Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

7 Eylül 2018 Cuma

Yaz da bitti

Yaz bitti, şu an dışarda deli gibi bir  dolu ile karışık yağmur var. Artık gönlümün efendisi sonbahar geldi.
Biz yazı Kuşadası'nda uğurladık. Daha doğrusu Kuşadası'nı merkez alıp çevre gezileri yaptık.
Bu gezimizi organize eden kankalarımız Ercü ve Banu'ya teşekkürü borç biliriz😎
Kuşadası- Davutlar mevkiine şu manzaraya konuşlandık. Güneş bir başka batıyor buralarda ve dalgalar da sabaha kadar bıkmadan usanmadan ninni söylüyor sanki. 
İlk gün  önce denize attım kendimi öğleye kadar, acıkana kadar yüzdük de yüzdük ta ki karnımız acıkana kadar. Acıkınca da hadi yemegi Kuşada merkezde yiyelim dedik ama çıktıktan bir kaç dakika sonra fikir değiştirip yolda  yemek yeyip  Meryem Ana Evi'ne gittik.

Hz İsa'nın ölümünden sonra Aziz St Jeans tarafindan Meryem Ana'nın buraya getirilip hayatının sonuna kadar burada yaşadiğı söyleniyor.
Selçuk'a 9km uzakliktaki Bülbül Dağı'nda bulunan Meryem Ana Evi'nin olduğu bölgenin girisinde buyük bir Meryem Ana heykeli.bulunuyor.
Meryem Ana Evi 23.Papa tarafindan Hristiyanların hac yeri olarak kabul edilmis.
Ziyarete gelenlerin dileklerini astıkları duvar.



Hz İsa'nın ölümünden sonra Aziz St Jeans tarafindan Meryem Ana'nın buraya getirilip hayatının sonuna kadar burada yaşadiğı söyleniyor.
Selçuk'a 9km uzakliktaki Bülbül Dağı'nda bulunan Meryem Ana Evi'nin olduğu bölgenin girisinde buyük bir Meryem Ana heykeli bulunuyor.
Meryem Ana Evi 23.Papa tarafindan Hristiyanların hac yeri olarak kabul edilmis.

Meryem Ana  Evi'ni ziyaret ettikten sonra, girişler kapanmadan Efes Harabeleri'ni gezmeye gittik. Giriş yasağı 18.30 da başlıyormuş, biz tam 18.00 de girdik. İçeri girdikten sonraki zamanın önemi yok.
Bu saatte gitmenin şöyle bir avantajı oldu. Hem kalabalık dağılmıştı hem de güneşte yanmadan tıkılmadan rahat rahat gezdik.
Burası bambaşka bir atmosfer, gitmeyenler ne yapıp edip mutlaka gitsinler. O geniş ve uzun yollar, başıma tac edecegim güzellikteki kütüphane görmeden olmaz yani diyeyim size...
Şu yolda yürümek, alttaki kızı kucaklamak istemez misiniz? O zaman gideceksiniz bi zahmet😍
Alttaki foto bir tuvalet... Altta su kanalı geçiyor. Büyük bir odanın tüm duvar dipleri böyle tuvalet taşları ...

O taraflara gidince Şirince'ye gitmeden olur mu? Olmaz, kadı günah yazar😍


Şirince akşam ışıkları altında da bir başkaydı. Şarap tadımları yaptık, beğendiklerimizden satın aldık valla kendim için her gittiğim yerden aldığım gibi yine bandana aldım.

Gece geç saattte Kuşadası'nda birer çorba içip Davutlar'a döndük. BJK maçı vardı ve Kara Kartallar Kuşadası'nı inim inim inletiyordu. Kocamgil maç izleyecek bir sandalye bile bulamadılar😍

O yorgunluğa sabah 06.00 gibi yola çıkıp, kahvaltıyı Pamukkale'ye yakın bir yerde yaptık. Bahçe içinde şirin bir yerdi. Ortaya iki kişilik serpma kahvaltı, ve dört tane de otlu petnirli ve patatesli gözleme  ve bir demlik çay söyledik. Şimdi biz serpme kahvaltı ortaya iki kişilik dedik ya, su istiyoruz iki bardak getiriyorlar😍 Allahım ya güler misin ağlar mısın? Ama iyi ki de iki kişilikti bir taz tereyağ geldi. Anam dört kişilik desek tencere ile mi gelecekti bilemedik ama her şey mis gibi taze ve lezzetli, gözlemeler el açmasıydı ve incecikti. Yiğidi öldürürüm ama hakkını yemem😍

Pamukkale bizim balayı duraklarımızdan biriydi. Kleopatra Havuzunun olduğu otelde üç gün kalmış. Ben odamdan çıkıp iyon sütunlarına, heykellere falan basa basa yüzmenin keyfine doyamamıştım. Ama siz burada durun çünkü; artık tüm oteller Pamukkale'nin suyunu kullanıp traventenlerin kararmasına neden olduğu gerekçesiyle yıkılmış ...Buraya kadar süper ama oteller bu kez aşağıdan da suyu alıyor ve Pamukkale kararıyor, yetişin görün. 
Pamukkale'ye giriş 50 lira... Siz müze kartı çıkarın bence... Efes'e gittiğimiz de benimkinin süresi dolmuştu yenilettim. Oraya da giriş 50 lira çünkü ve ertesi gün Pamukkale'de kendini amorti etti.
Biz anı tazelemeye koşa koşa Kleopatra/ Antik Havuza gittik. Ama ne görelim. Havuz etrafında odalarımızın olduğu yer  artık sıra sıra büfeler... Kuçük su 6 , limonata 25, hamburger 70 lira... Havuz başında da bir turnike giriş 50 lira...Bişe yemedik, içmedik ama anıların hatırına havuza girdik.
Havuz anababa günü zaten. Senin elli liraya girdiğin havuza 
eller  5-6 liraya giriyo bacım. O yüzden Banu'ya arada suyundan  da iç kızım elli lira verdik  dedim😍
Neyse azcık da romantik şeylere gelelim. Bu fotografın ilk versiyonunda ben 21 yaşındaydım aynı bugünkü gibi...Zaten yıllar bi yaşımı değiştirmedi😍
Size Kleopatra havuzundan da bi fotoğraf koymak isterdim ama çekilen fotoğraflarda ya yanımda biri öpüşüyor, ya da kafamı alttaki sütunlara kafamı vururum diye korkmadan suya dalanların tam dalış anındaki poposu var.Onun yerine size Pamukkale Arkeoloji müzesinden Tanrıça İsis Fotoğrafı vereyim😍

Biz arkeoloji müzesini gezerken müze görevlisi kocama, ne o dayı yorgun görünüyorsun demiş. Kocamda buralar ne olmuş böyle bi su bile 6 lira deyince( yani o sorunun cevabı bu muydu bilemedim😍) Dayı, sakın buralarda bi şey satın alma, bir şey yeme in Denizli'ye  Babadağlılar iş Hanına git istediğim gibi alışveriş et. Yemek de Denizli'de ye... Biz de öyle yaptık .
Babadağlılar İş Hanından 27 şer liraya nevresim takımları aldım. Bak inanmadınız mı, yazıyla yirmi yedi yetele😎Kombinasyonunu da kendim yaptım. Siyah beyaz çizgilİ çarşafa  siyah beyaz puantiyeli nevresim gibi mesela... Kızlar bayıldı. Yorulunca bi de Zafer gazozu içtik misss. Pamukkale'de bir bir bardak limonata fiyatına nevresim takımı aldık yav😍
Artık acıkmıştık, otoparktan arabayı alırken otoparkçıya nerde yiyelim dedik, arabayı çıkartmayın o zaman aha şurda yeyin diye ara sokaktaki salaş lokantayı gösterdi. Beğenmezseniz faturayı bana getirin dedi. Lokantada tek çeşit var. Grişte bir odun fırını, önünde bir kütük ve buz dolabında da su ve ayran. Çatal bıçak yok. Hemen yanda lavabo var, sıcak su akıyor ellerini yıka ve Denizli kebabı kaç kişilik onu söyle... Başka hiç bir şey yok. Kebap ortaya geliyor. Tabak ve dediğim gibi çatal bıçak yok.
Ama efsane bir lezzetti. Vedat Milor meğer bizden önce keşfetmişmiş burayı...

Denizli dönüşü hadi bir de Aydın'a uğrayalım dedik.Aydın'ın Adnan Menderes Caddesine bayıldım.Her iki tarafında sarmaşıklardan elbise giymiş palmiyelerin görüntüsü muhteşemdi.Cadde üzerinde bir cay bahçesinde oturduk çay içtik.

Nasıl güzel değil mi ağaçların görüntüsü.


Dört günlük gezimizin dördüncü gününü sabahtan akşama kadar denizde akşamını da Kuşadası merkezde geçirdik. Dönüşten bir gün önce kocamın yeğeni İlker ve ailesi de bize katıldı ve yazın sonu daha da şenlikli oldu.



Böylece 2018 yazını da bitirdik. Allah aynı güzellikte bir sonbahar nasip etsin.
İşte böle böle