Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

1 Haziran 2015 Pazartesi

Kendimle

Tüm hafta sonunu cumartesi günü Üsküdar nikah dairesindekatıldığım  bir nikah dışında evde geçirdim. Çünkü; Kapodokya tatili sırasında  giydiğim parmak arası  terlikler ve düğünde, kına gecesinde giydiğim topuklu ayakkabılar bana yol,su,elektrik olarak geri döndü...Dizlerime sanırsınız iki yanlarından çivi çakılmış gibi...Ben de ne yapayım aldım buz torbamı,içtim ilaçlarımı yattım yuvarlandım kitap okudum, tv izledim...

Katıldığım nikah çocukluk arkadaşımın oğlunundu...Bu vesileyle uzun zamandır görüşemediğim arkadaşlarımla hele hele Antalya'dan gelen Nurgül ile buluşmak ballı lokma tatlısı gibi oldu
Nurgül benim hem bando takımından hem basketbol takımından arkadaşım...birlikte ilk sigaramı içtiğim,birlikte şarkılardan fal tuttuğum, her sabah okula birlikte gittiğim arkadaşım...Şimdi  torunu bile var... Ama benim için Nurgül, sahilde bizi dalgalar ıslata ıslata okul yolunda yürüdüğüm, sabah uyurken gelip beni burnumu sıkarak uyandıran  Nurgül..

Haydi şimdi de  kitabıma gelsin sıra...daha önceki yazımda da dözünü ettiğim "Sovyet Mutfak Sanatı"ni okuyorum...En sadik okuyucum Serpil önermişti...okuması son derece zor ama çok ilginç bir kitap...Sovyetlerde yayınlanan "lezzetli ve pratik yemekler" kitabının iktidar değiştikçe içeriğinin değişmesinin anlatıldığı bölümler aslında ülkenin sosyo ekonomik yapısını ve siyasal yapısını da anlatıyor... Mesela bir basımda içinde olan Yahudi yemekleri çıkarılıp yerine Ermeni yemekleri konulması gibi...
Bu hafta sonunu kesinlikle kendime ayırdım hatta kahvaltılarımı bile kimsenin kalkmasını beklemeden kendi istediğim gibi hazırlayıp tek başıma tv karşısında yaptım..Şu program çok ilginçti. Baba ve oğul kasaba kasaba dolaşıp yemek yapıyorlar...ve oradaki insanlara yaptıkları yemekleri yedirip, kendi aralarında kıyasıya yarışıyorlar...
Arada  benim gibi yapmayı  denemenizi tavsiye ederim...hiç bir koşuşturma olmadan sakince sadece kendin için yaptığın bir şeyin keyfine varmak da insan ruhu için çok faydalı...Aİlece yapılan, uzun uzun oturulan kahvaltı masalarına bayılırım çokça da yaparım ama böylesi de muhteşem inanın...böylece herkes istediği saatte kalktı, kendi kafasına göre istediği yerde yaptı kahvaltısını...Bazen akşam yemekleri için de böyle uygulamalar yaparım... Mutfak masasına yaprığım yemekleri koyarım aynen açık büfe gibi, herkes istediği kadar tabağına alır ya salona gelir tv karşısına, ya bilgisayarının başına geçer ya da tabak elinde sohbet ede  ede yemek yer... Her şeyi kurallara bağlamanın bi alemi yok...arada benin yolumdan gelin. :)


Bugün sabah yine kalktım bi hafif evi toparladım, yemeğimiz vardı o yüzden yine kitabımı  okudum... Ver Fırına yarışmasını izledim... 

Bugün Berat Kandili hepimizin dualarının kabul olduğu, aklımızı başımıza aldığımız, önümüze çıkan fırsatları değerlendirdiğimiz günlerin başlangıcı olsun...

16 yorum:

  1. Sevgili Lale Hanimcigim,
    Ben sessizlerden Huriye, bir kac defa ses vermistim:) Yazilarinizin hepsi birbirinden güzel.
    Bu arada siz de çok güzelsiniz, ışık saçıyorsunuz.
    Blog yazilarinizi kitaplastirsaniz ne guzel olur.
    Sizi uzaktan seven hayraniniz, sesizlerden Huriye
    Almanya dan çooookkk sevgiler,selamlar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Huriye
      Ne güzel şeyler söylemişsin...evdeki herkese okudum valla. :)
      Yazıları kitaplaştırma konusunu çok okuyuycum söylüyor ama hangi yayınevi ilgi duyar ya da blog okuyucularım dışında kim okur benim kişisel günlüğümü...bir de güncel yazdığım için bir süre sonra yazı eskiyor zaten...Ama anı olarak bir kaç kitap bastırsam ve arzu edenlere heciye etsem ne hüzrl olur...sonuçda ben bile merak ediyorum acaba daha ne kadar süreyle yazarım diye...
      Almanya'ya selamlar sevgilet İstsnbul'dan

      Sil
  2. Yaaa Lale cim bi heves kitabı siparis verdim okuması neden zor?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Özlemcim evet okunması zor nir kitap e Sovyet tarihi de kolay bir şey değil...Ama okumuş olmaktan sevinç duyacağın bir kitap olacak...en azından yatıp şezlonguna okuyacağın bir kitap değil diyeyim anla ...ama ben sevetim bu demir leblebileti...

      Sil
  3. Kandilin mübarek olsun. Daha benim için oralara çok var gibi. Sabah oluyor akşam oluyor sağ ayağımın içi çok ağrıyor. Atalete sorsam yorma kendini bu kadar diyecek ve haklı da. Üstelik parmak arası terlik de giymiyorum ortopedik pabucum var ayağımda. Ayh kendimden şiştim şu günlerde haziranın 12 sinde azcık rahatlayacağım inşallah

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çiğdemcim kolay mıydı yaptığın işler ama sonunda birlikte olmanın keyfi var...işte ona değer...çook öptüm

      Sil
  4. Geçmiş olsun. Arada bir mola gerekiyor. Biz veremeyince bedenimiz verdiriyor zorla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mihribancım mola değil resmen set çekiyor önüme...

      Sil
  5. Hayatina ne guzel bakmis ne guzel gormussun Lale abla ne guzel biriktirmisin anilarini...paylasimlarini okumaya bayiliyorumm....Mine

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Mine
      Ben sanırım mutlu anılar toplayıcısıyım... Kötü anıları hemen siliyor beynim...sanırım bu da hayata karşı bir savunma mekanizması...
      Sevgilet sana

      Sil
  6. En sıkıldığım anlarda yaptığım şeylerden biri de sizin yazılarınızı okumak.Ne güzel belirtmişsiniz mutlu anılar toplayıcısıyım ben diye,keşke her evde sizin gibi bir lale bulunsaydı,insana dinginlik veren.Fahriye 59

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Fahriye
      Çok teşekkür ederim. Sanırım mutluluğu kovalamaktan vaz geçmekle başlıyor her şey... Kovaladıkça kaçan bir şey çünkü :)
      Çocuklarım beni hep güzel hatırlasın istiyorum sadece... Onların eve gelmesine yakın kıyafetimi bile değiştirir evde küçük değişiklikler yaparım...örneğin bir çerçevedeki fotoğraflarını değiştirmek gibi... Çok kolay aslında mutlu anılar biriktirmek...

      Çok sevgiler

      Sil
  7. Loksandra kitabından ilk söz ettiğinde yazmıştın ya, "Mutluluk mu? Hiç aramam, gelip o beni bulur nasıl olsa.."
    Çok hoşuma gitmişti, kitabı da hemen o gün almıştım.

    Çok geçmiş olsun Lâlecim.

    YanıtlaSil
  8. Serpilcim ne güzel bir kadındı Loksandra yav... Yepisyeni kitaplarda buluşalım inşallahhh.

    YanıtlaSil
  9. canım lalem,
    kendinle olmak çocuklar büyüyünce mümkün
    haklısın
    insan ihtiyaç duyuyor
    keyifle ve huzurla olsun her günün
    öpüyorum seni

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fatmacım.evet çok haklısın... Ben de bir kaç yıldır kendime bu kadar vakit ayırabiliyorum...
      ben de seni çook öptüm

      Sil

içinizden geldiği gibi yorumlayın ama unutmayın ki keser döner sap döner gün gelir hesap döner:))