Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

15 Ekim 2012 Pazartesi

bu pazar biz

Sonbahar ekim ayının bu pazarında da bize bir güzellik yaptı ve şahane bir hava sundu. Bilmem bu saltanatımız daha ne kadar sürer, yağmurlar ne zaman başlar bilemeyiz ama şimdilik böyle iyiyiz, süperiz.

Dün Naziş'in haftalardır hazırlandığı sunumu vardı, sundu  gitti, bitti , gitti ve rahatladı artık. Dün akşam ben eve geldiğimde o yatağa bile girmişti. Ancak hafta sonları birlikte kahvaltı edebildiğimiz için, bugünün kahvaltısı daha bir özel hazırlanıyor ve mahallenin  gözümün bebeee:)) simit fırınından alınan, sıcak simitler ve dere otlu poğaçalar masanın baş aristi oluyorlar...Bugün de  aynen öyle oldular..



Sabah kalktığımda tabikitleri de herkesler uyuyordu ya da uyuyor taklidi yapıyordu, ben yeşil çayımı demledim, aldım elime Turgut Uyar'ın ''Büyük Saat''ini bir kaç şiir okudum, ama sonunda mutlaka ''Göğe Bakma Durağını'' yeniden okudum, ruhum beslendi...Böyle yazdığıma bakıp da şiirden çok anlarım iyi bir şiir okuyucusuyumdur sanmayın. Sevdiğim, bildiğim bir kaç şairin  sevdiğim şiirleri var. Mesela kim bilmez- Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı, bir dakika araba yerinde durakladı, neden sonra sarsıldı aaltımdan demir yaylar, gözlerimin önünden geçti kervansaraylar diye devam eden ''Han Duvarları''nı... ya da yaş otuzbeş yolun yarısı diyen Cahit Sıtkı Tarancı'yı... Öyle yani her ortalama Türk şiir okuru kadarım bu konuda...İdare eder beni :)






 Öğleden sonra geç saatte ancak dışarı çıkabildik.Geçen pazar biz evden gezmeye  tozmaya çıkarken , sunum hazırlığı için evde kalıp, arkamızdan melul melul  bakan  Naziş için  sunum bitti ,sundum gitti çok şükür kutlaması yemeği yedik  ailecek... Şura mı? bura mı? derken sonunda kendi mahalle kebapçımızda karar kıldık. Geçen yıl son gittiğimizde her zaman ki gibi bulmamış, hatta ya usta değişmiş ya etler değişmiş diye teesüflerimi iletmiştim kendilerine bu kez aynı kalitedeydi...Burada sadece ana yemeği söyleyip geri kalanı onlara bırakıyorsunuz ve öderken de sadece ana yemeğin parasını ödüyorsunuz.  Biz iskenderlerimizi söyledik mesela... O hazırlanana kadar, salatamız, fındık lahmacunlarımız, sıcacık balon ekmeklerimiz, güveçte erimiş peynirimiz geldi...Ödeyeceğiniz para da dört kişi tıka basa doyup, başka yerde iki kişi için ödeyeceğiniz miktar ve üstelik de  sadece ana yemek için... (Bağlarbaşı, Nakkaş  Tepe yolunda Kardeşim Kebap) görüyorsunuz bizde hizmette sınır yok:)



Bu akşamın tv olayı,Avusturyalı sporcu Felix Baumgartner'in dünyanın merakla beklediği atlayışıydı...39 bin metreden   helyum balonla çıktığı stratosfer tabakasında kendini boşluğa bıraktı ve yere  inmeyi başardı...Serbest düşüşte ses duvarını aşan ilk insan  olarak tarihe geçti...Ama tam indiği sırada , inişini bekleyenler  arasında ki  lezbiyen çift dudak dudağa öpüşerek rol çaldılar:)
39 bin metreden atladı



.


Benden bugünlük de bu kadar şimdi biraz okuma faslı  sonra tumba yatak...

8 yorum:

  1. Burdan da yazayım: )

    Nazlı'yı tebrik ederiz, afiyet olsun deriz: )

    Ben de severim bu tarz kebapçıları/köftecileri. Lezzetli hem de çok hınca hınç dolu olmayan yerleri...

    Göğe bakma durağından selamlıyorum seni...

    YanıtlaSil
  2. Benden de sana selam olsun, günaydınlar olsun Ayşegülcüm...
    Haydi durma göğe bakalım....

    YanıtlaSil
  3. günayıdn lale ablacım... başsağlığın için çok teşekkür ederim.Gene yazın süperdi bayıldım.. sevgiler

    YanıtlaSil
  4. lale ablacım... görüntü süper...
    öğle yemeği öncesi çok fena canım çekti. şimdi yemeği iskender niyetine yerim herhalde :)

    YanıtlaSil
  5. Bu Kardeşler'e bir şans daha vermek iyi olmuş galiba, değmiş bu sefer:)
    Güzel bir Pazar günü olmuş, nicelerine...

    YanıtlaSil
  6. lalem nazlıyı tebrik ediyorum
    o iskender pek leziz duruyor
    felix rekor kırdı ben gerildim tv karşısında
    adam ölecek şimdi canlı yayında ölümünü izleyeceğiz diye
    evet o öpüşmeyi ben de kaçırmadım
    kimin kankisiyim :)))
    magazin bizim işimiz

    YanıtlaSil
  7. Lâlecim gerçekten kaç kişi şiirle ilgilidir, hatta kaç kişi dediğin şiirleri hatırlar kuşkuluyum. Benim oturduğum sokağın adı Ahmet Kutsi Tecer, banka vb yerlerde adresim sorulduğunda birkaç kez tekrarlıyorum olmuyor, genelde heceleyerek yazdırıyorum, tanıyana rastlamadım şimdiye kadar, durum böyle yani :))

    YanıtlaSil

içinizden geldiği gibi yorumlayın ama unutmayın ki keser döner sap döner gün gelir hesap döner:))