Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

16 Aralık 2015 Çarşamba

Öyle işte

Elimdeki nergisleri gören kadın, aa çıktılar mı dedi. Evet çıktılar,
görür görmez aldım hemen. Çocukluğumu  hatırlarken; burnuma gelen mis gibi kokunun nedeni bu nergislerdir işte.  Nergise, Ordu'da sümbül diyoruz biz. Sizin sümbül dediğinize biz ne derdik bilmiyorum.
Ordu'da çiçekler fındık ağaçlarının altında açar. Mevsimine göre, sümbül, anemon ve mor menekşeler...
Her sabah sütçümüz Afife Bacı'nın kapıyı çalmasıyla uyanırdık. Ayar Tamı'ndan yürüye yürüye getirdiği sütün yanında da mutlaka topladığı çiçekler olurdu. Süt stilini boşaltan Annem de mutlaka içine çocukları için büsküvi koyardı. Sütü parasız mı alırdık, hayır ama bu onların arasındaki hoş bir ritüeldi.  Ara sıra da çipil gözlü, çilli suratlı oğlu getirirdi. Başında ortaokularda giyilen  kasketi, elinde kitapları sütü döke saça getirirdi.   Yıllar sonra, Ordu'ya gittiğimizde  kardeşimin eşi çalıştığı vergi dairesi  müdüründen görümcemler geliyor bir kaç gün izin istiyorum demiş, o da görümcen kim deyince beni anlatmış. İzin veririm ama pazar günü benim tekneye yemeğe geleceksiniz hep birlikte ancak o şartla demiş. Nedenini sonra anladık. Çünkü;bizim müdür çıka çıka bizim çilli oğlan çıktı  🤓😎😍. Geçen yıl Ordu'ya gittiğimde, fındık bahçesinden topladığım sümbülleri görürdüm anneme... Kolajın sağ alt köşesindekiler onlar...

Benim çiçekçiden de selam var size,kokinaları benden alsınlar, Üsküdar Vapur İskelesinde sağdan ikinci çiçekçiyim unutma dedi. :) Sıkı pazarlık edin ha..Bayılır pazarlığa. hobisi  ;)

Kış çiçekleri de baharı aratmıyor...

Bu da bu günkü modum...Bardakları bile dizi dizim dizdim...Tatlı Cadı izledim...Benim gibi nostalji seviyorsanız DigiTürk 59.kanalda tvem...


Yeni  kitabım Harper Lee'den, 55 yıl sonra gelen "Tespih Ağacının Gölgesinde"

"Bülbülü Öldürmek" te ki avukatımız artık yaşlandı... Siyahi genci savunma cesaretini gösteren tek avukattı...Üstelik berat ettirmişti... Şimdi kasabaya dönen kızı, babasının o zamanki görüşlerinin değiştiğini düşünüyor...

Kimi için kitabı kimi için annesinin mektubu, kimi icin pullari ya da plakları onun için çok değerlidir, Banka  kasalarinda saklanacak kadar...Bir tek barış umudu girmesin kasalara...Bu kolajdaki fotoğrafları dün İş Bankası Müzesinde çektim...Kiralık  kasalar...

İşte böylee böyle...

5 yorum:

  1. Şu kasvetli havada umut arıyorum. Güneş bir çıkıyor bir kayboluyor.Kış çiçekleri baharı aratmıyor.Savaşa hayır.Sizin yazınız umut veriyor.Gidip bir kış çiçeği alayım.sevgiyle kalın.

    YanıtlaSil
  2. Kış günü evde mis kokulu çiçek bulundurmak ne güzel.Bu arada fanus içindeki bahçelere de bayıldım :)

    YanıtlaSil
  3. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  4. Aaaa çıktılar mı gerçekten.Bizim burada görmedim sanki henüz. Keyfiniz, sıhatiniz daim olsun

    YanıtlaSil
  5. Çiçeklerin ve bebeklerin kokusu paha biçilemez, keyifli günler...

    YanıtlaSil

içinizden geldiği gibi yorumlayın ama unutmayın ki keser döner sap döner gün gelir hesap döner:))