Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

10 Ekim 2010 Pazar

Pazar Anlatısı


Dünkü yazımda da belirttiğim gibi dün akşam Zuz'da konuşlandık... Ben elimde tazecik ekmeğim, pastaneden değil kurabiye fırınından alınmış acıbademlerim, reçelli ve fındıklı kurabiyelerimle gittiğimde mutfaktan yemek kokuları gelmeye başlamıştı ve ve masamızda hazırdı... Mönümüz Zuz'un spesyalitesi Çin tavuğu , pilav ve üstüne tereyağda kavrulmuş kıtır ekmekleri bile hazırlanmış tarhana çorbası... Akşam yemeğinde üç kişiydik... Naziş yemek sonrası Burcu ile arkadaşı İrem'de ilerleyen saatlerde katıldılar bize. Masamız pek şıktı mumlarımız yanıyordu, Gamsegamse'nin Zuz'a daha ilkokuldayken aldığı hediyelerde masanın bir köşesine konmuş, masamıza hem nostalji kattılar hem duygu kattılar...

Yemeğimizi yedik içtik, çay faslımıza geçtik... Yahşi Cazibeyi izlerkeneee Naziş geldi ... O Taksim- Beyoğlu maceralarını anlatırkenedeee Burcu ve İrem geldi... Likör şişemi köyün çeşmesinden dolduramadım ama içtim bir güzel... Zuz bu işin ilmini kaptı, artık seneye seri üretime geçeriz biz.

Gece yattığımızda saat üçü geçiyordu ama bendeniz erkenden pörtledim tabi tahmin ettiğiniz üzre... Onlar kalkana kadar yeşil çayımı aldımm Alain de Botton'un ''Havaalanında Bir Hafta'' adlı kitabını okudum. Yazarın bir sosyolog olduğuda düşünülürse iyi bir çalışma çıkmış ortaya... Ama hiç Alain de Botton okumayanlar için bu kitaptan başlamalarını tavsiye etmem... Mesela Yolculuk Güzeldir'le başlarım ben olsam.
Sabah kahvaltısına Cancan'ları da davet ettik...Bize farklı bir ortamda rastlayınca pek şaşırdı pek sevindi... Zuz'un evi onun için zaten maden kaynağı gibi, gelmeden önce biraz toparlamıştık ama O yine neler keşfetti neler... İki saat uyuyunca biz de kahve molası verdik... kalkınca da pide partisi verdik... bu pideciyi Naziş yemek sepetinden buldu incecik Bafra Pidelerine bizim kadar Cancan'da yumuldu:))

Akşam olunca evli evine köylü köyüne yaptık... Eve gelince de Sunay Akın izledik...Bu program her pazar saat yedide Türkmax da yayınlanıyor... Bu akşam CHE GUEVERA ile ilgili anlattığı bir çok anekdot kaçırılacak gibi değildi... Bu kadar bilgiyi nereden ne zaman derliyor inanılmaz... Ben de bize yeniden hatırlattığı Küçük Bolivyalı Asker şiirinin son dörtlüğü ile noktalayayım bu yazıyı ve hafta sonunu..

Şunu öğrenmen gerek
Bolivyalı küçük asker
Kardeş dediğin vurulmaz
Kardeşini vurmaz insan
Kardeşini vurmaz insan
Bolivyalı küçük asker
Kardeşini vurmaz insan.

Şiirin tamamı burada
Dün ölüm yıldönümüydü CHE'nin selam olsun O'na da bu vesileyle...