Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

2 Mayıs 2011 Pazartesi

Hafta sonundan

Herkesin oraya buraya dağıldığı bir hafta sonu geçirdik. Gamsegamse cumartesi günü Zuz'la, pazar gününü ise arkadaşlarıyla geçirdi. Naziş uygulamalı ilk yardım kursuna gitti.Geldiğinde de ben, mutfakda ve de arkam dönükken, üstümde hemlik(HEİMLİCH) manevrasını deneyince boğazımdan bir hoh sesi çıktı arkasından da bir gülme geldi bana dakikalarca güldüm.Doktorun her anlattığına bir örnek olayı çıkınca , utandım dedi. E bizim her anımızın bir olay olduğunu bilmeyen mi var:))Zuz Hanım ise pazar gününü Burgaz Ada'da arkadaşlarıyla geçirip, içtikleri kahvenin fincanlarını fal kapatmaya tabakları olmayınca otların üstüne kapatmışlar , resmini gönderdi.

Sıra bana geldi,ben kocamın sanki yine taş düşürecekmişim gibi, sanki öyle sinyaller geliyor bünyemden demesiyle sakin bir hafta geçirdim. Bir tek pazar günü sabah kahvemizi Kuzguncuk'ta içtik. Sonraında Üsküdar'a doğru yürüyelim dedik ama pişman olduk. Kalabalık tarif edilemezdi. Turisti, İstanbullusu bu tarafa dolmuştuı sanki. Adım atmakta zorlandık.

İlginç bir de film izledim bu hafta sonu..Bir Şili sineması örneği. Çok değişik geldi, bana. İzlemenizi öneririm. Hem de değişik bir ülke sinema örneği.
The Maid (2009) Üst sınıf bir Şilili bir ailenin yanında yıllarca hizmetçilik yapmış Raquel şiddetli baş ağrılarından muzdariptir. Ağrıları bayılmalar takip edince, evin hanımından Raquel’e bir teklif gelir: Raquel’e yardım edecek yeni bir hizmetçi işe alınacaktır. Bu teklif ilk başta hoş görünse de, Raquel yeni gelen yardımcıyı kendisi için bir tehdit olarak görmeye başlar. Ve kendisi gibi bir hizmetçi olan bu yardımcıya karşı tırnaklarını çıkaracaktır.

Bu günün programı yoğun.. Biraz toparlanıp çıkacağım..İlk istikamet Beyoğlu