Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

24 Ekim 2010 Pazar

Haftasonu... haftadolu:)

Yine o kadar çok şey sığdı ki bu haftasonuna sanırım ancak resim altlarıyla anlatabileceğim.
Önce sondan başlayalım yani bugünden... Bu gün Naziş'in doğum günüydü. Bu senki doğum gününün konsepti cadıydı:) Zuz , Cancan ve Berfu^nun da katılımıyla küçücük mini minnacık bir parti yaptık. Özel bir yazı yazmadım geçen seneki yazıyı tüm zamanların doğum günü yazısı ilan ettim:) Oy Benim Nazlı Kızım burada:)) Kendi aramızda kutladık, Cancan tüm marifetlerini gösterdi...Doğum günü vesilesiyle her zaman söyledim sözü tekrar söyleyeyim bir tek.
İyi ki doğdun Nazlı , iyi ki benim kızımsın, başkalarının kızı olsaydın, inan onları çok kıskanırdım.


Dün Zeya ve Peren'le muhteşem bir Kadıköy günü yaptık. Neler sığdırmadık ki güne... Hümeyra'da yemek yedik...
toplantıdan koştura koştura gelen Gamsegamse'de katıldı bize... Alkım'da kitaplar rasında kaybolduk. Ben alacağım bir kaç kitap vardı onları aldım... İki tanesini bulamadım hafta sonu dolayısıyle kalmamıştı... Birbirimizi kaybettik, ara ara buluşup bir kitabı birlikte aradık , gözümüzün önündeki kaitabı bulamayıp görevli bulunca şaşırdık. Çıkışda gamsegamse bizden ayrıldı...

Biz ay hadi bir şe.yler içelim derken Zeya'nın hadi Baylan'da Cup Griye yiyelim demesiyle Baylan Pastanesine gittik. Cup Griye ile kendimizden geçtik.. . Sohbetin tadına doyamadık. Peren'in Zuz'un ortak arkadaşlarının olmasına şaşıp dünya ne küçük dedik. Masaların üstünde pastanenin tarihini ve oranın müdavimi ünlü yazarların , şairlerin şiirlerinden , yazılarından alıntılar olan kitapçığa hayran kaldık. Çıkışda o kitaplardan aldık.

Özel notlar.
Edebiyatda Baylancılar denilen bir grup vardır..

Beyoğlu'nda İstiklal Caddesi’ndeki Baylan’ın müdavimleri arasında Atilla İlhan, Oktay Akbal, Behçet Necatigil, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Haldun Taner, Cemal Süreyya, Salah Birsel, Peyami Safa, Orhan Kemal, Orhan Duru, Ahmet Oktay, Fethi Naci gibi yazarlar vardır. Leyla Erbil, Tomris Uyar, Sevim Burak gibi kadın yazarlar da pastanenin müdavimleri arasındaydı. Bu gruba daha sonraları Baylancılar dendi ve edebiyat tarihinde de Baylancılar Akımı olarak yerini aldı. Kadıköy Baylan'ın müdavimleri arasında ise; her gün gazetesine yazısını buradan yazan Tarık Buğra’yı sayabiliriz.
Cup Griye... Avrupa pastanelerinde cup Baylan adı altında sunulur.
Buket Uzuner'in Kumral Ada Mavi tıuna isimli kitabında bahsettiği pastahanedir. Orada da kupgriyeden bahsediyordu.

Yukardaki resim, Peren imzalı bir güzellik... Kitap John Berger'in- O Ana Adanmış-Taş ta Foçalardan bizim için gelmiş. Peren'in Babasının tasarımı. Üstündeki minik papatyalar bizzat Babası tarafından çizilp boyanmış. Ayraç da çok özel... Bedri Rahmi Eyüboğlu yazmalarından yapılmış. Üstünde gördüğünüz çiçekli kısım bildiğimiz yazma kumaşı...

Daha ben pastaneden çıkmadan Gamsegamse aradı, direk Capitol'e gel, sinemaya gidelim dedi.

Ye Sev ve Dua Et'i izledik. Kitabına üç yıl önce başlamış yarım bırakmış ve önceki akşam yeniden başlamıştım. Filmi çok beğendim... sanırım kitabı artık daha rahat okurum:) Filmi en öndeki yatar koltuklarda ayaklarımızı da puflara uzatıp aynı evde gibi yatarak izledik:)

Eve gelince Yahşi Cazibe başlamıştı... onu izledim ve Ye Sev Dua Et^'i nasılsa izledim sonra okurum deyip, Onur aymaz2ın Gece Güzelliğine başladım. Gece ikiye kadar kitap okudum. Tam yatıp uyumuştum ki, arkadaşlarıyla doğum gününü kutlamakta olan Naziş aradı ve Neslihanlar'ın evine geldik artık uyuyabilirsin dedi. Çünkü ben Onlar eve girmeden uyumayacağımı söylemiştim:) Uykum kaçtı gittim tv açıp, TRT1 de Küstüm Çiçeğini izledim. Ne zaman uyudum bilmiyorum ama bir ara uyanıp yatağa gitmişimki sabah gözümü açtığımda kendi yatağımdaydım:)) Yeşil çayımı yaptım, Gamse ben de içerim dedi... çayımızı içtik yeniden uyudum... Sonrasında başa dönün işte... Doğum günü şamatası:))

Bir de ben bu Ayı çalan hırsızlara bayıldım...

Leylak Dalıcımın deyimiyle koridor yolluğu gibi bir yazı oldu ama olsun okumazsanız resimlerine bakarsınız:)