Bu hafta tam bir dinlenme haftası oldu...Güzel filmler ve şahane kitaplarla dolu olması da dinlenmeyi neredeyse şölene çevirdi...''Bayan Jean Broie'nin Baharı'' ile başladı ''Kızarmış Palamutun Kokusu''ile devam ediyor. Dün izlediğim Barbara gibi politik bir dramdan sonra bugünkü naif film iyi bir yemeğin üzerine yenen güzel bir tatlı ya da enfes bir keyif kahvesi tadında oldu..
Bugünkü filmi izlemezseniz küserim ktegorisine koydum. Özellikle kitap okumayı sevenler ya da okumak istiyorum ama okuyamıyorum diyenler için, değişim için artık çok geç diyenler için bu film...
Garip Dostluk-My Afternoons with Margueritte...
İnsan değişime o kadar açıkki, elli yaşında bile değişebilir,başka dünyalarda kendini bulabilir...Ve kaç yaşında olursa olsun bir başkasının yaşamını değiştirebilir. Margueritte 95 yaşında... Gidecek bir yeri yoktu ve kendine bir çiçeğin adı verilmişti...Kelimeler arasında yaşıyordu...Bir parkta,bir öğleden sonra rastladığı Jan'ın hayatını değiştirdi...Aşk hikayelerinde yalnızca aşk yoktur.Seni seviyorum bile yoktur ve yine de birbirimizi severiz... Lütfen Margueritte'nin adını çift ''t'' ile okuyun yoksa kızıyor... Marguerite çiçeğini bilirsiniz biz Margarita ya da Alman papatyası deriz hani...Kocaman kocaman papatyalardır... Bir zamanlar bahçem bunlarla doluydu, tüm duvar diplerim ve annem bayılırdı...kuruduklarında, kaynatır saçlarımızı bununla ıslatır güneşte tarardık...Işıl ışıl olurdu, yaz güneşi altında sararırdı...
Filmimi mutfakta izledim, kahvemi içtim bir tarftan da ezo gelin çorba pişirdim, akşam için...
Bugünlük de böyle