Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

19 Kasım 2007 Pazartesi

MAZARETİ VAR ASABİ.- SINAV VAR SINAV- TİRMİT NEDİR ÖĞRENELİM

Eyvahlar olsun ki Gamsegamsenin sınav dönemi başladı. Dün akşam koridorda konuşmayı yasakladı. Dikkati dağılıyormuş. Ben ki evde sürekli dolanım halindeyimdir. Bakalım ne yapacağız.
Pazar gününü de evde geçirdik. Nazlı akşama doğru geldi Teyzesinden. Cumartesi akşamı arkadaşlarıyla dışardaydı , oradan teyzesine geçmişti. Gamse de bir ara bir Capitol yaptı geldi. Onun dışında kayda değer bir şey yaşamadık. Kitap okuyamıyorum bu ara. Çünkü hala doktora gitmedim. yakın görmede bayağı bi problem yaşamaya başladım. Bir sürü de kitap birikti. Görünce almadan duramıyorum.
Perşembe akşamları yayınlanmaya başlayan Kelebek Çıkmazı nı tavsiye ediyorum size. Sanırım bu da bir dönem dizisi. Şu anda tam benim öğrencilik yıllarım. Bir yoldaş Lale tiplemesi var ki. Yönetmen beni tanısa, o yıllardaki benden esinlenmiş diyeceğiz. Annesi Yoldaş lale diye seslenince kocamla bakakaldık. O da o sırada aynı sen deyip duruyordu hareketlerine konuşma tarzına. O yıllarımı bilen bir bilirkişi olaraktan. İsimde tutunca cuk oturdu.
Dün akşam Zuz Ordudan getirdiği tirmitlerden göndermişti. Tirmit ; bizim oralara özgü bir mantar çeşidi. Fındık ağaçlarının diplerinde yetişir çoğunlukla. Bildiğiniz mantarlara göre biraz acımsı olur. Çocukken toplar hemen ateş yakar közde pişirir yerdik.Üle! şimdiki çocuklar toplasa zehirlenip giderler. İşte o tirmitleri Zuz un yine daha önce Bozcaada dan getirdiği köy sızması zeytinyağ ve Kocamın arkadaşının Adyamandan getirdiği biberlerle kavurdum. Aynı Türkiye mozaiği bir yemek oldu. Doğudan batıdan ve kuzeyden . Türkiye sentezi yani.
Bu günlük bu kadar. Şimdi pazarımız var. Dolaşayım bakalım ne var ne yok...