Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

20 Ağustos 2010 Cuma

Yirmi gün aradan sonra dün Cancan'ımla kavuştuk birbirimize... nasıl bir özlemdir anlatamam... yaladık yuttuk birbirimizi... artık eskisi gibi ısırmıyor ama o sarılmalar sırasında iki üç diş aldı kolumdan, çaktırmadan... Tatilde büyümüş , artık bebek havasından çıkıp kocaman bir çocuk olmuş. Fotoğraf makinesinden kendi gösterdi, bana su kaydıraklarından nasıl kaydığını... Ablalar gelince de azdılarda azdılar... akşama kadar düzeni bozulmayan ev birden bire savaş alanına döndü.
Sıcaklar bu hafta sonu gidecekmiş, gelse bile bu kadar sıcak olmayacakmış artık... Elektrik faturamızı çok merak ediyorum... geçen ay gelen de dudak uçuklatacak cinstendi ama kocam onun yarısında tatilde olduğumuzu söyledi yani bu gelen duble gelecek...

Bu akşam görümceme yemeğe davetliyiz. Biz mönüyü az çok biliyoruz... çünkü başka türlü olursa bizim kızlar kesinlikle kabul etmezler.... Halalarıyla onlar arasındaki 100 yıllık anlaşma böyle... Eve de yeni geldiler zaten... Belgrad Ormanlarında outdoor etkinliği yapıp okulca kaynaştılar:)))

Şimdilik benden haberler bu kadar... peki sizde ne var