Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

5 Aralık 2010 Pazar

Lale bak kış geldi

Hafta Sonu tüm hızıyla geçti gitti...Ve dün gece biz uyurken kış geldi İstanbul'a
Cumartesi akşamı Cancanlarda yemeğe davetleydik... Cancan bizi çok güzel ağırladı:)) En güzeli biz kapıyı çaldığımızda Cicianneee diye çığlıklar ata ata kapıyı açmasıydı... O bağırır, Ayran havlar, bir çığlık bir havlama gürültü kıyamet içeriye girdik...

Cancan , kardeşi olacak ya o yüzden artık her işini kendi yapıyor:=)

Cumartesi gecesi geç saatte eve döndük, kendimi o kadar yorgun hissetim ki hiç kitap falan okuyamadan sızmışım... Gecenin bir yarısı Murat Bardakçı elindeki padişah mührünü aynaya tutup gösteriyordu tek hatırladığım...

Sabah zil sesiyle uyandım, kapıyı açtım ki; karşımda Naziş var, direksiyon sınavına gitmiş, sınava girmiş de dönmüş bile...Sınavı da geçmiş... Biz uyurken kış da gelmiş...

Ben yine koşa koşa yatağıma geri döndüm... Herkes uyutyordu , Naziş de hemen yatağa girdi zaten... Kocama dedim ki, bu gün yataktan çıkmayacağım kahvaltıdan sonra tekrar yatağa giricem, akşama kadar kitap okuyacağım tv izleyeceğim...

Kahvaltıdan sonra bu öğlen bir gibi falan oluyor, Kocam dışarı çıkarken vah vah üzüldüm size bu gün evdesiniz demek dedi... Evet öyleyiz dedik hep bir ağızdan... Salon filmlerine baktık Digitürkün hiç bir şey yok, diğer kanallara baktık, evdeki filmlere baktık canımız hiç birini istemedi bu arada saat de üçe yaklaştı derken hadi sinemaya gidelim dedik... Av mevsimi vizyona girdi... hemen biletlerimizi internetten aldık evden çıkıverdik... Gamse ile Ben... Naziş Neslihanla buluşucağım dedi ve bizim evde nüfus yoğunluğu yine sıfıra düştü... Gamse ile önce bir yemek yedik mağazaları dolaştık , sonrada çaylarımızı alıp filme girdik... Filmi çok beğendim doğruya doğru... Üstünde çok konuşulmadanda gidip gördüğüme çok memnun oldum... Bir arkadaşlarına veda sahnesi var Cem Yılmaz'ın bir Karadeniz türküsü söylediği, o kadar olur...

Şener Şen ve Çetin Tekindor hakkında söz söylemek ne haddime zaten...


Yanımdaki çocuk fazla kıpırdak, önümüzdeki çift fazla öpüşgen olmasaydı çok daha iyi olabilirdi bi de...

Capitol yılbaşı elbiselerini giymişti...

Akşam yemeğinde toplaştık ve Çok Güzel Hareketleri izledik... şimdi okuma vakti... Keyif Evine devam...