Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

11 Aralık 2012 Salı

film,Nemeçek meselesi falan filan

Bu sabah gözümü zar zor açtığımda saat 10.28 di...Öyle de  detaycıyımdır,kestirmeden on buçuk diyebilirdim de...Bütün bir hafta arkandan atlı geliyor gibi koşturursan işte böyle pes düşersin.
Her pazartesi olan genel temizlik bile atlanıp,çarşambaya atıldı bu yüzden...

Bugünün tüm aksiyonu,film izlemek,çay içmek, yine çay içmek ve akşama doğru etli  biber ve kabak dolması yapmaktı.

Filmim çok güzeldi izlenmesi gereken filmler kategorisine koydum.Astronot olmak isteyen, dedesi öldüğü zaman onu cennette karşılayıp,hoşgeldin deyip, tebrik edidiğini söyleyen,ninesi ile yaşayan bir çocuk VALAENTİNE...CHE'den söz edip kilisede skandal çıkaran papaz,piyanist komşu,kahvede hep aynı yerde oturan adam, dövmek istediğim baba,egzantrik amca...Hem babasının hem annesinin istemediği,ninesiyle yaşayan Valantine; eğer bir ailen yoksa kendi aileni yapabilirsin dedirtiyor bize...Ben sevdim hem de çok sevdim...Bana güvenen izlesin...


 Bu akşam ''O SES''izledik...Şu yönden iyi,bunca dizi arasında bir neefslenme gibi oluyor. Hem de beğeniyorum valla...Yalan Dünyanın gününü değiştirmekle hiç iyi etmediler. Efenim onun seyircisi cuma günleri dışarı çıkan kesimmiş. Seveyim sizi,ülen sanırsınız tüm Türkiye cuma akşamı alemlere akıyor...Evet bazı esprilerde bunu kaç kişi anladı acaba diye ben de düşünüyorum,örneğin Selahattin'in  Reis'e kızdığı zaman Nemeçek demesinin Pal Sokağı çocuklarında ki Nemeçek'e bir gönderme olduğunu kaç kişi anlar. Kültürümü seveyim:))) ama bu bir dizi ve genele bakmak gerek.Bu konudaki değerli görüşlerimi de sunduktan sonra artık gidip kitabımı okuyayım...