Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

26 Şubat 2014 Çarşamba

Uykusuzlar ve Kız Çocukları

Bugün ''Tavsiye Evi''nde yine bir yazar-okur buluşması yaptık. Yasemin Sungur moderatörlüğünde Gülşah Elikbank ile son romanı ''UYKUSUZLAR'' hakkında konuştuk. Rüyalar ve rüyalarımız üzerine çok  koyu bir sohbete daldık.Hepimiz rüya görür uyandığımızda da bunu anlamlandırmaya çalışırız. Ben mesela beni yönlendirmesine izin vermesem de rüyalarıma inanırım. Önünde sonunda çıkar çünkü...Hatta bazen beni korkutur bile bu durum.Gülşah Elikbank'da rüyalarına inanlardan ve bu konuda 4 yıl araştırma yapmış,sonunda da bu roman çıkmış ortaya... Fantastik bir kurgu olmasına karşın hemen herkesin kendinden bir şeyler bulabilebileceği bir kitap.

Bir de gölge mevzu var kitapta kii  gölge de benim ilgimi çeken bir şeydir. Hatta zaman zaman gölgemi çektiğim resimleri de burada paylaşmışımdır. Gördüğümüz ama dokunamadığımız,maddesel olmayan bir şey hem korkutucu hem çok ilginç hem de çok güzel bir şey...Şey diyorum  adını koyamadım çünkü:)

Kitabı okurken hemen ilk sayfalarda  şu cümleler  çok ilgimi çekti.''Dünyada kendi türünden tiksinen ve onu sebepsiz yere tüketmek yok etmek için çabalayan tek ırk  İnsanlık!''

''En keskin kılıç; bir varlığın aklıdır. Lakin ne yazık ki, aklı yenebilecek tek şey de; Aşktır''

Gülşah Elikbank'ı ben  bu fantastik romanıyla tanıdım. Bir Türk okur olarak da kendisiyle gurur duydum. Nasıl Hary Potter serisini genç yetişkin demeden  keyifle okuduk, o fantastik dünyayı sevdik ''Uykusuzlar''  da  hiç  de aşağı kalmayan bir başarı yakalamış.Haklının hakkını teslim etmek gerekirse ben de uyandırdığı kanı budur.




Bugünün diğer bir lezzeti daha doğrusu lezzetleri ise ''Kız Çocukları''nın bizim için hazırladığı yiyeceklerdi... Elmalı turta başımın taacıydıı desem beni bilen anlar ne demek istediğimi...Ben onların yaptıkları yiyecekler kadar hikayelerini de çok seviyorum...Bir tıklayıp giderseniz hem hikayeyi hem de yaptıkları yiyecekler hakkındaki bilgileri okuyabilirsiniz...

Bugün de böyle girsin kayda...Hem beyne hem damağa şenlik bir gündü diye...