Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

22 Mayıs 2012 Salı

İki gündür

İki gündür,

Dün klasik yürüyüşümüzü yapıp, yine artık bir klasik haline getirdiğimiz mekanımıza konuşlanıp, çayımızı içip, kitaplarımızı okuduk. Hava çok güzeldi...Kız Kulesi karşımda duruyordu... yine eski 45 likler çalıyordu ve garson ingilizce 12 lira nasıl söyleniyor diye sağa sola soruyordu.
Kitabımın adı Küçük Güneş Kuşları... Sahilde onu okuyorum, evde Murakami-1Q84

Sahil yürüyüşü dönüşü, alış veriş yapa yapa eve geldim ve mutfakda hem film izledim, hem de yemek stoklaması yaptım. Sezonun son zeytinyağlı pırasasını pişirdim, sulu köfte yapmak için misket köfteler hazırlayıp dondurucuya attım... Pilav yaptım ve de şakşuka,... şakşuka aslına bakarsanız ağır bir kızartmadır ama onu da çok az yağlı yapmanın yolunu buldum. Sebzeleri, teflon tavaya bir kaşık yağ koyup ızgaramsı gibi karıştıra karıştıra yarı kızartır gibi yapıp, üstüne bol domates doğrayıp birlikte pişmelerini sağladım. Çok da beğendiler.Bir kaç diş de sarımsak doğramıştım.Biraz da etli bir yemek yaptım pilav yanında servis yapmak için. Sorun bana bir pilav yemeyeli kaç ay oldu. Nasıl da severim domatesli pilav yanında cacık:(

Bu sabah artık Maltepe'ye taşınan İlmiye'me gittim. Tam bizim taşınma sırasında bir ameliyat geçirdi. Şimdi çok iyi çok şükür. Bizim kahvaltılarımız meşhurdur onunla... Sabah başlar, hiç kalkmadan akşama kadar sürer:) Otururuz kalkarız, yeniden çay demleriz , masa öylece durur. Bugünkü kahvaltımızı kocası Osman hazırladı. Ben daha kapıdan içeri girerken Osman çayı demledin mi? diye sordum zaten.. İlmiyem'i hiç kaldımadı valla benden yine tam not aldı.Bir tek resim çekmeyi beceremiyo:))

Giderken çok kolay gittim ama dönüşte her gelen araba salkım saçaktı. Sanırsınız Çin'deyiz. Hayatta binmem dedim. Tabi kendi kendime. Du bi fırıldak çevireyim dedim. Üsküdar yerine daha sık ve boş gelen Kadıköy arabasına bindim, Üsküdar arabalarının da geçtiği E5 Karaoluna çıkınca indim ve bomboş bir Üsküdar arabasına bindim. Ne ka akıllıyım di mi?

İzlediğim filmler var. İçimi acıdan cızır cızır yapan, beni lüzumsuz lüzumsuz güldüren ama onları ayrı bir post yaparım artık. Sonra yeni kitaplarımdan söz ederiz. Ama bu yazı şimdilik bitmeli.
Bitit bile