Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

19 Ekim 2011 Çarşamba

ölüleri en genç olan ülke bizim ülkemizdir herhalde... Bu ülkede en büyük lüks ecelinle ölmek.
Ne denir ki, duyulan acıyı o analar, babalar, yakınlar kadar hissetmek mümkün mü? Annemi kaybettiğimizde, artık izin sürem dolmuş işe dönüyordum, serviste arkadaşıma, bi bir hafta geçse dedim. O içimdeki yangın geçse, hafiflerse, o kadar yakmasa dedim. -Lale- babamı kaybedeli 10 yıl oldu, o acı orada durur hep dedi.Sevdiğinin acısı , demoklesin kılıcı gibi kafanda sallanır, kendini en iyi hissettiğin bir anda bile kafana değiverir, feleğin şaşar, yere serer seni. Şimdi o 26 aileye mensup herkes , kafasının üstünde sallanan bir kılıçla yaşayacaklar hayatları boyunca...Peki sonra sonra ne olacak, bir sonraki ne zaman diye beklenecek mi?