Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

12 Aralık 2009 Cumartesi

Evettttt, Yağmurun elleri gerçektende varmış, dün hiç elini çekmedi üzerimizden. Dünkü yazımda da dediğim gibi Gamsegamse gelince dışarı çıktık. Ver elini Kadıköy. Önce bir kokoreç partis yaptık. Ortaya da şöle sağlam bir midye dolma ve midye tabağı oturttuk . Ataletim kızıyo bana yeme şu Marmarada çıkan midyeleri diye ama kıs beslenme tarzımız değil ki ayda yılda bir yahu:)))



Kadıköy ara sokakları , sigara yasağı yüzünden tıpkı bir açık hava restoranı gibi artık, benim çok hoşuma gidiyor doğrusu.

Yemeğimizi yedik çayımızı da içtik. Sonra başladık balık pazarı , barlar sokağı falan tırmandık Bahariye'ye doğru. Tam Bahariyeye çıkmadan iki tane karşılıklı bu incik boncuk satan dükkan var. Önümüzdekine girdik önce , ay bunlardan da alalım, Gamse bak bu geyik şeklindeki keçelerden alalım broış yaparsın, Anne sen benim yanıma gelsene sırayla gidelim bağırış çığrışları rasında alacaklarımızı aldık. Yüklü bir alış- veriş yapınca satıcı bize çocukların yaptıklarını koymaları için minik sevimli cüzdanlar hediye etti 35 adet falan:)) Renki boncuklar, mumlu ipler, misinalar,kurdeleler, renk renk çeşit çeşit keçeler, peri , uğur böceği, melek, yusufçuk şeklinde kolye uçları ve bunları takacakları zincirler alıp karşıdaki boncukçuya geçtik. Orada da aynı işlemleri yaptık . Bir ara baktım kapı önünde diğer satıcı ile içinde olduğumuz dükkan sahibi konuşuyor. Meğer iki dükkanda onlarınmış hehehehhe. Neyse o da çocuklara cüzdan hediye deyim dedi iyi dedik. 40 kadar falan da o verdi, çantalarımızı yerleştirirken aa orada vermişler dedi, biz de evet ya teşekkür ederiz çocuklar çok sevinecek dedik pişmiş pişmiş heheheheheh. Oradan çıkınca da düz taçlar aldık. Çocuklar üstlerine istedikleri renkte şekilde keçe süsler yapıştrsınlar diye. Bu arada Gamsegamse'ye çok güzel renkli, kürklü bir çizme aldık.

Sonraaaaa, Alkım Kitapevine girdik. Ama gerek ellerimizdekilerin ağırlığı, gerek benim hangi kitapları alsam kararsızlığım onun yanında yorgunluğumuz , baktım hiç zevkli değil, söylerim sana yarın al Kızım dedim. Ayfer Tunç'un Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihini almasını söyledim. Akşam başlarım artık. Dün gece Leyla'nın Evi bitti. Sanırım şimdiye kadar çoğunuz okumuştur. Ama ben Mutluluktan sonra okuduğum için ya da İmkansızın Şarkısının üstüne bu kitap geldiği için hüüüüp diye okuduğum kitaplardan diyebilirim. Sonunda anladım ki , okuduğum kitap beni azcık yormalı . Ne demek istedim ben de bilemedim ama böyle bir duygu işte.



Sonunda evimize ulaştık akşamın sekiz buçuğu olmuştu. Evdekiler akşam yemeğini yemişti, Naziş aldığı vahşi hayvanlar ansiklopedisinin başına tünemişti. Sadece bir tabak çorba içtim o kadar. Sonra oturduk Gamsegamse ile çocuklar için birer örnek model yaptık. Bir bileklik, iki taç, bir kaç kolye örneği. Öyle güzel oldular ki. Tam 150 çocukla gerçekleştirelecek bir etkinlik bu. Ay o gün keşke ben de gitsem:))))) . Bir taraftan da Hanımın Çifliğini izledik. Sonrasında da kitabımı bitirdim.


Gelelim bu güne. Kaç gündür ballandıra ballandıra anlatınca yürüyüşlerimizi, bu gün Naziş de katıldı yürüyüş ekibine. Biz güzergahı değişitirmiştik ama O^!nun isteği üzerine tekrar Kuzgıncuğa yöneldik. İyi de ettik, bilmediğimiz bir sürü ayrıntıyıda ondan öğrendik. Mesela Kuzguncuk da; cami, kilise ve sinangogun aynı bahçe içerisinde olduğunu bilmiyordum. Bize gösterdi, anlattı. Sonra yine koru içinden geçerek geldik eve. O yağmurda bile koruda yürüyüş yapanlar vardı, hatta bir genç kız grubunun resimlerini çektim. Oh be dediler, sonunda hepimiz aynı karede olabildik.

Şimdi salep ve kitap vakti kitabım Zeya^nın hediyesi olan Kazım Karabekir Paşa'nın '' HAYATIM'' adlı kitabı.

İstanbulda kar bekleniyor. Hepinize iyi bir hafta sonu diliyorum.

Not: Asortikkrep de gördüm ve hemen dinlemeye başladım.Dün Kadıköy de sokak çalgıcılarıda söylüyordu. -Yanlarına oturmak istemiştim o yağmurda.- İnce Sazdan, Mazi kalbimde yaradır. Burada