Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

22 Nisan 2014 Salı

Bugün

Bugün dünün yorgunluğunu çıkartmak adına akşama kadar evde yat yuvarlan yaptım.

Bu filmi izledim...Kadın İşi... İnsanın arkadaşları çılgın olmalı...Çılgın olmalı ki sırtı yere gelmesin:)







Sonraaaa paskalya çöreği pişirip pişirip apartmana  damla sakızı kokularını salan komşular bizi de unutmadılar:)) Çilek reçeline bandıra bandıra yedim.




Kitap  derseniz; Fay Kırıkları Üçlemesinin üçüncüsü ''Rojin''i okuyorum.





Youtube kapanalı radyo tiyatrolarını başka bir site üzerinden dinliyorum.BURADAN...

Yarın ''23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ''... O kadar renki kutlardık ki biz. İple çekerdik bu bayramı...Günler öncesinden müsamareler hazırlar, radyolara konuk olur, gece de ayrıca  gösteri sunardık.Aşağıdaki resim yine bir ''23 Nisan'' dan...Ordu İsmet Paşa İlkokulu...Rezzan Ataoğlu öğrencileri... Günlerce hazırlandığımız gösteriyi ailelerimize sunuyoruz. Burada gördüğünüz ilk sıradaki  tüm arkadaşlarımla görüşüyor olmak da ayrı bir bayram...

Yarın Naziş ile babası Arkeoloji Müzesini yüz milyonuncu kez gezerlerken ben müzenin bahçesinde kitabımı okuyup,çayımı içeceğim. Belki alt kattaki heykellerin olduğu bölümdeki tanrıça heykellerine bakarım bir yol o kadar...


Bu kada...

İstanbul İstanbul

Dün yine kıyı köşe İstanbul günüydü... Ece,Magissa ve ben önce Eminönü'nde buluştuk. Ay pek keyifliydi vapur iskelesinde  bekleniyor olmak, seni arayan gözler görmek,buradayım buradayım diye el sallamak:)

Önce ''Bozdoğan Kemeri'' yanı başında ,''Fatih Kadınlar Pazarı'' içindeki 'Siirt Şeref Büryan Salonu''na gittik.Buradan defalarca söz etmiştim size zaten,hiç bir yerde yiyemeyeceğiniz lezzetteki Büryan kebabını burada yiyebilirsiniz. Ecem İZ TV de de burayı görünce şart oldu,beni de götürmen demişti.Gitmek çok kolay  Eminönün'den Unkapanı tarafına giden bütün araçları kullanabilirsiniz.  S.S.K durağında inin  20-30 metre yürüdükten sonra  sağa girin bu yol sizi Kadınlar Pazarının içine çıkaracak. Orası zaten karşılıklı  büryan salonları ile dolu. Tam kemerin yanında olan da sözünü ettiğim. Bakır taslarda,içinde minik kepçe ile gelen ayranını da içmeyi ihmal etmeyin ve büryanı kesinlikle kemikli sipariş edin...



Yemeğimizi yedikten sonra kahvelerimizi içeceğimiz yeri ben zaten çok önceden programlamıştım...Siz de aynını yapın, Olduğunuz yerden Zeyrek tarafına doğru dümdüz yürüyün ,çarşı boyunca ...Bu arada   binbir çeşit baharat ve peynir,peksimet satan dükkanlara da göz atın. Taa Van'dan, Siirtten  toplanıp getirilen değişik otları da  görebilirsiniz. Çarşı bitince yol aşağıya doğru yönelecektir. Zeyrekhane yazan ok işaretini takip edin. Karşınıza Molla Zeyrek Camii çıkacak. Hemen karşısında da Zeyrekhane inanılmaz manzarasıyla ...İçeri girerken; oturacağınız    yere kadar  kenardaki lavantaları elinizle okşaya okşaya gidin,ortalık mis gibi koksun.Koç Holding işletmesinde olan bir yer. Tuvaleti bile el sanatları sergisi:))





Molla Zeyrek Camii:Zeyrek Camii veya Pantokrator Manastırı Kilisesi İstanbul'un Zeyrek semtinde Doğu Roma döneminden kalma dinî yapıdır. Kilise üç ayrı şapelin bir araya gelmesinde oluşur. Ayasofya'dan sonra İstanbul'da ayakta kalan en büyük eski kilisedir.




Kahvelerimizi ,çaylarımızı içtik ne yapalım acaba ''Fethiye Müzesi'' ne mi gidelim,derken kocam telefondan yetişti ve oraya gitseniz sonra nerede oturacaksınız gidin Kariye Müzesine ,Pembe Köşkde de dinlenirsiniz dedi. Kendisi orayı çok sever zira... Ay Kocamı mı kıracağım?)) Kaltık,oraya gittik bu kez... İlk önce Pembe Köşkde ağaçlar altında yine çay,kahve molası sonra da Kariye Müzesi ziyaretimizi yaptık. 


 (karşınızda Kariye,ağaçlar altında çok huzurlu bir mekandır)



Kariye'den dönerken ben yine planım geldi:)) hadi Kadıköy'e gidelim buz gibi bira içelim midye tava yiyelim teklifi yaptım. Havada kapılan bu teklif ile haydi ''Edirnekapı'' dan Kadıköy'e yollandık bu kez de... ''Mercan'' da buz gibi biraları yuvarlayıp,midye tavalarımızı yedikten sonra  kitapçıları dolaştık. YKY  de %25 indirim var,İş Bankası Kitapevinde öğretmenlere %20 indirim her zaman var ve de Ada Kitaevi tüm kitaplarda %50 indirim yapıyor çünkü; Kitap kısmını kapatıyormuş.



Ece ve Magissa'dan ayrıldıktan sonra ben bu kez Nazlı ve Arkadaşlarına katıldım. Onlar da Kadıköy'delermiş. Çaydır,sohbettir derken aaa ne kadar geç olmuş artık bi zahmet eve gidelim dedim:))

Eve gelince  yine çay faslı sonra kitabımı aldım kaçtım yatağa...

Ay anlatırken yoruldum da siz ne ettiniz,okudunuz mu?))