Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

19 Haziran 2011 Pazar

@ Kurtuluş

İki gündür evde yokuz... Gamzegamse'nin kariyer palnlamasındaki önemli adımlardan birini attığı bu günlerde nyanında yürüyorum... Bilgi Üniversitesine en yakın kuzene konuşlandık:)). O sabah erkenden oraya gidip akşam geliyor. Ben bu fırsattan istifade kuzenlerle birlikte oluyorum... Öğleden sonraları evinde kaldığımız Fato ile Cihangir'e geçiyoruz. Gamse okul çıkışı yanımıza geliyor. Gece geç saatte eve dönüyoruz. Eve dönünce topa Alperen ve Berk'de giriyor. Dün akşam koca salonda beşimiz aynı kanepeye sığışıp resimlere bakmaya çalıştık... sonra garip hallerimizi belgeleme resimleri çektik.
Fato'nun kocası Salih, çok eski sahaf..artık bu işi yapmasa da evde 12 bin ciltlik bir özel kütüphanesi var... Biraz oraya daldım... Bulamadığım kitapları bana da bulması için sipariş verdim. Çok yakında bunları daha düzenli bir hale getirmek için bir yer düzenleyecek. O zaman daha iyi görebğileceğim bu hazineyi...Şu anda düzenleme çalışmaları yaptığı için biraz karışık durumdalar.
Sabah Gamse gittikten sonra , tabi herkes benim gibi erkenci değil uyuyoronlar kalkana kadar kitap okudum, kendime yeşil çay yaptım... Tulum peynirine galete batıra batıra yedim:)) Bu gece de buradayız, yarın akşam işallah maşallah evimize dönüyoruz. Sabahın köründe kocamı aradık Babalar gününü kutladık... Bizim arkamızdan Naziş'de tüymüş evden gece de Zuz'da kalmış. Neyse yerel kutlamaları evde yaparız artık.

Biraz önce Fato bana , sulu köfte yapma işini kakaladı... kendisi de evi topladı... Birazdan Güllü yani Gülden ile buluşmak üzere Taksim'e gideceğiz. Kahvelerimizi içmedik ki, onunla birlikte içelim diye...