Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

22 Ağustos 2010 Pazar

Bizim Evin Halları

Poyraz'ın esmesiyle biraz rahat nefes aldı İstanbul... Bu gün klima hiç çalışmadı mesela...
Sabah kocayla biraz tv takıldık... ben İstanbul Hatırasını bitirmeye çalıştım ama bitmedi , sanırım bu akşam bitecek... Katilin kim olduğuna baktım... ama bunları neden yaptığını bilmiyorum o yeter:))) Katilin o olması olayı basite indirgemiş gibi geldi bana... du bakalım bi anlayayım cinayetlerin nedenini sonra gerçek düşüncemi yazarım... Ahmet Ümit kitabın geçtiği yerlere gezi düzenlemişmiş...haberim olsa katılırdım... Ama Ayasofya gezisi ertesi başlamış olmak da süper oldu benim için...Yani Teodora'nın locasında poz verdiğimin ertesi günü...

Bu gece Fair Factor izliyor bizimkiler... o tür iğrençliklere katlanamadığım için yalnız taklıyorum... Yazımı yazayım, balkona çay içmeye gideceğim, kitabımı bitirip yeni kitap seçeceğim... Ama şöle aşklı meşkli ... hafif bir şey okumalıyım... aç karnına ancak anlarım:)) Bir tane Sophie Kinsella kitabı görmüştüm geçen gün kitaplığı düzenlerken... Gizlidir Bütün Aşklar ona başlarım belki... Gamse almıştı galiba...Kitaplıkda okumadığım belki hiç okumayacağım düzinelerce kitap var... Stefan King,Jean Christophe Grangé romanları... Kızıl Nehirler ve Kurtlar İmparatorluğuna , Taş Meclisine bayılmıştım halbuki... sonra sonra bu tarzdan uzaklaştım... Kocam ve Naziş artık neredeyse sadece bu tarz okuyorlar. Hakkını yemeyeyim kocam daha çok siyaset okur( okusa da bana anlatmasa keşke)

Poyrazın etkisiyle sıcak hava mola alınca; karıkoca karıkoca Üsküdar'a yürüdük... Yürüyüş sırasında önümüze ne kadar mağaza , market varsa girdik çıktık... Güya iftara değişik bir şey yapalım diye ilham aradık ama canımız hiç bir şey istemedi... ben bir tek yassı kadayif ya da taş kadayıf denilen. kadayıfla ne alaka dediğim şeyden aldım... gelince de yaptım çook güzel oldu..
Sanırım herkes biliyordur... yuvarlak yuvarlak mayalı hamurlar yarı pişirilmiş... yufkacılarda satılır hani...Resmini çekmeye üşendim . Şimdi bir yerden bulup koysam aanammm benim kadayıfım diye millete tepeme üşüşür:)) ama şuraya bakın

Kızlar iyiler büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öperler... Akşama kadar çalışıp geceye kadar gezmekteler , okul bir başlasın saat dokuzda sızmaya başlarlar.

Şimdilik bu kadar bizim evden.. Yarın yeni bir haftaya başlıyoruz... hepimize iyi haftalar olsunn... bereketli olsun...serin olsun serin