Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

30 Mart 2012 Cuma

Dün akşamdan oldu gözüyle baktığım şey olmadı.Karanlıkta göremediğim şeyler gün ışıyınca görünür oldu. Umarım çok daha iyisi olacağı için olmamıştır.

Bu gün kızlar 10 günlük paskalya tatiline giriyorlar.Yani 10 gün boyunca, onlara endeksliyim. Yalnız benim, kendime ait iki özel programım var. Onun dışındaki günlerde ne derlerse he!.Zaten kendi arkadaşlarıyla programlarını da yapmışlardır çoktan.Sabaha kadar oturmaca ve öğlene kadar yatmaca da programları dahilindedir.Kitap İhsan Oktay Anar'ın Suskunları okuyorum. İhsan Oktay Anar çok sevdiğim bir yazardır. Özellikle Puslu Kıtalar Atlası bir sürü şeyi sorgulamama neden olmuştur ve benim için çok özel bir yere sahiptir.

Suskunlar İhsan Oktay Anar'ın ustalık devri eseri diye adlandırılmış. Suskunlar...Susmanın bir erdem olduğuna inanan topluluk üyelerine verilen bir ad. Kitap Mevlana'nın şu sözüyle başlıyor.
'' kulak eğer gerçeği anlarsa gözdür'' hz. mevlana. Okudukça sanırım daha çok yazacak şeyim olacak. Tarihi kurguda İhsan Oktay Anar üstüne başkasını tanımam valla. Şimdi peşine takılıp, eski Galata'da, Beyazıt'da , yeraltlarında gezmenin tadına doyamayacağımı daha kitabın ilk başlarında biliyorum.

Yazı burada bitiyor. Görümcelerimin çağrısına uyarak, hem birlikte çay içmeye hem de bir kaç tur okey oynamaya gidiyorum.