Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

11 Ocak 2010 Pazartesi

Pazar günü ve Adsız için Türkiye de TV

Alllaaaa, kahvemi yanıma almışım fındıklısından, bir dilimde elmalı kek , ne keyifili keyifli bir yazı yazıcam bilseniz:))) Saati sorarsanızı sabahın yedi otuzu. Kızlar çoktaan ekmek parası peşine düştüler.

Cumartesi günkü beklenmedik bir şekilde gelişen Mısr Çarşısı ve Tahtakale gezisinden sonra ; pazar günü sakin bir günün hayalini kurmaktayken ben, heyhaaat kader ağlarını örmekteymiş meğer.
Geç bir saattte kalktık, kahvaltımızı yaptık, o sırada Filiz Akın, Ediz Hun filmi izledik;Cambazhane Gülü Fadik. Sonra biz, karı-koca yürüyüşe çıktık.Önce Sultan Tepe'den girdik.(burası Fethi Paşa Korusuna bitişik her yerinden boğaz , Tarihi Yarımadanın görüldüğü bir semt), daha önce sözünü ettiğim Özbekler Tekkesi önünden geçerek Koru ve nihayetinde eve geldik. Geldik ki bize Cancan gelecekmiş, Annesi spora gidecekmiş, ne yemek var diye sormuş.Hem geliyo, hem aç geliyo bak bak:)) Buzlukta köftesi vardı zaten, yanına patatesli havuçlu bir yemek yaptım ağzına layık. O da muhallebisi ve brokoli çorbasını aldı geldi. Cumartesi günleri annesiyle Kindy Roo'ya gidiyor.Buraya tesadüfen gezinirken rastlamıştım. Berfu'ya önerdim , gidip baktılar.Bir kaç haftadır, Ana- oğul gidiyorlar. Çocukların gelişimi için iyi bir yer olduğunu düşünüyoruz. Hem de annesiyle ortak bir şey yapmış oluyor. Neyse işte akşama kadar Cancan ve kızlar evin altını üstün getirdiler. Her daim acıktılar. Onları gören Cancan uyumadı bile.

Akşam Cancan kapıdan biz bacadan dışarı çıktık. O' evine biz Capitol'e gittik. İçeri girdik ki , ilk gözümüze çarpan, bir çikolata standı önünde up uzun bir kuyruk, herhalde bedava dağıtıyorlar dedik gülüştük, meğer bir yarışma varmış. Şıkıdım şıkıdım kıyafetli kızlar, ellerinde anahtarlar, cam kasayı açan anahtarı 6 sn içinde bulup açarsan bir kutu çikolatayı alıyorsun. Ünlü bir çikolata firmasının yeni çıkacak ürünü. Biz kuyrukta bekleyen insanlara şaşa şaşa yukarı çıktık. Saatlerce gezdik Naziş Bot aldı kendine, ben D&R a uğradım. Gamse çanta baktı beğenmedi. Ben de boş çıkmadım, eee iki kızım olunca yanımda - Anneee çok yakıştı dediler :))). İşimizi bitti indik aşağı kata. Çikolata standı boşalmış bu kez kızlar, gelin yarışın diye yalvarıyorlar. Tam önlerinden geçiyorduk. Hadi deneyelim dedi.Standtaki kızlar, Naziş'in önüne bütün anahtarları koydular. Kronemetre çalıştı 6 sn içinde deneyebileceğiniz kadar anahtarla açmaya çalışın dediler. Naziş eline ilk aldığı anahtarla kasayı açtı. Heheheheh çikolatamızı aldık, bir de hemen resmimizi çekip elimize verdiler, resim taransın koyucam buraya.

Pazar günü böyle geçti.

Şimdi gelelim Adsız'ın sorusuna

. Ben burada ara ara izlediğim dizilerden söz edince O da haklı olarak Türkiyede bu kadar çok mu dizi izleniyor diye sormuş.Ama ben burada yaptığım herşeyden söz ediyorum, okuduğum kitaplardan, izlediği filmlerden, pişirdiğim yemeklerden, gezdiğimden gördüğümden. Yani her telden hem çalar hem oynarım alimallah. Şimdi yok dizi izlemeyiz belgesel izleriz desem kim inanır, Kadir İnanır )))). Siz beğenmeyin, Canım Asiscim beğeniyor benim esprilerimi:))Adsız Asmalı Konak da kalmış. Oooo biz ne diziler gördük ondan sonra Adsızcım.Mesela,beş yıl oynayan Avrupa Yakası, Melekler Adası, Elveda Rumeli, Binbir Gece ve benim en beğendiğim dizi olan Hatırla Sevgili ve untmadan ekleyeyim Çemberimde Gül Oya. Bu son ikisi dönem dizileriydi, Elveda Rumeli de tabiki.Özellikle Çemberimde Gül Oyanın dvdlerini alıp izlemini salık veririm. Bir Çağan Irmak öyküsüyüdü ve muhteşemdi.


Ben , pazartesi günleri Ezel izliyorum. Ordaki dayı karakteri bir fenomen oldu. Dayı'yı Tuncel Kurtiz oynuyor ve ben O, nerede ne oynasa izlerim. Otobüs filminde tanımıştım onu teeee yetmişli yılların ortalarında. Beyoğlu Emek'de izlemiştim. O gün bu gün tanışıklığımız sürer.
Salı Günleri Canım Ailemi izleriz ailecek. Bu da bir aile komedisi, adında anlaşıldığı gibi. Çarşambamız boş sadece okuruz. Amma çarşamba gününü parselleyen bir Yaprak Dökümü dizisi var , evlerden ırak. Raiting de tavan yapıyor. Derby maçlarını bile geçiyor izlenmede. Biz bunu neden izlemedik, aman öyle entel dantel kaygılardan değil valla, çok bildiğimiz bir roman olduğundan defalarca filmini izlediğimizden ve de ne kadar dramatik bir yapıya sahip olduğunu bildiğimizden izlemedik. Perşembe günleri Ask-ı Memnuyu izliyoruz. hah bak şimdi burada kendime ters köşe yaptım. Bu da bildiğim bir roman, üstelik Müjde Ar'lısını da izlemişim ama işin içinde Aşk var :)) Cuma geceleri hakkında atarım tutarım, yerden yere vururum,ama yine de Melekler Korusun'u izlerim:). Cumartesi akşamlar Kavak Yellerini izleriz . Bir gençlik dizisi Dawsons Creekin Türkçe versiyonu. Çok da başarılı bir versiyondu ama bu yıl artık tipi kaydı:))). Pazar günleri ise Çok Güzel Hareketler Bunlar var. Yılmaz Erdoğan'ın tiyatrosunun mutfağından yetişen gençlerin yaptığı bir komedi programı, seyircili bir program ve de çok başarılı.

İşte benim izlediğim diziler bunlar, ancak bunlar hakkında bilgi verebildim o yüzden.Bunların dışında yüzlerce dizi var çeşitli kanallarda yayınlanan, seç beğen al cinsinden yani. Yarışma programları artık bul karoyu al parayı cinsinden, eskisi gibi bilgi yarışmaları hiç ama hiç yok.Spor programları ise yüzde seksen futbol üzerine. Futbol üzerine deyince , maç yayını var sanma sakın. Maçların yayın hakları şifreli kanallarda olduğu için, ulusal kanallarda bir kaç yorumcu bir araya gelip çan çan ahkam kesiyorlar,aynı mahalle kahvesinde olduğu gibi. Parça parça maç gösterip yorum yapıyorlar. Bilgi Aktarımı yapan programlardan tarihin Arka Odasını izliyorum. Bu programda haftada üç gün çok geç saatte başlayıp sabaha kadar sürüyor, hiç sonuna ulaşamadım hep uyuya kalıyorum:)). Bu programın medaratörü Murat Bardakçı. Yurt dışındanda çok izlendiğini, gelen maiielre verdikleri cevaplardan anlıyorum. Tarihte bir konu her programda masaya yatırıyorlar. Geçen gün Osmanlıdaki kardeş katli konuydu mesela. Önceki akşamda Tarikatlar ve Sufilik, dün aklam da Afrika da Osmanlılar.
Sorunun tam cevabı olmamıştır, çünkü ben sadece kendi izlediklerimden söz edebildim ama genel bir kanı oluşturabilmişimdir sanırım.