, hep mutlu ol İnşallah tatlım.:)Büyük keyif yazdıklarını okumak. Resmen pozitif enerji saçıyorsun ve ben tembele kalk çalış ülen dedirtiyorsun.:)

    YanıtlaSil
  5. somon balığına ortak olasım geldi :)

    YanıtlaSil
  6. bilmeyenler öğrensin senin nasıl becerikli olduğunu ve bu sayede nasıl gezebildiğini:))) ellerine sağlık.
    cancanlı keyifler:)))

    sevgilerimle

    YanıtlaSil

içinizden geldiği gibi yorumlayın ama unutmayın ki keser döner sap döner gün gelir hesap döner:))