Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

13 Mart 2011 Pazar

Hafta sonu




Yine çok yoğun bir hafta sonuna imza attık... Cumartesi günü bizim ev de Eceninbalkonu, Zeya, Ebrucuk, Kedili cadı,benim için hala Desertwind yeni adı masal yaratım atölyesi ve Zuz ve sırasıyla bizim kızlar toplandık... Sırasıyla , çünkü kızların biri içeri girerken diğeri dışarı çıktı. Naziş sabahın köründe kongreye gitmişti... Uluslar arası okul öncesi çocul eğitim kongresi... Üniversitedeki hocaları ve okul arkadaşlarıyla da karşılaşmış. Yorgun ama çok memnun geldi, nöbeti Gamse'den devir aldı... Gamse'de arkadaşlarıyla buluşmak için çıktı. Oturuldu, sohbetler edildi , yenildi içildi... Aynı doom günümmüş gibi hediyeler geldi. Hediye paketi açmak gibi hoş bişi var mı?Çok çok keyifli bir gün oldu...

Gamse ile akşam için en son matineye sinema programı yapmıştık ama sonra vaz geçtik.
Bu gün Cancanlara davetliydik. Sabah telefon açtı... cicianne çabuk gel, bana paket getir dedi. Uras'a gelem hediyeler ona diye geliyor ya:))Ama bu gün onu gerçekten abi gibi gördüm.Ara ara falsolar yaptı ama o kadar olur artık. Yardımcıları Sophie ile de arası çok iyi artık.Sophie henüz Türk yemeklerini yapamıyor. Ben gitmişken onlara bir tencere zeytinyağlı dolma sarıp birazını buzluğa attım birazını pişirdim. Bir de kocaman mozaik pasta yaptım ... Yani yine işleyen demir ışıldadı:))Gerçi ben sararken Cancan; cicianne , ben dolma yemeyecemmm dedi durmadan:)(burada çikolata reklamı yaparken görülüyorlar günün en azgın ikilisi)

Gamse ile Naziş dün gece çok geç yattıkları için bir ara karşılıklı yatıp uyudular. Cancan gidip Gamse'yi uyandırmış -Gamse, üstüne örtü getirim mi? Naslı'ya örtmedim demiş. Ama o Nazlı bütün gün onun için çocuk şarkıları kaydı yaptı. Çıkışta da benim çantamı almış eline - cicianne çantasını burada unutsun diyo. Neyse doymadan doyamadan akşam oldu... Biz caddeye indik... Biraz yürüdük biraz mağaza dolaştık derken akşam dokuzda eve zor geldik. Şimdi Naziş kendi işlerine daldı, Gamse takı kutusunu alıp bizim yatağın üstüne yayıldı onları düzeltiyor bir taraftanda güya televizyon izliyormuşuz Bu güya kısmı koca kişisine ait.
Kitapda hala aynı kitapdayım. Dün akşam hiç okumadım zaten.
Hafta sonunun son saatlerinden hepinize tüm iyi dileklerimi gönderdim...