Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

18 Haziran 2008 Çarşamba

BEYOĞLU REHBERİ))))

İki gündür blogcudaki arkadaşlarla irtibatımız kesildi. Sanırım blogcu malı mülkü toplayıp kaçtı. Benim bile malım mülküm var orada. Arşivi ufak ufak taşıyordum ama...

Son yazımın üstünden koca bir Milli Maç geçti.Biz maçı kuzen tayfası ile Beyoğlunda izledik. 70. dakika da hadi çıkalım dedim , ne tatsız tutsuz bir maç oldu, eh atı alan da Üsküdarı geçti zaten. Dışarı çıktık, tam Balık Pazarı girişine gelmiştik ki , ortalık yıkıldı. Ben Güllüye bir şaplak atmışım o ara. Sonra İstiklale çıktık ki ikinci kez yer yerinden oynadı. Çabuk olun berabere kaldık penaltıları izleyecek yer bulalım derken ben, baktık ilerde topluluk var, büyük ekrandan maç izliyorlar. Hemen konuşlandık oraya üçüncü gol geldi. Bizim Güllü havaya zıplarken ,önümüzdeki İngilizi yere çaktı. Şimdi golü üçledik ya, hep birden bağırıyoruz hakemmm maç bitti , düdüğü çal diye. Volkan da çıkınca son iki dakika İstiklali görseydiniz millet saniyeleri bağıra bağıra saydı. Sonra Taksime insan seli aktı neredeyse. Geri kalanı TV lerde görmüşünüzdür zati.


Ertesi gün de yine aynı grupla takıldım. Çukurcuma ve Fransız sokağını (asıl adı Cezayir sokağı biliyosunuz) mesken tuttum. Sonra Atlas pasajı ve İş Merkezinden biraz alış veriş yaptım.Terkos pasajına da uğradım ama ben burada sadece bakınmayı seviyorum. Tam üç saat gezinmişim oralarda fark etmeden. Eve geldiğimde ayaklarımı yere basamıyordum resmen.Çukurcumayı bilmeyen, sokaklarında gezinmeyen için sadece bir semt adı Çukurcuma. Ama bilenler için bir zamansızlık ortamı değil mi ?atalettt . Nerede başlayıp nerede bittiği belli olmayan bu bölgede eskiciler, antikacılar, galeriler, hamamlar, cafe’ler var.Eski ve yeni bir arada. Orada her şeyin bir hikayesi var.Çukurcuma’yı Çukurcuma yapan sokaklardan biri, hatta en önemlisi, adını 1800’lü yıllarda İstanbul’da yaşamış Francesco della Suda isimli İtalyan bir eczacıdan alan Faik Paşa Sokağı. Burayı adım adım dolaşmanız gerek. Yokuş boyunca sıralanan taş binalardan sol taraftakiler daha gösterişli, sağ taraftakiler ise daha mütevazıdır; bunun nedeni geçmişte solda aristokratların, sağda ise onların hizmetkarları ya da sıradan halkın oturmasıymış. Kısaca yolunuz buralara düşerse aman gezinmek için bile olsa sakın burayı atlamayın.
Bir de İş merkezinden söz edelim. İstanbullu olmayanlar için;Odakule'nin tam karşısında bulunan üç katlı bir alışveriş merkezi burası.

Beyoğlu İş Merkezi'nde 170'in üzerinde mağaza bulunuyor. Pasaj haftanın yedi günü 09.00 - 21.30 saatleri arasında açık.Beyoğlu İş Merkezi'nde alışveriş yapmanın şöyle de bir avantajı var; hem aradığınız ürünler tek bir adreste toplanmış oluyor hem de size büyük gelen ya da daraltmak istediğiniz bir kıyafeti aldığınız gibi ikinci katta bulunan terziye verebiliyorsunuz.

Beyoğlu'na uğrayıp da Terkos'a uğramadan olmaz...

Çünkü burada başlı başına bir moda var. Terkos Pasajı'nın girişinde bir simitçi bulunuyor.Buradan mutlaka bir simit alın sonra dolaşmaya başlayın. Gün içerisinde en yoğun saatlerini öğlen yaşıyor. Burada ünlü isimlerle sıkça karşılaşmanız mümkün. Aysel Gürel sağlığında buranın müdavimlerinden di. . Onun dışında pek çok manken de buradan alışveriş yapıyor.

Tanıtıma başlamışken Atlas pasajından bahdedeyim bari. Burası tarihi bir pasaj. Osmanlı mimarisine sahip. İçinde sinema var.

Giysi, hediyelik eşya, ev eşyaları, orjinal giysiler satılmakta. Sabah 9.30’dan gece 23.00’e kadar açık. tiyatro oyuncularını buluşturan Kulis adlı barlar pasajın girişinde. İki kapılı, ön kapı İstiklal Caddesi’ne, arka kapı Aşağı Çeşme Sokak’a açılıyor.


Akşam yürüyüşlerine devam. Artık vitrinlerin önünde durmuyorum. Geçerken göz atıyorum sadece)).

Sıcaklar bastırmaya başladı. Biz temmuz ortasına kadar İstanbuldayız. Ondan sonra Allah kerim. Zuz. Marmaris-Selimiye de. Çok güzelmiş.


Benden şimdilik bu kadar. ..

14 yorum:

  1. valla sayende İstanbulun heryerini karış karış gezdim ben :)
    bir de gerçeğini gezsem ne iyi olacak ama....:)

    YanıtlaSil
  2. beyoğlum gelmiş benim yazını okuyunca anladım. Bu hafta sonuna bir plan yapayım :)

    Zuz'un tatili nasılmış. Konuşursan Zeya aşık olmadan gelmesin diyor de :):)

    Öpüyorum :):)

    YanıtlaSil
  3. kankiiii!!!!
    blogcu bizi sansürledi :(((
    çok kötü oldu
    herşey yolunda sanırım
    ben pazar hollandaya gidiyorum iş için 1 haftalıpına
    umarım dönüşte blogcu açılır da anlatırım sana
    öptüm

    YanıtlaSil
  4. Beyoğlu'nun özel bir müziği var. Bana yorucu gelen.Bu yüzden mecbur kalmadıkça hiç gitmedim.
    Çukurcuma'yı ayrı tutuyorum.Oraya da eskiye olan düşkünlüğümden giderdim eskiden.Yeğenim GSA'nden mezun olduğu ilk yıl orada bir restorasyon işinde çalışmıştı.Kokusu,dokusu etkiler beni.Oralarda bir yerim olsun isterdim doğrusu.
    Güzel bir yazı olmuş.Keyif almışsın gene.Keyfin hep tam olsun canım

    YanıtlaSil
  5. Lale Abla blogcu göçtü :( Ne güzel anlatmışsın sokakları gezesim geldi valla. Kocaman sevgiler :)

    YanıtlaSil
  6. ya bir gün bütün beyoğlunda geçiresim var.. kısmetse sbs sonrası ilk pazar
    sabahın köründe atacam kendimi..
    adım adım..
    =)
    pasaj pasaj.. gezicem
    =D...
    ataletin öper de gider lalem.. sefaann olsun senin de..

    YanıtlaSil
  7. Lale Ablaaaa, nasil canim beyoglu cekti...icime de bir aci belki 6 hafta Istanbul'da kaldiktan sonra geri donebilecek miyim?

    YanıtlaSil
  8. Merhabalar sevgili dostum. Yorum yazmayalı byağı uzun süre oldu. Kutlaman için teşekkür ederim. Bu arada ben de eşinizin geçmiş babalar gününü kutlarım. Nihayet okulları kapattık ama daha işimiz bitmedi. Umaım kızlar da iyidir. Herkese bol bol selam. Sevgiyle kalın.

    YanıtlaSil
  9. bu tur seninle atılacak sen ne kadar ehber yazarsan yaz ben anlamam gelecem seni bulacam ve buraları bana tek tek tek gezdireceksin anlaştıkmı?

    aslında yoruma böyle başladım ama anneni kaybetmen ve nedeni beni çok etkiledi. smyleyecek kelime bulamıyorum. dediğim gibi bizdede bu hastalığı şu an için çekenler var ne diyeyeim size sabır versin...
    özlemişiz seni yawww
    hormonlu bebek benimde ilgimi çekti. ama annesi çok rahat söyledi şaştım. anne sütünden annelik hormonu geçmiş bebeğe kıyamadım. bri tedavisi yok sütten kesilince belli olacak.

    sevgilerimle

    YanıtlaSil
  10. insan toplamda bir hayvandır. insanı insan yapan onun eşitlikci, sanatçı düşsel kişiliğidir.

    yaşadığımız yüzyıl belkide bütün bunları ticari meta değerine çevirdiği için böylesine bir kaosun eşiğinde. işin doğrusu var olan hiç bir değerde bu durumu çözememekte.

    insan ile diğer canlılar arasındaki fark hafızadır .insan bütün gelişmişlik bilincini hafızasıyla bir sonraki kuşağa aktardığından şimdi evlerimizde sıcak su zevkini tanımlamamız çok zor değil zaten. ama aptal olmakta aktarılan genlerdendir.nitekim ne aklın ne aptallığın çoğrafyası belirlide değildir.

    futbol oyunu sahaların dışındaki alanlarda nelerin üzerini örtmüştür diye düşündüğümüzde hemen karşımıza bir arjantin gerçekliği çıkmaktadır,peki amerikan gettolarında çemberden top geçirme oyununa ne demeli.

    apollon tapınağının kahinlerine akıl danışan krallardan birine bir kahin şöyle der: aslında ne bizde güç ne sende nede şu halkta.ama hepimiz bu gücün iktidarından faydalanmak için uğraşırız azda olsa.

    insanlığın bu kaostan çıkması pek zor gözükmekte,daha çok oyunlar daha çok savaşlar göreceğimizde muhakkak.kimimizi allah kurtaracak,kimimizi para,kimimizi aşk

    sevgiler bolca

    YanıtlaSil
  11. Merhaba Ordu'lu,

    Ne iyi ettin de geldin,

    Bak ne guzel tanismis olduk.

    Bana tam Ordu'yu ozletmisken,

    Gelince gordum ki,

    Bir de Beyoglu'nu ozlemisim cok.

    Istanbul bir baska tabii!

    Yine yeni yeniden gorusmek uzere...

    Boztepe'ye cikmayi unutma.....

    YanıtlaSil
  12. Lalişiim İstanbul seninle güzel, İstanbul'u senden dinlemek daha da güzel((: Özlemişim senin aklına estik gezmelerini(:
    Maçı dışarıda izlemeyi bende çok isterdim hele ki İstiklal'de... Öff muhteşemdir orada yaşamak bu birlik duygusunu ahhh ah...
    Bu arada blogcuya çok üzüldüm sevgili Ece hanımda bu konudan çok dertli:( Benimde orada yazılarım var ve aklımın bi köşesi de bu yüzden orda:(
    Çook öptüm Lale ablacım. Bu akşam da aynı coşkuyla sokağa dökülmeyi umarak yeni maceralarınızı bekliyorum:))

    YanıtlaSil
  13. Lale Abla, öyle güzel anlatıyorsun ki, bir bilenle gezmek istiyor insan. Yakın zamanda senden beyoğlu Rehberliği istesek, ilk buluşmada seni gezdirirsek ayıp mı olur acep?

    YanıtlaSil
  14. PARDON Çukurcumaya Taksimden yani istiklal caddesinden tam olarak nasıl gidilecegeni anlatabilir msnz? tesekkurler, cok gitmek istiorum ben de

    YanıtlaSil

içinizden geldiği gibi yorumlayın ama unutmayın ki keser döner sap döner gün gelir hesap döner:))