Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

14 Ocak 2009 Çarşamba

köşe yazarlarım

Bir gün gazeteyi elimize alıp, her gün okuduğumuz köşe yazarının sayfasını açsak ve şöyle bir yazı ile karşılaşsak. Yazarımzı bu gün konu sıkıntısı nedeniyle yazı yazamamıştır ya da yazarımız yazma modunda değildir. Ne düşünürüz.

Siyasi yazanların işi kolay , maden kaynağı gibi bir ülke , hergün onlarca yazı konusu çıkar. Bi gün batıyoruz acil önlem paketi derler, bi gün Ergenekon bi gün İsrail- Filistin savaşı. Bi gün yolsuzlukluk v.s. Magazincilerin işi de kıyak, haber aramaya bile gerek yok.Ben acırım acırım da hani yaşam yazarı denilen bir tayfa var ya Haşmet Babaoğlu, İclal Aydın, Mutlu Tönbekici, O da gitti Tuçe Baranı öldürdü halbuki ne keyifli yazardı o zamanlar neyse bu gibi yazarların işi zor. Memleket batmış, Ortadoğuda kan gövdeyi götürüyor, sen hala Çeşme'deki sakız ağaçlarından, Alaçatı'daki kır evinden, sakızlı kurabiyelerden söz et, Hayat Güzeldir de, adın hayat güzeldir İclal'e çıksın. Sen de tut bundan alın. Ama bu güzellikleri hatırlatan , aklımızda kalmasını sağlayan bu insanlar olmasa ne olacak. O yüzden çok sevmiştim ben Ahmet Altan'ın İsyan Günlerinde Aşk romanını. O kabus dolu günlerin içinde doğan bir aşk ne güzeldi, dayanma gücü vermişti .Şimdi ben sözünü ettiğim bu yazarları övdüm mü dövdüm mü??. Valla övdüm. Ama ne yapayım ki benim şeklim bu , o şekil yani.

Bir de sağlık yazarları var. Ölürüm onlara. Bu gün yumurta zararlı, hayır değil. Çay kansızlık yapar ama kolestrolü düşürür, kanseri önler. C vitamini diye diye yıllarca kafamızı ütülediler, şimdi hiç bir koruyuculuğu yok diyolar. Domates çok yararlı kanserden koruyucu etkisi var, ertesi gün mideye zararlı. Siz siz olun annenize takılın. Mevsiminde yiyin, abartmayın yeter.yani bu tayfa şunu yiyin bunu yiyinle işi götürmekte.

Peki biz okuyucu kitlesi olarak ne yaparız. Benim her gün okumadan edemediğim bir kaç yazarım var. Onları okurum bi kere. Okumaktan vaz geçtiklerim var Hasan Pulur ve Selahattin Duman mesela, nedense yazılarından aynı keyfi almıyorum. Hadi Uluengin'den Modern Zamanları okumayı çok severim. Onun bir fotoğraf makinesi hikayesi vardır. Çok sevdiği fotograf makinesini, kızının hiç sevmediği sevgilisine yılbaşında armağan ettiği, çünkü çocuk çok iyi bir fotoğrafçıdır ve o makinenin hakkını verecektir. Mine Kırıkkanat'ı hiç atlamam.Yaptığı analizleri çok beğenirim.

Bu gün böyle yazasım geldi ...