Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

9 Ağustos 2009 Pazar

Haftanın sonundan

Gayett hijyenik bir gün geçirdim. Önce ceviz ağacını budadım, elinden gelse , pencereden içeri girecek. Öncki bahçeli evden kalma budama makasım var neyseki. Alt kattaki kadın, köklerine yakın bir yerde su kuyusu olduğunu sonradan kapatıldığını söyledi. O zaman dank etti kafama bu kadar göğe doğru gitmesinin nedeni bu demek, dedim. Yaz başında belediye ekipleri gelip budadılar. Oy aman gün boyu sürdü, ağır makinalarla falan geldiler ha. Ama o iki ayda aynı vaziyetini aldı. Budamadan sonra ev elden geçti. Kızlar olayı erken farkedip hemen kaçıştılar.

Artık her akşam aile boyu koruya gidiyoruz. Ben her seferinde ta aşağıya kadar inmem, üst kısımdaki cafe -restoranda oturalım diyorum ama nafile, taa aşağılara kadar iniyoruz. Hatta bu yazıyı bitireyim akşam yemeğimizi yiyip, çaya oraya gideceğiz. Bu kez daha kalabalık bir ekiple.

Önceki geceden bahsettim mi size?Görümcemin evinde toplandık, ecil cücül hepimiz. Ordu'nun , koca tarafı versiyonu gibi olduk. Bizden sonra gelen jenerasyonda yani çocuklarımızda vardı, pek eğlendiler. Artık hepsi eğitim almış, kariyer sahibi insanlar oldular. Ah siz bizi yıllar önce , onlar küçükken görmeliydiniz. Bağırış, çığrış. Onlarda bizde ayakta. Ama önceki gece biz salonun ortasına okey masasını kurmuşuz, onlar bizi hem ağırladılar, hem kahkahadan yıktılar bu kez ortalığı. Bu gece de aynı grup koru yollarına düşüyoruz.

Anneler Mafyasına başladım. Bu kitaptan daha önce , yani satın aldığımda söz etmiştim. Eğlenceli bir kitaba benziyor. Bu ara hafif şeyler okuma modundayım. Okunacak kitaplar rafımdaki kitaplar iki sıra oldu. Onlara bakınca içim ferahlıyor. Geçen gün Cancan gelirken iki hediye kitapla geldi. Canan Tan'dan ikiside. Okudukça yazarım, görüşlerimi artık. Yabancı yazarları okurken , eğer çeviri iyi değilse, iyi bir kitap bile olsa faciaya dönüşüyor olay.Son okuduğum kitap aynı bu ahvaldeydi.

Şimdi hazırlanmam gerek , bilmiyorum nasıl bir hafta sonu geçirdiniz, benimkide öyle harika sayılmazdı ama eminim önümüzde daha harika hafta sonları vardır :)))

7 yorum:

  1. ceviz ağacı deyince babaannemin evinin pnceresi altından da bir ceviz ağacı yukselmeye başlamış, kimse dikmemiş oysaki köylüler kargalar dikmiştir demişler karganın diktiği cevz kesin tutarmış..sizin yıllar önceki durumunuz bizde var şimdi çoluk çocuk bağırış çağırış, yıllar sonra biz de o gunleri görürüz inşallah...sevgiler bizden

    YanıtlaSil
  2. Tam da meyve verme döneminde budandı ha? Bekleseydin azıcık.Balkonda otururken,toplardık cevizleri.

    Torunların etrafta koşuşturduğu yıllarda da o koruda keyifleriniz olsun hepinizin.

    Çok öpüyorum.Hepinizi..

    YanıtlaSil
  3. koruya bir akşam da beraber gidelim. Öpüyorumm

    YanıtlaSil
  4. selam arkadaşım,
    bizim de bağ evimizde ceviz ağacı var yıllarca gölgesinde oturduk
    şimdilerde hastalandı babam epey gayret gösteriyor tekrar canlanması için,etrafını çevirdi üzerine çardak yaptı gövdesi de kalmış olsa yine de bizimle
    sevgiler.

    YanıtlaSil
  5. bir bakayım ablam nasıl dedim,
    sağlıkla, güzellikle ablacım...


    asi

    YanıtlaSil
  6. ceviz ağacı yazının ana konusu olmuş,
    şimdilerde ithal cevizler ,
    incecik kabuklarını ellerinle kırabiliyorsun...
    kariyer falan derken,
    cancanla olan muhabbetin seni
    torun olayına hazırlıyor sanırım
    Lale'cim...
    kolay gelsin.

    YanıtlaSil
  7. ne güzel bir gün geçirmişsiniz.bizim de manolya ağacımız var.allah razı olsun diyorum hep kim diktiyse.bitkilerin,ağaçların,hayvanların,kısacası doğanın kıymetini bilen nesiller diliyorum.eminim cancan öyle olacak.maşalllaah çok özledik cancanı da.yanaklarından öperim.ev halkına selamlar.sevgiler.

    YanıtlaSil

içinizden geldiği gibi yorumlayın ama unutmayın ki keser döner sap döner gün gelir hesap döner:))