Cumartesi sabahında Gamsegamse'nin evi hareketlendirmesiyle başladık:) Havuza gidiyormuş. Peştemalim, pembe bonem nerede sözleriyle gün başladı... Ben de uyanınca öldür Allah bir daha uyuyamam çaresiz kalktım. Salona girmemle beni gören kaplumbağa yani atabilse sevinç çığlıkları atardı. Önce onun yemi sonra benim yeşil çayım...
Biraz maillerime baktım, haberlere baktım, blog o kadar sessiz ki bu aralar bazen yazmak içimden gelmiyor ama yeni yazı ekleyen arkadaşlar var mı diye ona da baktım. Sonra da çok güzel bir belgesel izledim. Çöpte bulduğu bir Dostoyevski kitabıyla hayatı değişen birinin hayatının belgeseli... Mutlaka izleyin,link vermeme gerek yok çünkü; youtube da var... Çöpte Dosteyevski Buldum olarak arayın...
Filmden söz etmişken, dün vizyona giren Süper Baba adlı fili izledik dün akşam. Bir insanın 533 çocuğa sahip olması ya da 533 kardeşiniz olması nasıl bir şey izleyin görün...Çok keyifli bir filmdi.
Okuduğum kitaba gelirsek; Bibliyomanyakların eylül ayı kitabı olan ''Çok Kısa Bişi Anlatıcam/ Alper Atalan'' ı okuyorum. Kısa kısa çok keyifli öykülerden oluşuyor...
Cumartesinin yemeği de zeytinyağlı taze fasulye idi... Dünden yaptığım yeşil mercimekli kare hamurlu çorba ve kıymalı dometesli makarnaya eşlik edecek...
Peki sizin cumartesinizde neler var?