Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

22 Mart 2012 Perşembe

Şok şok şok

Bu gün diyetisyen kontrolüm vardı. Evet kilo vermeye devam etmişim ama o kadar yürüyüşe istenilen düzeyde değil. O yüzden üç günlük bir şok şok şok yapacağız. Bu üç günün sonunda yine normal programa döneceğim. Şook şoook şok dediysem , ölüm orucuna girmeyeceğim tabi. Kahvaltı dışında ki ekmeklere üç günlük bir veda ve üç ara öğünümde de meyva var... Sadece bir ara öğün meyva+süt.Ne yapalım girdik bir yola artık. Ne icap ediyorsa yapacağız(mı).

Aslında bu gün başlayacaktım şok programına ama hadi ödül yemeğini bu gün yiyelimde öyle başlayayım dedik. Şaşırdınız dimi biz ödül yemeklerini ailece yiyoruz da:)))Diyet yemeklerime sulanırlar, ödül yemeklerine benden önce koşarlar:)). Ben oyumu pideden yana kullandım. Bir tek aklıma o düşüyo çünkü. Izgara et, tavuk zaten yiyorum. Daha önce size ballandıra ballandıra anlatıp, ağzınızın suyunun akmasına neden olduğum pidecimize gittik. Ama ve de ammaaaa ben yine kocamın; gel seni değişik bir yoldan götüreyim tufasına yine düştüm. Yani ucunda pide olmasa sokakta saracaktım, yine mi aynı şey diye. Doğancılar, Musahipzade Celal tiyatrosunun yanındaki pideciye gitmek için İmrahor'un bütün sokaklarını yürüdük. Bir de hangi yönden geliyoruz onu söyleyeyim size...Koşuyolu'ndan...Amma velakin , sokak isimlerine bayıldım. Gelin Alayı sokak ve Tunus Bağı aklımda kalmış.Bir de orada ki bir lisenin dağılma saatine rastlamışız. Ben liseli kızların bu kadar gürültücü olduklarını bilirdim de bu kadar bilmezdim. Tüm semt çın çındı...çok hoşlardı...Sonunda ,pideciye oturduk, pidelerimizi yedik, eve de paket yaptırdık , geldik. Geldik ama iş bitmedi. Öğleden sonra da babamın randevusu vardı.Ona da gittik, geldik. Şükür ...iyi...ilaçlara devam...Ben orada doktorla konuşuyorum, babam oceral derdinde hay Allahım ya o ne diyorum , mantar ilacıymış.Onu da yazsın diyormuş:)))Böylece nöroloji doktorumuza mantar ilacı da yazdırıp bir taşla iki kuş vurduk:)))

Bu gün film , kitap söyleşisi yapamıyoruz valla, olsa dükkan sizin de. Bu gün ne kitap okuyabildim ne film izleyebildim.

Bu yazı bitince yemeğimizin yanına erişte haşlayıp, salatayı da hazırladım mı? Arıza Babaların Çatlak Kızlarına devam.