Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

7 Nisan 2008 Pazartesi

haftanın başından................

Daralmalardayım, sıkılmalardayım. Hava ayaz mı ayaz ellerim ceplerimde , bir türkü tuturmuşum, anlıyorsun değil mi diye türküler çığırasım avar. Ama şarkıydı değil mi, hem de Barış Manço nun. Bahar gelmeyecek mi benim memleketime?.Gerçi Nalan Demirciköye kadar geldiğini bildirdi baharın.
Valla ben bu hafta çok yoğun bir program yaptım. Ne yapıp edip gelsin. Beni yollarda süründürmesin.
Cuma akşamı , Hatırla Sevgili de benim dönemlerime geldi artık. Kızların sordukları sorulara kavga eder gibi cevap vermişim. Gece de hiç uyumadım. Ortasından izlemeye başladığım filmlerin sonunu getiremedim. Ama birinin sonunu hala merak ediyorum.
Cumartesi arkadaş buluşması yaptım. Hava çok güzeldi, hayatımda bu kadar yürümedim. Bir ara yolumuz cumartesi pazarının içine düştü.Birden madımak gördüm , hemen aldım. Ailece çok severiz. Biraz zordur işi ama ayilem için göğüs gerdim ne yapalım.Hatta doğrarken madı madı madımak oy madımak diye türküsünü bile söyledim.
Kül ve Yel'i okuyorum. Şimdilik birbirimizi anlamaya çalışıyoruz. Daha önceleri okumadığım bir yazar Müge İplikçi. Biraz Fürüzan tarzı yazıyor gibi. Ama şifreli yazmayı seviyor .
Gamsegamse sınav dönemine girdi , oda çöp oda olma yolunda. Kağıtlarına dokunmam konusunda sıkı uyarı aldım. Yalnız kalmak istediğini , mümkünse oda kapısına büyük bir sepet konmasını , odaya gelecek ve gideceklerin o sepete atılmasını istediğinni anons etti. Bu hafta 12 sınava girecek. Her gün iki tane.
Ben bu hafta çok yoğunum. Yarın Beşiktaş dolaylarında , çarşamba günü Taksim- Beyoğlu, perşembe günü Üsküdar civarındayım. Kocam kolaylıklar diledi. Yani kolay kolay buralara gelemem sanırım. Şimdiden hepinize iyi bir hafta olsun...