Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

29 Mayıs 2010 Cumartesi

Cumartesi günü saat 16.30 . Herkes sağa sola kaçıştı. Naziş , Fener-Balat dolaylarında bu gün... Neslihan'la her cumartesi kültür gezileri var onların... Çektikleri resimleri görünce bayılıyorum ... Gamse , sabah bir yıl sonu etkinliği yapıp geldi ve Üniv arkadaşlarıyla buluşmak için çıktı. Kocam da hiiiç sesini çıkartmadan kaçtı... Benim bünye yine fire verdi.. Bu hava bana ağır gelir her zaman...Uyku düzenim bozuldu bile...İlle srin , havadar bir yerde uyumalıyım. Bir kaç güne kalmaz klimalı yerde yatmak uğruna , salondaki kanepeye tayin isteyebilirim. Hava nemli, yapış... ama sanki biraz rüzgar çıktı gibi...

Dün akşam , maaalle kebapçımızda yemek yedik sonra, mahallemizin ara sokaklarından yolu uzata uzata yürüdük. Sokaklar hanımeli ve iğde kokuları içinde... Gamse bu kokuyu çözemedim deyince zıplaya zıplaya iğde dalından çiçek aldım O'na...

Herkes tatil programımızı soruyor , yok anacım bu sene kesin belli program yok , çünkü 10 Temmuza kadar İstanbul'da olmak zorundayız bir kere.... Belki karı-koca Kınalıada seferleri yaparız. Ne zaman Ada vapuruna binsem , canım yolda sıkılır, Kınalı'da inerim:)))


Cancan'dan her gün boy boy resimler geliyor... Kaş sokaklarında gezerken, anadan üryan denize girip güneşlenirken... Akşamlarıda telefonda öğrendiği yeni kelimeleri bağıra bağıra söylüyor. Dün akşam çorbaaa diye bir bağırdı. Biz telefonu konferansa almışız :))) sanki dünyanın en güzel şarkısını duymuşcasına çığlıklar attık bi daha bi daha diye. Çok özledik çok.

Neyse işte cumartesi seyir defteri böyle...

düzenleme1: Bu yerlerde sürünen raitinge rağmen yazıyorum ya helal olsun bana, yahu havalar accıcıcık sındı diye hemen çil yavrusu gibi dağılıverdik... Eylüle kadar anca toplaşırız tekrar:)))
Manga daha söylemeye başlar başlamaz, dercesi ne olursa olsun ben beğendim dedim ve iyi maldan anladığımı bir kez daha kanıtladım:)))

Blogger oldum bari tüm nimetlerinden , etinden sütünden tüyünden yararlanayım bari dedim ve sayfana sayfalar ilave edebilme özelliğini bir haftadır işleme koydum. Bu sayfalar daha çok benim kendi kızlarım için olacak, onlara aktarmak istediğim yaşam ipuçlarım, sağdan soldan apardığım, deneyip beğendiğim tarifler , sevdiğim resimler falan olacak... Asiscim ben oraları düzenlerken keşfedivermiş bile heheheh.

4 yorum:

  1. Şuan saat 16.47 :)) yeni eve attım kendimi hava süperdi kuzular ballı lokma tatlısı ;)cancan paparazzilere yakalanmasın :)))aman ha..bol keyifler lalecim.

    YanıtlaSil
  2. Aaaaa nerde bu millet yaza girmiş bile herkes lalecim :)))bu yan sayfa işi çok hoşuma gitti bende düşünebilirim :)ama bir vakit olduğunda tam tadilat yapayım diyorum..O kadar oy attım Mangaya bu İsviçre yedi bizim oyları galiba ;)patlıcanı denedim bugün çok güzel oldu..hadi öpim gideyim.

    YanıtlaSil
  3. Kültür gezileriyle birlikte bol fotoğraf çekmek istiyorum ben de , çocuklardan dolayı bir kaç yıl daha sabretmeliyim tam verim için.
    Cancan bol keyfini çıkarıyor Kaş ın demek ki ne güzel.

    Yazın etkisi belli etmeye başladı kendisini sahiden

    YanıtlaSil
  4. kankimmmm
    haklısın bloggerlerde yaz rehaveti var
    bende de var
    kaç gündür yazı yazmadım
    senin enerjine hayranım
    hemen gidip durum değerlendirmesi yazısı yazayım ben de
    öptüm seni
    güzel bir hafta olsun

    YanıtlaSil

içinizden geldiği gibi yorumlayın ama unutmayın ki keser döner sap döner gün gelir hesap döner:))