Eh kaç gündür sakin sakin   seyrediyor hayatımız... İşte sahurlar... iftarlar... tv izleme... kitap okuma...
 Dün yine aynen  sahura kadar okuma, izleme çalışmaları sonra sahur  yemeği , kahvaltısı demeli aslında... yine geç kalkış... ortalık  toplama ... Kocanın eve gelmesi ... Kızlar okulda tabi.
 Hadi işler bitti ... bir duş ...  kanepeye uzanış serin serin   ooooohhh deyiş ve zırrrr telefon.
 Arayan Gamsegamse-   Anne , ben hastayım, bir şey yiyemiyorum, çok terliyorum
                                        - sıcaktandır
                                        - Hayır , öyle değil... Hastanede buluşalım
 Hemen Nazlı'yı aradım. Hiç ahaberi yok, aynı okuldalar ama sabah kahvaltıdan sonra birbirlerini görmemişler, öğle yemeğinde bile birbirlerine rastlamamışlar...İşler yoğun, zümreleri, branşları farklı... Okulun reviri henüz faaliye başlamamış, hemşire izinden dönmemiş henüz... Neyse hastanede buluştuk... Hemen serum takıldı vitamin takviyesi, mide bulantısını kesici ilaç  falan... bi sürü  tahlil. Biraz kansızlık çıktı  geri kalanı sıcağa bağlı tabiki.İftara yakın  eve geldik. Dr, üç gün rapor verdi ama kendimi  iyi hissediyorum dedi, gitti.
 Neyse yine böyle şeyler olsun  diyelim...
  İftar sonraları için bir  sürü planlarım vardı... sıcaktan nemden kafamı dışarı uzatamıyorum ki. Bizim arka sokak da ki  kilisenin sokağına   çok  güzel bir sanat galerisi açılmış... sokağı iki taraflı olarak ünlü ressamların ışıklı tablolarıyla donatmışlar... gündüz gördüm gece gelelim demiştim onu bile yapamadım... Bu Akşam Sunay Akın'ın  söyleşisi var  çok istiyorum ama bakalım    kendimde o motivasyonu bulabilecekmiyim... yemekten sonra çayımı alıp balkona kuruluyorum... daha da kalkmak istemiyorum çünkü.
 Bu sıcakta , aç  karnına bu kadar yazı yeter bence, hadi  gideyim ben