Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

3 Eylül 2012 Pazartesi

bugünkü gün...

Bugün nasıl geçti hiç anlamadım. Bir koşturmadır gitti. Önce karı koca Üsküdar'a indik. Kocam- hadi gel bugün değişik yoldan inelim dedi, yıllardır kullanmadığımız bir yola sürükledi beni. Burası merdivenlerden inerek Üsküdar'a ulaşılan bir yol. Çok da güzel bir yoldur, merdivenlerden inerek Üsküdar'a göbekten dalarsınız . Tabi o kadar merdiveni inince benim diz hortladı. Bunu Cunda öncesi bir suikast sayıyorum...

Önce PTT'ye uğrayıp bir kargo gönderdik ardından, Ulusoy'a gidip benim bileti teslim aldık. Poyraz öyle güzel esiyordu ki, hadi bir yerde çay molası verelim dedik, Balık pazarının yanında ki havuzlu bir çay bahçesine oturduk. Daha ne olsun yav dedim, havuzun başına kurulmuşuz, çayı da güzelse ne ala olmazssa mualla... Çay güzel değildi ama ne gam, içmiştik , gitmişti artık.
Eve gelince anladım yorulduğumu, Akşam'da kızlarla Capitol'de buluştuk, Gamse'nin pantolonlarını terziden aldık, biraz Migros alışverişi yapıp geldik.

Evde kalan kabilem için yemek hazırlıkları yaptım. Bir tepsi kıymalı bir tepsi peynirli börek yapılacak. Acıkan atıştırsın diye... Et sote, barbunya, patlıcan musakka ve kabak kemane pişecek. Buzluğa yerleşecek. Barbunya buzluğa girmeyecek tabi, o iki günde yenir, zaten uzun bir gezi olmayacak bir kaç gün havalanıp dönerim:)

Durun anlatacaklarım bitmedi. Naziş bugün yeni öğrencileri ile ilk gününü yaşadı. Anaokulları malum bir hafta önce başlıyorlar eğitim öğretim yılına... Bu seneki sınıfının adı kuzular... Geçen seneki timsahlar , gerçekten de timsah gibi yaramazdılar:)) Öğrencisinin biri- hey öğretmen, biraz daha kalırdım ama, suluk almaya gitmemiz lazım demiş. Gülmekten öldük.

Bir de öneri... bir kayısıyı ikiye bölün, yarısını ağzınıza atın diğer yarısını yüzünüze sürün:)) Kuruyunca yıkayın. farkı görün bana teşekkür edin.

Tamam bitti artık:)

hafta sonu bildirgesi


Bir de baktım ki 3.eylül'ü gösteriyor takvim, eylülün ilk hafta sonunu yemiş bitirmişiz bile. Bu ilk hafta sonu süperdi. Cuma akşamı Gamse ile koştur koştur bir Capitol yaptık. Malum yeni eğitim ve öğretim yılı başlıyor. Ona okulda giymesi için iki siyah pantolon aldık, ben D&R a uğrayp kitap listesi yaptım. Bir yıla yakındır, kitap alış veriş şeklimi değişitirdim. Önceleri Alkım kitap evine gider, kırmızı sepetimi koluma takar, içini kitapla doldurur sonrasında ya Kahve Dünyasına ya da orta katta ki Balzac Cafe'ye çöreklenir, çayımı kahvemi içe içe kitaplara bakar, alacaklarımı seçerdim. Fakat sonra Gamsegamse D&R'ın internet sitesinden alış veriş yapmanın çok daha avantajlı olduğunu keşetti. Öyle ki neredeyse üç kitapta bir kitap bedavaya geliyor, karşılaştırma yapıldığında... Ama şu da var ki, ben kitapları karıştırmayı, raflardan seçmeyi severim. Dokuna dokuna almalıyım yani. Bizim oturduğumuz yerde de biri Capitol'ün içinde diğeri cadde üstünde iki tane D&R var. Önce gidiyorun yine kitapları dolduruyorum, sonra oradaki puflardan birine oturup inceliyorum , defterime not ediyorum alacaklarımı eve gelince de sipariş veriyoruz. İki gün içinde de kargo ile gönderiyorlar. 25 lira üstüne kargo ücreti yok. Neyse cuma akşamı aynı işlemi yaptık eve gelince de siparişlerimizi verdik.

Cumartesi günü yani Eylülün ilk günü akşamı ailecek yine bir Kadıköy klasiği yaptık. Önce akşam yemeğimizi Çiya'da yedik.Kahvelerimizi ve pastalarımızı Kahve Dünyasında yedik. Nezih Kitap Evinden dergilerimizi aldık. Türk Kahvecileri sokağında çaylarımızı içtik ve evimize döndük. O gece Kadıköy ünlü akınına uğramıştı . Yanımızdan geçerken son anda Yiğit Özşener'i farkettik. Ezel'in ve Kaybedenler Klübü'nün yakışılısı... Çok da beğenirim laf aramızda:))

Pazar gününü evde geçirdik. Bir ara kızlar dışarı çıktılar ama erken döndüler.

Bu arada bendeniz salı akşamı Ayvalık yolcuyum inşallah maşallah. Cunda Adali Pansiyon'un şeref konuğu olacağım heheheh. Ayvalık^dan beni takip eden okuyucularım var. Eğer yolda görürseniz seslenin arkadaşlar:)))) Kız kıza bir seyehat olacak bu. Altı kadın yollara düşüyoruz bu kez. Lise arkadaşlarım ile birlikte. Nermin'i anlatmıştım bir kaç kez . hani bana lisedeyken kocaman takma kirpikler hediye eden Nermin, okulu kırıp Yeni Kapı sahillerindeki öğrenci kahvelerinde soluğu alıp, güllü Eve sigaralarını paylaştığımız Nermin...

Bunların dışında yeni bir kitabım var. tam bir yaz kitabı ama sonbahara denk geldi. Olsun yaza veda tatiline yetişti en azından. Benimle Ayvalık'a gelecek. Cunda sahillerinde arzı endam eyleyecek. . Sex and City dizisi ve filmleri bu kitaptan ilham alınarak yapılmış. Kentli kadın öyküsü yani. Zeya^nın hediyesi...Rona Jeffi'den '' Her Şeyin En İyisi''...

Şimdilik gittim ben. Yarın ola hayr ola, yeter ki gönlümüz şen ola...