Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

15 Haziran 2011 Çarşamba

İLK 10 KİTABIM

SERROSE; Geçenlerde bana ilk 10 kitabımı merak ettiğini söyledi... Ben de tamam bunu blogda yazarım demiştim. Araya bir sürü şey girince biraz uzadı.10 kitap dedim ama ben şin ucunu kaçırınca 16 olmuş;))

İlk 10 kitabımı yazarken anladım ki, böyle bir liste yapmak benim için çok ama çok zor…Bu listeyi yaparken bir çok kitaba haksızlık yaptığımı düşündüm. Mesela Ruhlar Evi, mesela Bir Genç Kız Yetişiyor…Mesela tasvirler içinde boğulduğum Balzac’ın Vadideki Zambak’ı.,Zaide Smith’in İnci Gibi Dişleri, tüm HARUKİ Murakami kitapları ve de özellikle Sahilde Kafka mesela gizli kaçak okuduğum aşkı bilmeden aşk için ağladığım , Kerime Nadir ve Muazzez Tahsin Berkant kitapları. Ah ne kızarlardı bu tür kitaplar okuduğum için dayılarım . Şimdi o kitplar tek tek dizi yaılıyor ve yana yıkıla izliyorlar. Ama ben kesekağıdından tutunda deterjan kutularının üstelerindeki yazıları bile okuyan biri olduğum için ; gıcık kapardım onlara… Ama iyi ki öyle yapmışım. Seçiciliğe böyle ulaştım. Bu yazıyı yazarken sevinerek gördüğüm bir şey de okuma yelpazemin genişliği oldu. Siyaset de okumuşum, mizahta, aşk romanı da afferim bana..SANIRIM İYİ YOLDAYIMJ)
İşte ilk derken ilk 16 olan kitaplarım

1- Sevgili Arsız Ölüm- Latife Tekin’in ilk kitabı…Bu kitabın benim için hikayesi çok uzun… Bir tek, Banu’ya anlatmıştım . Hatta bu kitap sayesinde tanıştık onunla… Kaç kişiye hediye ettiğimi dahi unuttum .Kendimi, Dimitri gibi hissettiğim bir gün geldi bu kitap bana… Denizi olmayan yerde yaşıyordum… İnternet henüz icat bile edilmemiştir belki de… Canım Aysel, bana gönderdiği kitapların içine bir de bunu koymuştu…O gün elime aldım. Ocaktaki yemeğimi karıştırırken , çalan kapıyı açarken bile elimden bırakmadan okudum… Hep Marquez etkisiyle yazıldığı söylendi. falan filan ama ben çok ama çok sevdim…

2-Semerkant… Hayyam’dan , Alamut Kalesine, Hassan Sabbah’a ve Titanik’e kadar uzanan bir hikaye… Bir kitabı iki kez okumam olası değildir ama bunu iki kez okudum. İkinci iki kez okuduğum kitap ise ; Sevgili Arsız Ölümdür…Kitap iki bölümden oluşuyor. İlk Bölümde Ömer Hayyam’ın , Semerkand’a gelişi ve Rubai’yi yazması…İkinci Bölümde ide ise; Benjamin Omer adındaki bir Ömer Hayyam hayranı bu şaheseri bulmak için birçok zorlu yoldan geçer ve macera kitabın Titanic gemisinde kaybolmasıyla son bulur Bu arada Hasan Sabbah’ın Alamut kalesi ve ilk terör örgütlerinin kurulmasına da tanık olunur. Bu kitabı okumamak bence kayıptır.

3- Divan…Irving Yalom- hasta Psikiyatriste gider peki psikiyatrist nereye…sevgi, hakikat, teori, otorite, benlik, doğruluk, para, statü, kibir, hınç... ve yalan üzerine düşünün de düşünün…Kocasına; ikebena ile derdini anlatmaya çalışan kadına bayılmıştım ben bu kitapta…Bu listeyi yaparken aynı yazarın Nitzche Ağladığında ve Divan arasında karar verememiştim. Sonra Divan dedim….

4-Puslu Kıtalar Atlası…İhsan Oktay Anar benim için çok özel bir yazar .Kitap bir nehir roman tarzında…İçine alıp sizi sürükleyip götürüyor…Kitapta zaman :Osmanlı’nın en parlak dönemleri… mekanlar ise benim en sevdiğim mekanlar. Yazar mekan olarak Osmanlı döneminin en önemli kenti Konstantiniye'yi seçmiş, Galata Kulesi, Fener ve Galata Meyhaneleri Haliç gibi yerlerde dolaşıyorsunuz.Kitabı okuduktan sonra…Düşünürsem varsın…düşünmezsem yoksun lafına benim gibi fazla takılmamanızı öneririm… Bu konuya biraz takılmıştım sonradan da…

5-Bir Düğün Gecesi-Adalet Ağaoğlunun’’ DAR ZAMANLAR’’ Üçlemesinin ikinci ve en başarılı kitabı… Türk edebiyatında Sazlı damın kızı Aysel , Bataklık kızı Aysel den sonra burada bir profösöre Aysel adı vermesiyle bi gündem yapmıştı. İlk yayınlandığında… Bu kitabı okumadan önce Ölmeye Yatmak’ı okursanız… Tanıdıklar arasında hissederseniz kendinizi…Hoşnutsuzlukların, yabancılaşmaların kitabı… O zamanki Türkiye panoraması… Kitaptaki kahramanlardan birinin adını Tezel koyarak ve kitabın başında ölmeyeceksek içelim dedirterek ,Tezer Özlüye de ufak bir gönderme yapmıştır yazar…zengin bir işadamının kızı ve bir generalin oğlunun düğün gecesinde -ki alenen 12Mart'ı çağrıştırmaktadır- cereyan eden olayları,tartışmaları, iç ve dış hesaplaşmalar düğün boyunca sürer gider.…

6-Yüzyıllık Yalnızlık..Gabriel Garcia Marquez… Latin Amerika’da yaşayanlar bu kitabı İncil gibi kabul ederlermiş…Okurken , önceleri dönüp dönüp soy ağacına baktım. Çünkü her doğan çocuğa babasının adı veriliyor:))Ne kadar çabalarsanız çabalayın iisimleri karıştırmamanız mümkün değil. O yüzden bu olaya pek takılmadan okuyun. Okurken ara vermeyin yoksa hiç çıkamazsınız içinden…''dünya daha öylesine çiçegi burnundaydı ki, birçok şeyin adı yoktu ve onlardan bahsederken parmakla göstermek gerekiyordu diye başlar kitap.. özellikle uykusuzluk hastalığına yakalandıklarında eşyaların isimlerini ve ne işe yaradıklarını hatırlamak için eşyaların üzerlerine yapıştırdıkları notlar çok yaratıcı ve dolayısıyla komikti.

7-Loksandra…Bu kitabı bana Magissa hediye etmişti… Loksandra, çok eski İstanbul’lu Çok ortak yönlerimiz vardı… İkimiz de İstanbul’a aşıktık… Loksandra’nın bir sözü nerden ilk on kitabım arasına girdiğini açıklar.’’Mutluluk mu? Hiç aramam, o gelir beni, bulur’’

8-Boyalı Kuş…Boyalı Kuşla aramızda büyülü bir şey oldu… Onu kaybettim ve yıllar sonra bir sahafta karşıma çıktı… Onu gördüm elimi uzattım ve içinde kendi el yazımla , yazdığım notu gördüm…Etkileyici, korkutucu , endişe verici, kışkıtıcı, rahatsız edici bir kitap Boyalı Kuş. Farklı olmayı anlatır. Mesela kitabın adını aldığı bölüm bu hatta… Kuş avcısı, yakaladığı kargayı renk renk boyar… Sarıya kırmızıya, maviye… ve serbest bırakır. Zavallı karga , diğer kargaalrın yanına gittiğinde , kendini onlardan olduğuna inandıramaz ve parçalarlar onu… Yazarı da kitabı kadar marjinal biridir. Kafasına naylon torba geçirerek hayatına son vermiştir.

9-Doğunun Limanları…Okuduğum ilk Amin Maaouluf kitabıydı… Okurken hikayenin güzelliğine çarpıldım… Ve en sevdiğim ilk on kitap arasına girer bu kitap diye ta o zaman söyledim…“Doğunun Limanları” kelime anlamı olarak “Doğunun Merdivenleri” olup, bazı Akdeniz limanlarına Fransızların taktığı isimdir.

10-Hayatım…Kazım Karabekir Paşanın kendi ağzından anlattığı hayat hikayesi… Okurken anladım ki devlet adamı olmak için ne kadar eğitim alırsan al bir de devlet adamı olarak doğmak gerekiyor. Bir de hayat dersi aldım ve hiç unutmadım. Hangi ortamda nerede olursan ol, kendine için ufacık bir zaman yarat… Çünkü o zaman sen , sen oluyorsun…

11Her gece Josephine: J.Susann… Bir mizah kitabı… Beni okurken çok güldürmüştü … Josephine bir köpeğin adı… Sahipleri olan karıkocanın ona nasıl esir olduklarını, tüm hayatlarını ona göre düzenlemelerinin komik hikayesi. Bu kitabı ancak sahaflarda ve gittigidiyor.com da bulabilirsiniz. Hatta baktım var mı diye… Orta halli durumda ve üç liraya satılıyor:).. ve bir tane varJ) Bir de Nadir Kitap’a bakmanızı öneririm…

Katilini seveceksin… Bayıldığım bir kitaptı… İsrailli yazar Eprahim Kishon’un kitabıdır. Bir ara baş ucumda dururdu. Canım sıkıldıkça, açar bir hikaye okurdum. Gönlünüzü şen edecek bir kitaptır.

12-Bir Pulsıuz Dilekçe…Uğur Mumcu’nun okuduğum ilk kitabıdır. Bu kitabı okuduktam sonra tüm Mumcu külliyatını okumuştum Pulsuz Dilekçede de 12 Mart döneminin ardından gelen ve aslinda onun devamı i olmaya çabalayan Milliyetçi Cephe Rejimnin suçluları ve güçlüleriyle isim isim , tek tek uğraştığı kitap. O zamanın koşullarında okumak çok çok farklıydı…

13-Bir çalgıcın seyehati. Bu kitap hakkında söylenecek o kadar çok şey var ki… Maalesef artık basılmıyor. Yılllar önce Zuz’a doğum günü hediyesi olarak almak için sahaf sahaf bu kitabı aramıştık ve sonunda Aslan koca bulmuştu… Kitap biz üç kardeşin tüm çocukluğuna eşlik etti. Yazlığa taşınırken bavula konan ilk şeydi. Nereye gitsek bizimle gitti geldi ama sonunda Kumburgazda ki yazlık ev giderken o da gitti…Orada kaldığını anladığımızda hepimiz artık çok uzaklardaydık.

Okurken gülmekten öldüğümüz bir kitaptı. Adeta ezberlemiştik. Okumak istediğimizde herhangi bir yerinden açar okurduk. Alfred Mullerin ve Friedrich Şuller'in maceralarinı…Alman edebiyatına ait, anonim bir eserdi. Ama çok yıllar sonra öğrendim ki; Orhan Kemal bir konuşma sırasında bu kitap için şöyle demiş; kitabın ikinci ve üçüncü baskılarını yapmış olan ikbal kütüphanesi sahibi Hüseyin Kitapçı idi. 1933 yılında kendisiyle bir konuşmamız sırasında, o da bana bu kitabın aslı yoktur. o zamanlar yabancı dilden çevrilen romanlara rağbet fazla olduğu için Mehmet Tevfik Bey bu eseri tercüme imiş gibi yazmıştır demişti.

14-Umut parkı.. Vaz geçilmez klasik yazarım Jane Austen’in bir kitabı. Filmi de kitabı kadar güzeldi. Hiç klasik okumadıysanız ve azcık romantik bir şey okuma isterseniz bu kitabı mutlaka okumalısınız. Ben , Umut Parkını okumadım diyebilen bir gerçek kitap okuyucusu düşünemiyorum bile…

15-Kumral Ada Mavi Tuna…Buket Uzuner ile bu kitapla tanışmıştım. Çok ama çok sevdim. Kitap tavsiyesi isteyenlere hiç çekinmeden önerdim ve çok kişiye hediye ettim. Kitabı okurken her kahraman için – aaa ben bunu tanıyorum diyeceksiniz…

Kitapta ben de en iz bırakan cümleler...

sen hiç kimsenin olamayacağı kadar çok şeyimsin benim... yüreğimde sana ayrılan yer herkesinkinden büyük. yalnızca bir arkadaş, bir kan kardeş, bir sırdaş, bir çok yakın dost değil, bir büyük sevgisin sen... yanında sonsuz şımarabileceğim ve hala kaybetmekten kormayacağım tek kişi... yani biraz annem, biraz babam, hatta hiç görmediğim dedem, belki hiç doğmayacak oğlum... sonra daimi hayranım ve tabi dokunulmamış sevgilim... sen benim masumiyetimsin tuna... benim en yakınımsın! aslında belki öbür yarımsın? bütün bunlar ne demek anlıyor musun? hı?

Bu kitap okunduktan yıllar sonra bile akla gelen bir kitap...

16-Fürüzan Parasız Yatılı… Çocuk kitaplarından ilk kez Füruzanla çıktım… Bir hikaye kitabı… Hala tüm hikayeleri aklımda…Hem parasız olmak hem yatılı olmak duygusu…küçük bir kızın dilinden anlatmıştı Fürüzan… İçindeki göçmen hikayeleri, eski evler , eski yaşantılar… Hala bir Fürüzan kitabı okumadıysanız şaşılacak bir durumdur benim için

Not:Yazımı tekrar okurken , katilini seveceksin'in araya karıştığını görünce çok şaşırdım...Kitap sayısı 17 olmuşmuş meğer:)