Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

28 Eylül 2011 Çarşamba

Dünden , falandan filandan

Çok keyifli bir sonbahar yaşıyor İstanbul. Eylül başlarında biraz ağustosumsu takıldı ama sonrası güzel geldi. Güneşli bir günün ardından gelen serin akşamların tadına doyulmuyor ama sanırım hava sıcaklığı düşecekmiş..

İlk olarak bir teessüfümü sunayım... Beni izlemeye alan arkadaşlar valla da bir izleyici paneli oluşturmadım ve kimseyi izleme formatı oluşturmadım. Baştan öyle gitti ve öyle devam ediyor. beni izlemeye alıp sonra onları izlemeye almadığım için beni silenlere söylüyorum. Bu tabiki sizin tasarufunuzda olan bir şey diyecek bir şey yok ama merak bu ya kim sildi acep diye tüm isimlere bakıyorum bana da yazık ayol:))

Şimdi de dün akşam bana keyif veren bir mailden söz edeyim. Geçen yıl Kocam bana, sevgililer günü hediyesi olarak, Meral Uyanık'ın İstanbul Rüyası adı altında tasarladığı tabaklardan almıştı .Üzerinden bu kadar ay geçtiği halde Meral Uyanık bu yazımdan haberdar olmuş ve o yazıya çok hoş bir mesaj yazmış. Artık o tabaklar iki kez anlamlı oldu. (resimde tabak ve bu günkü ıspanaklı börek arzı endan eyliyorlar)

Bu hafta pazardan mevsimin ilk ıspanağını aldık. Bir iki pişireyim, sonra sadece börek için dondurucuya atar kendine bir daha bulaşmam... Bir ara ıspanak ekimi durudurulsun, yenmesi yasaklansın diye pankartlar açasım, geceleri yazıya çıkasım vardı... Çünkü bir kez yıkamaya başladım mı? durdurabilene aşk olsun... Bir kilo ıspanağa dereler akar... Öyle bi huylanırım. Bu gün önce kendi usulümde pişirdim. Tencerede bi kıyma , soğan , salça , bir kaç diş sarımsak, karabiber, kırmızı biber alt yapısının üstüne doğranmış ıspanak konur, pirinç yerine de bulgur... Bunu bir de pastırma ile denemenizi öneririm... Bir de sakın ha, yoğurtla yemeyin , bu böle... Geri kalanını da börek içi olarak hazırlayıp, bir tepsi de börek salladım fırına...Hadi mutfağa girmişken, Mihriban'ın kulakları çınlasın, Kış hazırlığı yaptık... Kırmızı biberleri bu kez közlemedim... Çok sıkıcı bir iş anam o... Ben de bir bibere o kadar ayıracak vakit de yok. Onları halka halka doğrayıp, azıcık yağda tavada biraz evirdim çevirdim. Soğuyunca dondurucuya koydum. Bunlar, kışın makarnanın üstünde gelebilir masaya, sarımsaklı yoğurtla meze olarak gelebilir... Yemeklere katılabilir. Aklınıza ne gelirse işte...(Kitabım ve yastığım..yastığım, Beyoğlu sevdamı bilen Ecem'in hediyesi... tamamiyle kendi eseri...kitap okurken , hep kolumun altında, kucağımda olur...ayraç da Leylak Dalıcımdan, beyaz deri üstüne Osmanlı lale motifli , pek afilli bir ayraçtır))


Kitabım Bütün Düşler Nazlı'dır... Ben en çok da ismi nedeniyle aldım. Nazlı Eray'ın yaşam öyküsü... Kitabı okudukça aklıma Tozlu Altın Kafes geldi... Onun küçük bir özeti gibi zaten.Farklı bir kurgu ile yazılmış bir yaşam öyküsü, düşlerle harmanlanmış. Böylece Nazlı Eray2ın biraz fantastik bulduğum dünyasına da çok uymuş. Bu kitabı yazar , Nazlı Eray'ın isteği ile yazmış ve yazımı üç yıl sürmüş. Nazlı Eray'ın çocukluğu ve gençkızlığı anlatılmış, yazarlık yönüne çok az yer verilmiş. Yazar bu arada kendini de katmış öyküye, ara ara kendi yaşamından kesitlerle de karşılaşıyoruz...Okunması rahat bir kitap. Nazlı Eray'ı seviyorsanız ve nasıl bir yaşamı olduğunu, nasıl biridir diye merak ediyorsanız, bu kitap size göre...

Kitap Okuyan Kız'ın '' Bu kitap sizin olsun mu?' hediye kitap kampanyasına katılma süresi cuma gününe kadar devam ediyor... Unutmayın...

Oki gittim ben artık... Kendinize iyi bakın

not: Bu yazı dün gece yazıldı ama teknik bir arızadan dolayı yayınlanamamıştı...

12 yorum:

  1. Ispanak tarifine bayıldım Lale, bence sen ayrıca bir yemek bkoğu açmalısın, yastık da mükemmel görünüyor.
    Nazlı Eray'ın Tozlu altın Kafes'ini beğenmemiştim, tereddüt ettim şimdi .
    Neyse ben mutfağa kaçaıyorum, kırmızı biberli, bulgurlu ıspanak pişirmeye çok imrendim:))

    YanıtlaSil
  2. Ispanak tarifine bayıldım Lale, bence sen ayrıca bir yemek bkoğu açmalısın, yastık da mükemmel görünüyor.
    Nazlı Eray'ın Tozlu altın Kafes'ini beğenmemiştim, tereddüt ettim şimdi .
    Neyse ben mutfağa kaçaıyorum, kırmızı biberli, bulgurlu ıspanak pişirmeye çok imrendim:))

    YanıtlaSil
  3. Şu közleme işinden beni böylesine harika bir fikirle sıyırttığın için evvela teşekkürlerimi sunarım Laloşum. Rüyalarıma giriyordu ayol. Allah ne muradın varsa versin. Ve ki, ıspanak konusundaki duygularıma tercümanlığın da keyfin cabası oldu. Allah muradının iki katını versin.

    YanıtlaSil
  4. Ispanak konusunda bende aynı fikirdeyim yasaklansın valla

    YanıtlaSil
  5. Harikasın Sevgili Lale,içtenliğin her sözcüğünde öyle güzel görünüyor ki...Sevgiler,herşey çok güzel...

    YanıtlaSil
  6. Üfff, yorum olarak sitemize bekleriz diyenler mi, her yazıdan sonra yorumlarınızı bekleriz diyenler mi,alınıp darılıp küsenler mi dersin. Bitmez ki...
    Ama mutfağın da pek renkli görünüyor :)Bir gıdımcık çaldım her birinden.

    YanıtlaSil
  7. Şimdi sahildeki keyifli yürüyüşten döndüm.. Ben de bu sonbaharı çok sevdim, İstanbul'u ise her geçen gün daha çok seviyorum :) sıcakların bitmesine için için seviniyorum :)

    YanıtlaSil
  8. Ispanak sezonunu börekle ben de geçenlerde açtım aynen senin gibi yıkıya yıkıya bir hal olarak:))
    Tabağın çok güzel görünüyor iyi günlerinde kullan canım:)

    YanıtlaSil
  9. O ıspanakları yıkarken deli oluyorum ama çokta seviyorum..yok yasaklanmısın :)

    YanıtlaSil
  10. asıl söylemek istedigimi söylemeden çıkıyordum..yastıga ve tabaga da bayıldım..

    YanıtlaSil
  11. kitabı merak ettim iyi mi... bu kadar kitap var sırada, ne yapıcam bilemiyorum

    YanıtlaSil
  12. ıspanakla aram super oldugu halde yıkama derdi beni de öldürüyor ama su andan itibaren ıspanaklı börek yapma zamanım gelmiş bulunuyor hem de acilenn:)

    YanıtlaSil

içinizden geldiği gibi yorumlayın ama unutmayın ki keser döner sap döner gün gelir hesap döner:))