Sabah Gamsegamse'nin anneeeee Tuçe kahvaltıya geliyo diye, yattığı yerden bağırışıyla uyandım ki saat 10 olmuş. Naziş gitmiş duymamışım, koca gitmiş duymamışım. Hey gidim hey , anneannem sağ olsaydı ne kızardı. Evlenirken, ataş gibi olcan dedi bana, bi bastığın yere bi daha basmayacaksın dedi ooo bizde ev boşalmışta pireler ıçmuş bir yerlerde haberimiz yok.
Biraz daha yatakta oyalanıp kalktım, kahvaltıyı hazırladım, zaten poğaçalarımız vardı, Tuçe de simit getirmişti. Birlikte kahvaltı yaptık. Hemen salonu toparladım, onlara yine bir yiyecek , içecek ,kuru yemiş tepsisi hazırladım ve onları ders çalışmaya bırakıp, günlük işlerimi yapmaya koyuldum.
Dün akşam kitabımı bitirmeden yatmadım. Uçurtma Avcısını. Son bölümlerinde ağlaya zırlaya bi haller oldum. Naziş de tam kendime çay hazırlayıp okumaya çekilirken Lipton Huzur vermişti, al anne bunu dene çok rahat uyuyosun hem de demişti., tadını pek sevmedim ama sanırım onun da etkisiyle küp gibi uyumuşum. Kitabı tavsiye ediyorum. Konusunu bir önceki yazım da kırmızı harflerle yazmışım zaten. Dili çok güzel, anlatılanların gerçek olduğunu bilmek insanı daha da sarsıp kitabı daha da etkileyici hale getiriyor. Afganistan hakkında okuduğum ikinci kitap bu, ilkini de aşağıda tanıtıma aldım, çünkü bunu da okumanızı tavsiye ediyorum.Bilirsiniz ben şunu bunu okudun beğendim beğenmedim derim ama kolay kolay kitap tavsiye etmem.
Belgesel yapımcısı Siba Shakib, Afganistan´daki bir mülteci kampında tanıştı Şiri-Gül ile hayatını anlatan bu kadının yaşama gücü ve direnciyle büyülendi. Şirin-Gül, bütün Afganlı kadınların trajik yaşamlarının ete kemiğe bürünmüş bir örneğiydi ve tam karşısında duruyordu.
Şirin-Gül, yalnızca açlıktan, yoksulluktan, hak ve hukuksuzluktan değil, Kızılordu´dan da, Mücahidin´den de, Taliban´dan da kaçmak zorunda kalmıştı yaşamı boyunca. Hem de uğradığı baskılara, işkencelre, tecavüzlere karşı.
Pazar günü Zuz kahvaltıya gelirim demişti ama sonra kahvaltı sonrasına bıraktı. Bnede mücver olayını kıymalı poğaça olayına çevirdim. Baktım dolapta iki tane haşlanmış patetes var , birazcık kıymalı iç ayırıp onlarıda içine ezdim ve böylece Gamsegamse'nin de istediği oldu. Çünkü O patatesli içle hazırlanan böreğe poğaçaya bayılır. Zuz gelince birlikte ikindi çayı içtik. Biraz didiştik çokça gülüştük ve çok geçe kalmadan akşam yemeğini de yanına alıp gitti)).
Bu gün pazarımız var, birazdan çıkıp dolaşacağım, şimdi yiyecek dışında ne saçmalık varsa alır gelirim yine)).
HADİ BAKALIM İYİ BİR HAFTA OLSUN HEPİMİZE
Uçurtma Avcısını okumaya yeni başladım,okuyan herkes ağlamış,bende ağlayacak mıyım merak ettim şimdi?Birde pazar deyince içim cızladı.İstanbul'un pazarlarını özledim.
YanıtlaSilbu benim izlediğim belgeselin kitabı mı ki..
YanıtlaSiliranlı bi kadın gazetecinin..
afgan kadınlar ile ilgili belgeseli..
okumalı
kadın öyküleri her zaman okunmalı..
patatesli poaça kaldı mı..=P
atalet..
Bir hız var senin yazılarında Lale abla. O yoğunluğu, koşturmayı bu kadar keyifli anlatabilecek kaç kişi var acaba? :)
YanıtlaSilkankiii
YanıtlaSiltavsiye kitaplarını alıp okuyacağım sıraya koydum
poğaçaların kokusu burnuma geldi canım
bu saatte ofisteyim ve acıktım :((
iyi haftalar sana da
selam canım
YanıtlaSilben de akşam biraz acıkır gibi olunca hemen puaca yaptım eh eşimde bu süprize bayıldı çokca yuğurdum birazını pişirdim diğer kalanını yumurtasını sürüp buzluğa attım iyi oluyor buzlu buzlu pişiriyorum yeni yapmış gibi oluyor
evet yaa sensiz tiyatro içime sinmedi ve biletde elimizde kaldı neyse kısmet değilmiş birdaha ki sefere diyelim,
kitabı buralarda bulup okuyacağım sevgiler.
Lale abla kitap noktasında ikimizde buluşmuşuz ne güzel. E dostların gönülleri bir olur derler ya öyle olsa gerek. Sizin kitap tavsiyelerinizin önemsenmesi gerekir. İyi bir okucusunuz takip ettiğim kadarıyla. Sevgimizle...
YanıtlaSilselam canım,
YanıtlaSiltaze sıkılırsa daha iyi ama ben tembellik yapıp hazır cappi yüzde yüz kullandım,evet yağlama yoktu ama ev yapımı mantı vardı
neyse birdahaki sefere diyelim sevgiler öpüldünüz efem.
Uçurtma avcısını geçen ay bitirdim.Bi solukda geldi geçdi.Çocuk dolayısı ile biraz zor kitap alır olmuşdum elime, ama bu kitap çocuk mocuk dinlemedi ,onu yatağa yatırır yatırmaz hemen okumaya başlıyordum.Sonları benide kahretti :(
YanıtlaSilBu arada anneanne ne güzel söylermiş ataş gibi olmak:)
Lale abla, Uçurtma avcısını haftasonu bitirdim, ve yarın ( aslında bugün için taslağa yazmıştım. Çok beğenerek ve üzülerek okudum aynı şekilde, kızdım afgan halkına bunca acıyı yaşatan zihniyete. ağladım bol bol.
YanıtlaSilsizede iyi bir hafta olsun :))
YanıtlaSil