Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

9 Ocak 2008 Çarşamba

kaçan balık gerçekten büyük mü olur ???

Yılın ilk haftasını geride bıraktık bile. Aile olarak da ülke olarak da pek iyi başlangıç yapamadık. Hastalıkla başladık, Diyarbakır olayı ile de sarsıldık.
Sabah bir program izledim. Fırsatlarla ilgili idi. Hayatınızın fırsatını nasıl yakalarsınız, ayağınıza gelen fırsatı tepermisiniz, talih kapıyı çalarken ülen kim bu kapıyı çalan , bu ne gürültü der kovalarmısınız. Önüme gelen fırsatı değerlendireyim derken, anayol dan sapıp, asıl hayatınızın fırsatınımı kaçırırsınız , ya da her fırsatı değerlendiren fırsatçılardamısınız. İşte bu gibi sorulara cevap arandı. Programı izlerken ben de kendimi düşündüm tabi, acaba şöyle mi yapsaydım o zaman falan diye. Mesela, okulu bitrdiğim yıl, Akbank Eleoktronik merkezi sınavlarından hatırı sayılır bir puan almıştım. Ama işe başla yazısı gelince , attım. Şimdi emekli bir bankacı falan olurdum herhalde. Sonra biliyosunuz çoğunuz , modelistlik yaşamı. iş hayatımda yaşadığım renkli anları düşünüyorum. Tanıdığım insanları. Onları yaşamamış olsaydım, hayatımda bir renk eksik olurdu kuşkusuz. Burada değil ama blogcu da yazarken zaman zaman anlatmıştım. Odamız Boğaz manzaralıydı. Ve boğaza bakan duvar tamamen camdandı. Akşama kadar manzarayı içerdik sanki. Yav ne şairane bir cümle oldu. Alpaslan sen bunu değerlendir:)). Çok güzel insanlar tanıdım , ve anaaaa böyle insanlarda olabiliyormuş diyebileceğim insanlarda.
Bi de Nalanın son yazısını düşündüm. Hatırla Sevgili yüzünden o günleri zaten çokça düşünür olmuştum da. Hani yaşayan bilir hesabı. O günleri yaşayan tanıdıklarınız varsa, yada siz o günleri yaşayanlardansanız. Şimdi de çocuk sahibiyseniz eğer. Kalıbımı basarım çocuklarınız apolitiktir. E iyi mi yaptık , kötü mü yaptık. Aman çocuklarımız bizim yaşadıklarımızı yaşamasın, gördüklerimize bir de onlar şahit olmasın derken , aha işte böyle bir meclise sahip olduk. Hiç bir siyasi ideali olmayan , tamamen rant peşinde olanların oluşturduğu bir meclis. Yani en büyük fırsatı kaçırdık galiba.
Bu gün de böyle bir yazı oldu. Hayat devam etti, yemekler pişti yendi, kitap okundu, örgü örüldü:)). Görümcenin grubuyla okey oynandı. Bir ziyafet masasında yer alındı. Anlatıp ağzınızı sulandırmayayım. Gittim ben...

15 yorum:

  1. Lale cim,annem izler Hatırla sevgiliyi ve her konusu oldugunda "Aman Allah bi daha yaşatmasın o günleri"der...
    Dediğin gibi yaşayan biliyo sanırım...
    Ha bak bi de sana ne dicem,
    Bülbülün çektiği dili belasıymış ya benimde yazı yazan elim bela oldu:)geçen günlerin birinde,
    ateşinsesi ne,
    .....................
    .....................
    Ha Dostoyevski de yanlış demiş işte
    sevişmek en tatmin eden doyumdur ve dee tenin aldıgı haz midenin tatmininden önemlidir,ki zaten önce yemek diyenler bence sevişmesin...
    İşte bunları yazmışım!!! sonrasını tahmin edersin sanırım...işte senin fanclup fikri dogdu desem:)))
    öpüyorum....

    YanıtlaSil
  2. ben senin neslinle senin kızlar arasında kalmış ilk apolitik nesilim sanırım. o günleri hayal mayal hatırladığım gibi, unutulmaz anıları var ailemizin içinde... söz senin için yazırım bir gün. ama politik bir öğretmenin dolduruşlarına rağmen biz a politik olduk. bende bazen durur düşünürüm. en kötü fikir bile fikirsizlikden iyi diyerek ama ne yazıkki yine bilgi olsada filkir pek yok üzgünüm olsa tükkan sizin...
    bu arada üzüm üzüme baka baka kararız, snei severek okuyunca snein gibi yazmışım ha?:)))) kimbilir belki bu hafta snein gibide yaşamışımdır ne dersin?
    kabak talısında şeker olmaz mı, şmdi bakıyorum yoksa atlamışmıyım diyerek. yoksa ekliyorum. ama sana özel tabii ki var :))))))))
    senin örgülere çookkk güldüm... bakmadan örebilirsen başın dönmez:)))

    öptüm seni
    sevgilerimle

    YanıtlaSil
  3. görümcem için kötüyüm ben kötüyüm planlar aklına gelirse yaz seve seve yapabilirim bilesin...

    note: şeker konusu düzeltildi...

    YanıtlaSil
  4. ya bi çay koyda içelim,nalana gittim kızı almış bi taşınma telaşı
    mandelaya komşu olacakmış.

    biz şairler neden yazarız bunu anlamak zor,sevdiğim yazarlardan biride murathandır sana ondan bi dize bırakayım zamana dair...

    "sen denize sırtını dönen uykusuz dağlı

    gemiler nerde (ki çoğu hüviyetidir melankolinin)

    nerde aykırı mavzerler (onlara sığdıramazsın ki öfkelerini)

    barut esmeri tenine sevdalarımı sürdüğüm

    nasıl taşıdın bunca yıl delirmiş saçlarında

    o eski şark yelini

    biliyorum dokunsam parmaklarım kırılır

    dokunmasam eşkîya uykusuzluğu çetin silâhlar gibi "

    YanıtlaSil
  5. kankiii,
    "manzarayı içerdik sanki"
    Güzel bir şarkı sözü olur bu,
    harika bir çalışma ortamın olmuş,
    boğaza karşı,
    haklısın apolitik yetiştik biz,
    hatırla sevgiliyi izlerken gençlerin mücadelesine yazık yaa,
    diye izliyorum,
    2000 li yıllarda böyle bir ortam olacağını bilselerdi,
    ne yaparlardı diye,
    boşu boşuna birbirlerini kırıp geçirmişler,
    yazık onlara diye üzülüyorum,
    bir değişiklik olmamış malesef
    hele şimdiki ortamı görünce .....

    YanıtlaSil
  6. İş yaşamınızı, o günlerinizi o kadar içten ve tebessümle anlatmışsınız ki ben okurken huzur buldum. Güzel günlermiş ardından "ammaaan" dedirtmeyen, başka kapıları çok da aratmadan hayatınıza çok şey katmış.
    Eğer yaşam ağınızdan bir balık kaçmışsa da büyük olduğu için değil çok küçük kalıp yaşam ağınızdan sıyrıldığı içindir((:
    Mutluluk sadece tebessüm edebilmektir kendi gülümsemeni mukayese etmeden başkalarının kahkahalarıyla ve kendine düşeni yaşamaksa hayat bugünüde dün gibi "memnuniyetle" hatırlıyor olmanızı dilerim((:
    Sevgiyle...

    YanıtlaSil
  7. Evet kaçan balık büyük olur.Bazen hayat insana öyle oyunlar oynuyor ki...Bizler sadece kaçtığı zaman fırsatları görüyoruz.Olayın bir de kader yanı var ki o daha acı bir konu insan ne kadar uğraşsa da balığın kaçmasına engel olamıyor bu yüzden de fırsat çok önemliymiş gibi de görünebiliyor.
    Ben de o kayıp kuşaktanım bunun için de politikadan hiç hazetmiyor ve anlayamıyorum da. öpüyorum...

    YanıtlaSil
  8. Lale ablaaa, hayat hic firsati kacirttirmaz merak etme.Bence ne yasayacaksan onu yasarsin, ha biraz uzun yoldan ha biraz kisa yoldan.Mr.Destiny diye bir film vardi, tam bu konu uzerine...

    Ha bana gelince , bende yasadiklarimdan pek mutluyum sadece bir sorumun cevabini icten ice bilsemde gormek isterdim.Ilk asik oldugum erkekle evlenseydim ne olurdu acaba...adama yazik olurdu buyuk ihtimal:)

    Valla , bir arkadasimla daha konustuk bu apolitik olma halini ancak bazi kavramlarin ici o kadar bosaltilmis veya gereksiz yere doldurulustu ki bizim donemde, emperyalizm , komunizm kelimelerinden bile korkar olmustuk...

    Peki simdiki genclik neyle vakit geciriyor ve dahiliklerini neyde kullaniyor, bilen var mi?

    YanıtlaSil
  9. Kaçan balık büyük lakin herşey biraz da kısmet Sevgili Lale. İdealsiz gençlik bir milleti boş hale getirmek diyorum ben. Bize fakültede hocamız rasyonel insan yani kendini ilk planda düşünen gerçekçi insan olunmalı derdi. Bir derste hocam dedim olmasın dileriz ama yeni bir Çanakkale yaşamak zorunda kalırsa bu vatan, herkes önce ben derse vatan için kim ölecek... Lakin gençlerin sokağa döktürülüp harcanması da çok acı. O ayrı birşey, bugünlerde Deniz Gezmiş'i anlatan bir kitap okuyorum içim acıdı ona da sağ ve soldan ömrünü veren tüm gençlerede. Sevgiyle kal.

    YanıtlaSil
  10. selam arkadaşım
    geldim buradayım
    Mehmet'in sınavları vardı
    Adana çok güzeldi sıcacık
    burada üşüyorum ben
    bugün kızım ve oğlumla sinemaya gittik Paris'de iki gün
    fena değildi sonunu güzel bağladı
    gitmemişsen birşey kaybetmiş sayılmassın sevgiyle öpüyorum kızlara selamlar

    YanıtlaSil
  11. valla adı talih mi kader mi,kısmet mi neyse ne kadar zorlarsan zorla bazı şeyleri değişriremiyorsun...
    yani benim yaşamımda öyle oldu beki zorlayıcı olmadım,zorlasam çok farklı yerlerde ve bambaşka bir yaşamın için de olacaktım ...ama şimdi ne kadar canım İzmir'imden uzak olsam da ailemle mutluyum ben...
    ah manzaraya bittim ,ne şanslıymışsınız ...ben iir yazmaktan iş yapamzdım herhal...:-)

    YanıtlaSil
  12. Bazen önüne gelenlerin fırsat olduğunu bilemiyorsun, seim yapmak zorunda kalıyorsun ve her şeçim aslında aynı zamanda vazgeçiş.
    kendi adıma geriye dönüp keşke dediğim tek bir şey var. bu da ortalamya göre iyi mi siz karar verin artık.
    apolitik nesil hakksında haklısınız, tabi bizlerde aslında o nesille politik nesil arasındaki kısımdayız, bir kademe üstteyiz işte. kaç nesil sonra bilinç geriye dönecek acaba?

    YanıtlaSil
  13. ben 20 yaşında büyük balığı kaçrımadım daha doğrusu kaçırıldım balıktan:))artık elimde kalanlardan bir şeyler çıkarmaya çalışıyorum bunlardan biride şiir ve ailem.

    aslında beni kaçıranlar yansın ne diyeyim daha .bu dademek oluyor ki hala önümde şanslar var biraz daha sabır diyorum.

    bu arada bana iltifat var yazıda
    çok teşekkür ediyorum ablacığım
    300 tane şiir yazmama rağmen hala yolun başındayım daha tam şair olamadım yani.

    YanıtlaSil
  14. Lale hanım sizi okurken eskiye daldım..Oturduğumuz mahalle, okuduğumuz gazete nedeni ile taşlanan, kurşunlanan evimiz geldi aklıma....olaylar sırasında öğrencilerimi kilitlediğim sınıf....devrimci diye öldürülen arkadaşlar...oğullar....dostlar...düşünüyorum da biz bugünleri haketmemiştik...o günler zordu istedikki çocuklarımız yaşamasın ama yanlış yapmışız ....herhalde...sevgiler

    YanıtlaSil
  15. Kaçan balık büyük olur mu sözünden yola çıkarak söyliyim hayatta iş konularında keşke falan denmiyor. neyin ne olacağı güzel başlayan bişeyin nasıl devam edeceği falan belli değil. Türkiye'de durum bu. mesela ben bankacıydım hem de kariyerim için cok güzel bir başlangıç yapmıştım, sonra butun bankalar kapandı vs.. neyse işte.. Yanin fırsatı yakalasan da birileri elinden alıverebilir heran.. sevgilerrr

    YanıtlaSil

içinizden geldiği gibi yorumlayın ama unutmayın ki keser döner sap döner gün gelir hesap döner:))