Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

19 Ekim 2011 Çarşamba

ölüleri en genç olan ülke bizim ülkemizdir herhalde... Bu ülkede en büyük lüks ecelinle ölmek.
Ne denir ki, duyulan acıyı o analar, babalar, yakınlar kadar hissetmek mümkün mü? Annemi kaybettiğimizde, artık izin sürem dolmuş işe dönüyordum, serviste arkadaşıma, bi bir hafta geçse dedim. O içimdeki yangın geçse, hafiflerse, o kadar yakmasa dedim. -Lale- babamı kaybedeli 10 yıl oldu, o acı orada durur hep dedi.Sevdiğinin acısı , demoklesin kılıcı gibi kafanda sallanır, kendini en iyi hissettiğin bir anda bile kafana değiverir, feleğin şaşar, yere serer seni. Şimdi o 26 aileye mensup herkes , kafasının üstünde sallanan bir kılıçla yaşayacaklar hayatları boyunca...Peki sonra sonra ne olacak, bir sonraki ne zaman diye beklenecek mi?

9 yorum:

  1. Ölüm dendiğinde dilediğim tek bir şey vardır. Sıralı olması ve vakitsiz olmaması... Böyle zamansız ve gencecik ölümleri görünce insan diyor ki bir gün hepimizin kapısını çalacak evet, o zaman lütfen sıralı olsun, vakitsiz olmasın, çünkü evlat acısı kadar insana cehennemi bu dünyada yaşatanı olmasa gerek. Vatanın sağolması, çocuklarımız da sağ olarak mümkün olamıyor mu? Eğer öyle olmuyorsa vatan da sağolmasın, kimse de kusura bakmasın. Vatan dediğin insanlarını mutlu, refah ve sağlık içinde yaşatmak için vardır, cehennem azabı çektirmek için değil.

    YanıtlaSil
  2. Vakitsiz gelen ölüm kadar acı ne var acaba şu dünyada?

    YanıtlaSil
  3. evet vatan filan sağ olmasın, artık evlatlar sağ olsun. yirmi beş sene daha mı çekeceğiz bu acıyı, olmasın vatan sağ olmasın

    YanıtlaSil
  4. Sonrası yok Lalecim bir ömür boyu o acı hep var olacak, hemde hiç azalmadan:((
    heleki bir hiç uğruna olmuşsa...

    YanıtlaSil
  5. en çok neye kızıyorum biliyormusun sevgili lale..gencecik çocuklar ölüyor..o gün kıyametler kopuyor..devletin ileri gelenleri tv lere çıkıp konuşuyor..o yapılacak bu yapılacak deniyor..aradan iki üç gün geçiyor..hayat normale dönüyor..yeni bir olay a kadar..ateş düştüğü yeri yakıyor.o ocaklardaki ateş hiç sönmüyor..artık insanlar çocuklarını askere göndermeye korkuyorlar..çünkü savaş desen savaş değil..bir hiç uğruna kimse evladını kaybetmek istemiyor haklı olarak..yüreğimiz yanıyor..hem de çokk..(ben hülya)

    YanıtlaSil
  6. nasıl acı kor düştü hepimizin yüreğine kendi evladım gibi üzüldüm

    YanıtlaSil
  7. Zero ve sen ne kadar da doğru yazmışsınız.
    Bir insana kıymak hayattaki en büyük terör zaten.Bu hakkı kendinde gören herkes insan değil, hayvan bile olamaz.

    YanıtlaSil
  8. Geçmiyor hiç yakınlarının acısı, sallanan kışıç benzetmesi çok doğru Lale ablacım. Bizi bu kadar alt üst eden bu olaylar o gençelrin ailelerine neler yaptı. Nur içinde yatsınlar.

    YanıtlaSil
  9. geçer mi.. yatağında bile olsa.. evlat acısı diner mi..
    ben kendi canlarını yaktıklarında bile kızıyorum.. sen benim oğlumun kızımın canını yakma bakayım diye..

    artık göstermelik olmasın çözümler.. acılar.. hiç bir şey..
    hayır bi de fırsat bu fırsat.. arkadan aradan yok serbest bırakmalar yok bilmem neler..
    rahat da vermiyorlar ki adam gibi üzülmemize..
    iki dakka el el üstünde oturup kendimize acımıza bırakmaya.. arada hemen bişeyler oluveriyor ülkede..
    bir tetiktelik hali yaşam tatsızlığının yanında..
    üfff...

    atalet

    YanıtlaSil

içinizden geldiği gibi yorumlayın ama unutmayın ki keser döner sap döner gün gelir hesap döner:))