Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

29 Temmuz 2011 Cuma

@İSTANBUL

Dün gece saat bir buçuk itibariyle İstanbuldayız artık... İlk kez gündüz yolculuğu yaptık. Bafa Gölü'nü ilk kez bu kadar yakından gördük...üstümüzden yaban kazı ve yaban ördeği sürüleri geçti...Leylek sürüleri geçerken , arabada olduğuma bakmadan ayağa kalktım:)) çünkü, leyleği havada görünce ayağa kalkarsan o yıl çok gezermişsin :))
Susurluk^'ta ayran tost molası, Bursa'da kestane şekeri molası vere vere geldik.Feribotla karşı kıyıya geçerken, hemen arabadan inip, üst kata çay içmeye koştuk derken evimize geldik. Korka korka geldik, zira herkes cehenneme geliyorsunuz dedi ama İstanbul bizi rüzgarla karşıadı... Bu gün çok bunalmadan rüzgarlı bir gün yaşadık fakat her semt aynı değilmiş. Üsküdar biraz daha havadar bir semt . Biraz Çamlıca'dan biraz Boğazdan nasipleniyoruz.
Çok şey yaşandi, hatta bir ufak kaza atlattı Naziş, otelde düştü ve ayağı sargıda, bir kaç gün dinlenecek...Okunan kitaplar var, bazılarının notlarını aldım, yazacağım...Öyle böyle tatil bitti. Şimdi önümüz ramazan... sahura kadar oturup, iftara kadar yatarsak kolaycacık tutarız hehheh.... Tam böyle olmasa da geç yatıp, geç kalkmayı , okumayı, film izlemeyi, yeni yemekler keşfetmeyi, kalabalık iftar sofraları kurmayı planlıyorum.Hayırlı olsun hepimize...

Dün gece yarısı eve gelince, yatarken telefonların fişlerini çektim, cep telefonlarını kapattım ki, hiç uykumuz kesilmesin , bir güzel uyuyalım dedim. Sabah kızlar henüz yatarken, biz de yeni yeni kalkmış, çay suyunu koyarken kapı zili çaldı. Haydaaa , kim ki bu saatte dedim. Kocam- ankesörden- kim oooo dedi. Bir ses, mırıl mırıl bin bin zinettt diyo. Kim Ziynet öyle birini tanımıyorum dedim, kocam balkona çıktı bakmaya , zil devam ediyo, kim o diyorum, açın açın bin Zinettt. Açtım , yukarıya, sırıta sırıta bizim Zuz çıktı. Sabah yatağından kalkmış, yüzünü yıkamış, evden çıkmış. Hem bizi özlemiş, hem Naziş'i merak etmiş. Birlikte kahvaltı ettik, film izlemeye çalıştık.İzlerken baktık durmadan konuşuyıoruz, anlamadık diye geri alıyoruz,sonunda kapattık.
Tatil tatil dedik,o da bitti, sıra ramazanda...