Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

24 Aralık 2013 Salı

2013'ün ''En'' leri

2013 yılına 12 üzüm yiyerek,  her üzümde bir dilek dileyerek girmiştik.



2013  ülke açısından çok zor bir yıldı..Umarım 2014'e bunlar bitmiş olarak gireriz.
Şimdi gelelim benim kişisel tarihimin 2013'de en en neler olmuş...

2013' de en sevdiğim kitap,okurken bana en çok keyif veren kitap: Bayan Brodie'nin Baharı

Bayan Brodie görüp görebileceğiniz en tuhaf öğretmen. Ne bir Çalıkuşu'nun Feride'si ne de Ölü Ozanlar Derneğinde ki John Keating.
  1930’ların İngilteresinde, kendi takımını kurduğu altı öğrencisi üzerinde kendi ideallerini gerçekleştirmeye çalışan bir öğretmen o…Sizin için hayatımın baharında, kendi hayatımdan vazgeçtim der sık sık.
  Sürekli zaman sıçrayışları olan, bir öğleden sonrayı okurken bir de bakmışsınız sizi otuz yıl öğleden sonrasına götüren bir roman Bayan Brodie’nin Baharı…
  Ölmeden önce okumanız gereken 1001 kitap arasında da yerini almış.

En iyi Türk yazar kitabım ise; Kızarmış Palamutun Kokusu/Engin Gençtan oldu... Engin Gençtan yüzyıllar arasında gidip gelen bir  İstanbul yolculuğu yaptırdı bana...




2013 de en beğendiğim film:KAPI...Kitabıyla olsun,filmiyle olsun beni çok etkiledi... Hatta kitabını en beğendiğim  kitap olarak da koyabilirdim ama ''Bayan Brodie '' başka bir yerden vurdu beni.. İki farklı kadının biri yazar,diğeri ise onun yanında çalışan hizmetçisi...Ama kuralları koyan kim,patron kim belli değil. Hala izlemeyen varsa,mutlaka izlemeli.
Ev sinemasında en çok beğenerek izlediğim film:Balzac ve Küçük Çinli Terzi Kız...''Bir kitap okudum, hayatım değişti'' sözünü ispatlamak için çekilmiş sanki. Görsellikte bir başka boyutuydu,güzelliğinin...


Beni en çok şaşırtan yok artık dedirten film ise ''Köpek Dişi''ydi...Başından ,sonuna kadar şaşkın, şaşkın izledim. Bambaşka bir sinema deneyimiydi...

 En beğendiğim animasyon filmi:İntihar Dükkanı en beğendiğim yerli film ise Kelebeğin Rüyası ,en en kötü film ise Umut Üzümleri oldu..

En beğenerek izlediğim dizi ise 4 sezonunu 10 gün de bitirdiğim Dawnton Abbey oldu.
2013'de en severek izlediğim yerli dizi  ise; Güneşi Beklerken... Kerem Bürsin;valla bu adı ezberleyin ,geliyo diim size...


En eğlendiğim gece sülalece yaptığımız kop kop gecesi... Bütün sülale Anadolu Hisarı Öğretmenevinde toplandık ve çok eğlenceli bir gece geçirmiştik.
 

En eğlenceli gün ise; Ercangillerle yaptığımız , Sabah kahvaltısında Fethi Paşa Korusunda başlayıp, Rumeli Kavağı, Garipçe Köyü ve sonunda yine Çamlıca'da yediğimiz geceyarısına az kala yemeği ile sona eren 'Anlat İstanbul uzuuuun uzun anlat'' gezisi...

2013'ün  en keşifli gezisi ise Zuz ve Nermin ile yaptığımız ayaklar nereye biz oraya ya da '' Söyle İstanbul'' gezisiydi... Kahvaltıyla Eminönü'nde başlayan gün,İş Bankası Müzesi gezisi, Caferağa Medresesinde kahve, Küçük Ayasofya  camiii, ahşap yakma atölyesinde karşılaştığımız Piri Reis Haritası, Ayasofya'ya karşı yediğimiz akşam yemeği ve hiç tanımadığımız gelin ve damatla çektirdiğimiz fotoğraf mizansenleri ile  sona ermişti.


















En lezzetli gün ise; Ece, Begüm, Elçin ve Zeya ile yaptığımız Burgazada gezisiydi...  Sabah,Ergün Pastanesinde kahvaltıyla başlayan gün, Burgazada öğretmenevinde kahve, Kalpazankaya'da bira ,patates  yine Öğretmenevinde akşam yemeği ve en son Ergün Pastanesinin çilekli milföyleriyle sona ermişti... Çok ama çok da eğlenceli bir gündü ayrıca...
En hüzün duyduğum gün: Haydar Paşa'dan son trene binmekti... Artık Haydar Paşa'dan tren kalkmayacağını binmek buruk buruk etti içimi...


En  yıldızlı gece)) Zeya ve Ebrucuk ile elimizde çay kupaları, battaniyelere sarınmış halde Zeya'nın terasında gece dörde kadar yıldızlar altında oturduğumuz geceydi... Büyük Ayı,Küçük Ayı, Samanyolu bize şölen yaptılar...

2013'ün en güzel seyehati: Ece, Begüm,Nermin, Zeya ve Timsal Hanım ile birlikte yaptığımız Cunda seyehatiydi...İİndiğimizde Zuz'un meşhur kahvaltısıyla başlayan tatil gündüz deniz kıyılarında gece Cunda meyhanerinde coştuk durduk...Badavut ise torbadan çıkan sürpriz gibiydi...



2013'ün en güzel ailece yapılan gezisi '' Suyun Öte Yanı'' gezisiydi.Edirne ve Karaağaç gezisi Hatta Naziş yürüyerek Yunanistan'a geçmiş. Bir köye kadar yürümüş, orada bir kahvede çay içip, sohbetler edip  dönmüştü... Selimiye Camii, Lozan Müzesi, Edirne çarşıları,Uzun Köprü  unutulmaz anlarımız arasına girdi..




 

(Soğuktan donan ellerimi Uzun Köprü yanındaki kahvede ısıtırken...)








                    2013'ün benim için en önemli olaylarından biri '' İmza;Karın''   dı...124 kadın bir araya gelip  hayatımızdaki erkeklere yazdık ve gelirini '' Sınır Tanımayan Ebeveynler Topluluğu'' bağışladık.

Katıldığım sosyal olayların en eğlencelisi;benim aralarında bulunduğum yüzlerce kadının, dünyada ise milyonlarca kadının aynı anda birlikte dans edip,kadına şiddete dikkat çektiği  ''One Bilion Rising '' di...






2013 de ki en medyatik olayım:)) kazanamadığımız bir tv yarışmasına katılmaktı:))'' Aileler Yarışıyor'' da ailenin yengesi sıfatıyla yarıştım. Kazanamadık ama hem çok eğlendik hem de çok güzel bir anı oldu...
Resimde sunucunun beni alkışlamaktan kendini alıkoyamadığı halini görmektesiniz:)))




 2013 de ki en lezzetli etkinliğim ise Missgibi'nin daveti üzerine katıldığım Şef Eyüp Kemal Sevinç ile gerçekleştirdiğimiz, ''Meksika Yemekleri Gecesi'' ydi...Birlikte pişirdik ve güle oynaya yedik...





 2013'ün benim için belkide en kayda değer olayı, sizinle birlikte gerçekleştirdiğimiz '' Bizim de bir Ana Sınıfımız Olsun mu?'' projesiydi... Hiç ummadığım kadar desteklediniz, seyretmediniz yanımızda oldunuz ve ana sınıfı diye çıktığımız yol neredeyse bir okulun  ihtiyaçlarını karşılamaya yettiği gibi çevre okullarla da paylaşılmasına kadar gitti...Onlar sadece etkinlik için kumaş parçamız bile yok demişlerdi sizin sayenizde projeksiyon makineleri, oyun halıları ve bir kaç yıllık stok malzemeleri oldu...2012 sonlarına doğru başlattığımız bu kampanya 2013 başlarında da devam etti...


(Diyarbakır/Hazro'nun bu köyünde artık bizim katkılarımızla gerçekleşen bir ana sınıfı var...)

2013 de karşılaştığım en büyük sürpriz...Ordu'dan gelen kardeşim Metin'in bana sürpriz yapmak için haber vermemesi ama benim ona vapurda rastlamam ve çaprazımda duran Metin'e usulca - sen misin? demem:))Ve ilginç olan günlerden de 1-Nisan olması:))



2013'ün en nostaljik günü, karı-koca yaptığımız Fındıkzade günü... Mezun olduğum lise, arkadaşlarımla oturduğumuz pastaneler, eski evimiz, Goralı... her şey her şey çok güzeldi yeniden...
 



  2013 de en sevdiğim mekan: Alkım Kitabevi üstündeki;Şahane manzaralı Kafka Kafe
 ve Kadıköy Balıkçılar Çarşısı içindeki Otantik Anadolu Yemekleri lokantası oldu...

 Bu yılın en lezzetli keşfi, ''Macera Kitabım'' Yazarı; Özlem sayesinde oldu. Bu Budapeşte başka bir Budapeşte idi...


 

Yılın benim için sağlık açısından en kötü olayı birden 17 ye fırlayan tansiyonum oldu ve kendimi birden hastanede buldum... Ara ara ataklar yaptı ama şimdilik sakin...

2013'ün   Türkiye açısından en önemli olayı kuşkusuz ki ''Gezi Direnişi''ydi... Ve artık ''Gezi''den önce ve ''Gezi''den sonra diye bir kavram var...



    Ve 2013'ün en müjdeli haberi ile bitirelim 2013' ''en'' leri yazısını... Bana göre en müjdeli haber : Mustafa Balbay'ın  özgürlüğüne kavuşmasıydı.
Darısı 2014' e diyelim artık...