Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

19 Mart 2013 Salı

Günün filmi,kitabı,şaşkınlığı ve günün aperatifi

Günün  filmi...Barbarların İstilası..
Baba oğul filmi ya da,tam bir sosyalizm kapitalizm çatışması diyebiliriz...
Denys Arcand’ın Barbarların İstilası (2003 Yabancı Dilde En İyi Film Osk
arı,bir sürü Sezar ve En İyi Avrupa Filmi ödüllü...



Günün kitabı...Çatı Katı Aşıkları/Şükran Yiğit.Adı Çatı Katı Aşıkları ama bir aşk romanı değil...Çatı katı deyince benim aklıma tek şey gelir...Daha doğrusu bir film gelir...Parkta Çıplak Ayaklar/Jane Fonda-Robert Redford...Çatı katında yaşayan,yeni evli bir çifti oynuyorlardı...Sanırım ilkokulda falandım. Ordu sinemasında o yıllarda 18.15 matinesi vardı...Derslerimizi yapar,akşam yemeğimizi yer babamla sinemada buluşurduk...Böyle bir 18.15 matinesinde izlemiştim...Sonrasında hep onlar gibi bir çatı katında yaşamayı hayal ettim...






Roman hakkında,Şükran Yiğit'in  kendisinin de bir açıklaması var; "çatıkatı âşıkları bu dünyada kendileri için mümkün olmasına rağmen, ne pahasına olursa olsun kazanmaya oynamayan iyi insanların varlığını hissetmek ve hatırlatmak için yazdığım ve de çok severek yazdığım bir roman oldu. üç iyi insanın daracık da olsa hayata çıkan bir yolda buluşabildiklerini umut etmek istedim. bu romanların belki de hepsinin ortak noktası bildiğim, sevdiğim ve özlediğim şeyleri anlatmam.

 Şükran Yiğit bir de roman kahramanlarına şu kitapları okutmuş ve romanı benim için daha da güzelleştirmiş..
Niteliksiz Adam/Robert Musil
Günlerin Köpüğü/Boris Vian
Hüzünlü Kahvenin Türküsü/ Carson McCullers
Kayayı Delen İncir/Turgut Uyar
Hele de bu romanlar içinde Leylak Dalım'ın hediyesi '' Hüzünlü Kahvenin Türküsü'' de olunca daha da güzel oldu...

 Günün aperatifi...Tost ekmekleri üstüne ,bir akşam öncesinden kalan,yumurtalı ıspanaktan artan,kavrulmuş ıspanağı koy,üstüne bir dilim de kaşar koy,en üste de bir parça közlenmiş biber koy fırına sür...Adını vermeyeceğim bir yerde,ıspanaklı tost diye adama 20 liradan satıyorlar bunu:))



Günün şaşkınlığı...Sabah pencereyi açınca,eve miss gibi koular girince,aaa haninemeliler  açtılar mı? diye bahçeye kafanı uzat ama kokunun yan apartmandaki komşunun çamaşırlarından gelen yumuşatacı kokusu olduğunu anla:)) olsun bu da bir şey,kötü bir koku geleceğine o gelsin...

Hayde gittim şimdilik yine ben...Hava çok güzel  dışarıya çıkıp,okuma odam için  çiçek alacağım...