Blogu çok ihmal etiğimin farkındayım hatta bazen bir blogum olduğunu bile unutuyorum.Sanırım son aylardaki ağır gündem ve bunun estirdiği hava sonucunda-bu kadar şey olurken ''şimdi bunları mı yazacağım?'' sendromuydu.Zaman zaman bu havadan çıksak da ,genel hava bu.Ama sizin beni unutmadığınızı umuyorum...
Mesela ,geçen yıl bu zamanlar kış hazırlıklarına başlamışım ve bunu da çok keyifle yapmışım.Yazdığım yazılara baktım da sanırsınız kış değil savaş hazırlığı yapmışım. Derin dondurucuyu daha geçenlerde ancak çalıştırdım ve biraz bezelye ve barbunya koydum. Ama sırada küçük bir tatil var. Sanırım o beni kendime getirecektir.
Kızların tatili bugün itibariyle sona erdi...Yeni okul, yeni heyecan onlar için.Öğrencileri gelene kadar bir ay hazırlık yapacaklar,yeni eğitim yöntemleri tanıyacaklar. İlk güne Boğaziçi Üniversitesinde başlıyorlar...Artık çocuklar anaokulundan ve ilkokuldan itibaren Boğaziçi Ekolü ile tanışacaklar.Çünkü yeni okulları Boğaziçi Üniversitesi destekli ''BÜMED''....
Yeni kitabım;KÜN...Sezgin Kaymaz'ın okuduğum ilk kitabı...İçinde fantastik ögelerde barındıran tam bir kara mizah...Bu kitap hakkında daha sonra çok konuşacağımız için şimdilik bu kadar ipucu veriyorum.
Son bir kaç gündür ,hava sıcak geçiyor ama yine de geceleri klima olmadan uyuyabiliyoruz ve de sabah saatleri de serinliğini esirgemiyor bizden...O nemli sabahlara uyandığımız, pencereyi açınca sıcak ve ıslak bir havanın suratımıza çarptığı ağustoslardan değil... Bizim evin salonu,yan sokağa ve apartmanların bahçelerinin olduğu geniş bir alana bakıyor. Bu geniş alan aynı zamanda bir kaç sokakla kesiştiği için,o sokaklardaki apartmanlarında bu tarafa baktığını düşünün...Şimdi bu tarifle nereye gelicem,diyosunuz:)) Geçen gün yine sıcak bir gün tabi,klima açık...Bu arada dışardan bir acaip uğultu geliyor. Pencereyi bir açtım ki, tüm evlerin klimaları çalışıyor,haldır haldır,uğul uğul bir ses...Neyseki sadece o gün oldu...Sanırım Çamlıca ve Boğaz arasında kalmanın nimetlerinden faydalanıyoruz...Öyle ya da böyle yazın son demlerini yaşıyoruz sayılır artık...Zaten benim için yaz 15 gün olmalı,o da tatile gittiğim zamana denk gelmeli:)))
İyi bir hafta olsun...
sıkıntı yok, ben de aynı durumda sayılırım. üstüne bir de Antalya'nın sıcakları tokat gibi çarpıyor. canım tek satır yazı yazmak istemiyor. öyle aylak aylak geziyorum.
YanıtlaSilneyse yazın sonuna yaklaşıyoruz artık. az kaldı klavyeleri coşturmaya :)
kankimm,
YanıtlaSilgüzel bir hafta olsun sana da
klimanın altında oturup çalışıyoruz ankarada mecbur
ama enseme şalımı almayı ihmal etmiyorum tutulacak yoksa
bu sıcakların bitmesine de az bir zaman kaldı sanırım zaten
sen kışlıkları yapmaya başlarsın ben de gıptayla izlerim seni
becerikli arkadaşım
iyi tatiller sana
öpüyorum
Bu sene ramazandan sonra havalar oldukça sıcak oldu :) bakalım ne zamana kadar devam edecek.
YanıtlaSilSıcakları ben de hiç sevmiyorum. Herkes yaz gelsin diye bekler ben de sonbahar..:-)
YanıtlaSilEvet yaaa özledik yazılarını :)
YanıtlaSilSıcaklar artık son demlerinde yazın kendini hissettiriyor. Çok arayacağız bu sıcakları kışın. Yeni kitabını Eren'in kitap tanıtımından biliyorum daha doğrusu Leylak Dalının yaptığı yorumdan. Pek benim tarzım değil ama merak ediyorum.Sen oku hele bir yorumun ne olacak?
YanıtlaSillale ablacım, tatilde tavsiye ettiğin kitabı, simonetta'nın bademlerini okudum. çok ama çok beğendim. hep seni andım. yakında bir yazı hazırlayacağım.
YanıtlaSilsevgiler
Lale Ablacım , ilk paragraf var ya aynen bizdeki durum da aynı 1-2 gün bunları kesin paylaşmalıyız derken aman bunca problem için de bu mu yazılır moduna geçiyoruz sonra. blogu ihmal ettiğimize de üzülüyoruz sonra :(
YanıtlaSilGüzel bir hafta olsun