Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

5 Ağustos 2010 Perşembe

Şu anda İstanbul da nemin oluşturduğu buharımsı tabakadan d0layı gökyüzü görünmüyor...Dün gece Gamsegamse arkadaşında kalınca , kanepe de bana kaldı...salona eni konu yatak yaptım kendime ve klimayı da kapatmadan sarınıp pikeme, bir güzel uyudum...

Klavyem bozuldu...iki üç gündür misafir sanatçıyım...Ama dün akşam artık bu sorunu çözmem konusunda ültümat0m aldım...e yedek klavye vardı o da çalışmadı...ama şimdi şahane çözüm olayını göreceksiniz aşağı resimde... hehe ekran klavyesi üstelik de çok zevkli..Sürekli tıklıyoun nasıll...demokrasilerde çare tükenmez dimi...Şimdi bir bilirkişi görüp teşhisi koysun ona göre klavye alınacak...


Dün Zuz geldi şantiyeden işe gitmek yerine bize geldi.Oturduk yine kardişş kardiş...

Gece hiç tv izlemeden direk kitap olayına girdim...Günaydın Funda nerdeyse yarılandı ...kitabı okurken canınız hep karanfilli çay içmek isteyecek...ben de çayımın içine bir kaç karanfil attım...süper bişi olldu...bardağınızda ince belli olsun ..lütfen... Ilgın Olut öyle diyo.....serin serin gezdim Foça sokakarında kitabı okurken ...hatta acilen F0ça ya gitmeliyimm dedim...özellike Siren Kayalıkları için...Münevver Hanımı bulmalı, Onun pansiyonunda kalmalı...akşamları avluda karanfilli çay içip ev yapımı keklerinden yemeliyim.Kitap insana sürekli bu duyguları veriyor.Henüz Funda ile olayı başlamadı...Ama Neva yı okurken de nerde bu Nevaa laaaaa olmuştum...Anladım ki Ilgın Olut un tarzı bu...

Kızların tatili 10 gün sonra bitiyor...Naziş bir arkadaşını kıramadı ve iki haftalık bir çeviri işi aldı...Üç gündür erkenden gidip akşam geç saatlerde kafası ambale olmuş geliyor...

Ama bu yazı bitsin dimii...Gamse acıdı laptop teklif etti ama yiğitliğe şey sürmedim...

Ayy inanamıyorum galiba bir kaç yağmurdamlası düştü....üst kattaki komşu camdan su dökmüş olamaz herhalde...hafiften de bir rüzgar çıktı...hadi hayırlısı

7 yorum:

  1. :-)
    Bitmeyeydi, iyiydi.
    Formundasın.

    YanıtlaSil
  2. bugün yağdı buraya yağmur. epey de yağdı. azıcık serinledi ortalık şükür.
    ekran klavyesi ha? duymuştum ama görmemiştim. amman gerkemesin zaten hiç lazım değil.
    blogcu olunca napıp edip o bilgissyarda gezinmek istiyor insan...ben de bir ara mousesuz kaldım. tab tuşuyla bidolu şey başardım.:)
    öptüm seni.

    YanıtlaSil
  3. ay deli pc. kendiliğinden yayınladı yorumu. benim ben üçtemmuzun.:)

    YanıtlaSil
  4. Lale abla cok zordur o klavye yaa neresi zevkli bana daral gelir:))
    ve bahsettıgın kitap alına...nasıl guzel anlatıyorsun insanın bi koşu edinip sonra kendını serin bir odaya ikiseksen uzatıp saatlerce kitap okuyası gelıyor.

    YanıtlaSil
  5. yeni klavyenize en kısa sürede kavuş ursunuz Lale Abla'cım, zorlukları bile tatlı tatlı anlatıyor enerji veriyorsunuz bize.
    dünden beri kızkardeşim bizde kardeş kardeş oturuyoruz, çocuklar izin verdiği ölçüde. Kısa süreli bir araya gelsek de didişmeden duramıyoruz ama :(

    YanıtlaSil
  6. merhaba,

    yazilarinizi ve macerali hayatinizi zevkle okuyoruz..yalniz dikkatimi cekiyor "de" eklerini yanlis yazma egiliminiz var:)) bircok kisi bunu yapiyor..sadece siz ustunuze alinmayin..ama belki blogunuzda yazarsaniz bilmeyenler veya bilip de unutanlar da ogrenir:))

    sadece (dahi) anlamindaki "de" ayri yazilir digerleri bitisik yazilir :))

    http://www.gramerimiz.com/yazim_kurallari2.htm

    YanıtlaSil
  7. :))) ne kadar naziksiniz... biliyorum yazım imla kurallarım berbattır... yazıyı yazar bir daha da dönüp okumam... işin garip yanı tek uyguladığım imla kuralı da buydu:))) demek ki kaçanlar size yakalanmış...

    YanıtlaSil

içinizden geldiği gibi yorumlayın ama unutmayın ki keser döner sap döner gün gelir hesap döner:))