Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

12 Ocak 2013 Cumartesi

Gece baskısı

Kar gitti yerine yağmur geldi.

Zuz taktı sırtına ,sırt çantasını çat orada çat kapı arkasında...Sizin evde canım sürekli bir şeyler yemek istiyor diyor, temizlik yapıldığı akşam eline çekirdek alıp geliyor, ay rejime girelim diyor , ertesi akşam elinde kadayıf, şekerpare eve geliyor.  Yastığını bana versene diyor. Okuma odama toptan sahip çıktı, bana yer kalmadı ben salondaki masaya yayıldım. Gerçi iyi oldu, karşımda televizyon, kapıdan dışarı çıkana nutfağa mı? gidiyorsun, gelirken bi çay suyu koysana, gitmişken bana su getirsene, kave içelim mi? diyorum.



Bu sabah  kızlar gitmişken , geri kalan zevat uyurken; Özcan Deniz'in'' Araf'' izledim.Leylak'ım dün ütü yaparkene izlemiş. Hadi  aklıma gelmişken izleyeyim dedim. Sinemada izleyecektik o hafta bişi olmuştu. Ay Allah korumuş.  Filmde tek sevdiğim kişi başrol oyuncusu kızın anası, bu kadar mı? doğal oyunculuk olur annem, yesinler seni. Biri artık Özcan Deniz'e boynunu kırtlatıp durmasını, bırakmasını söylesin.Şimdi ben söylesem yanlış anlar, hani severdin beni falan der. Severim de herkes bilir. Ama bu olmamıştı. Belki de ben anlamadım, olamaz mı? mesela basmadı kafam gibi...Film bir Yeşim Ustaoğlu filmi... Yeşim Ustaoğlu demek benim için Pandora'nın Kutusu demek,Bulutları Beklerken demek. Belki bu film  fazla gerçekçiydi, sonu öyle bitmeseydi,Özcan Deniz bu filmde bari karizma peşinde olmasaydı. Film beni böyle acıtmasaydı...




Yeni kitabım Nazım Hikmetîn ''Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim'' daha önceki yazımda söylemiştim. Hele bir bitireyim konuşuruz.



Bu dolmalar geçen günkü okey partisine eşlik etti,  dey gidi dey, annem bunları misket gibi yusyuvarlak sarardı... Hiçbir zaman beceremedim... Özlediğimiz zaman lahanaları ince ince doğrayıp, kıymalı, soğanlı, bulgurlu, acı biberli pişiriyorum. Hafif sulu bırakıyorum. Bildiğiniz kapuska işte, yiyin yiyin aynı dolmanında tadı böle işte diyorum...

bugün Gamsegamse'nin direksiyon dersi vardı,ilk kez izlemeye gittim. Ay bi uzun sürsün, ben arkada uyuyayım, bildiğiniz uyuma yani. Bizim Kız da geri geri giderken beni farket, a annem uyumuş diyo... Nato yolalrında bi aşağı bi yukarı, dur kalk dur kalk, hoca da  bembeyaz saçlarına bakmadan,Allaam ya bana anne anne demez mi?Uyumayayım da ne yapayım.

Uyuma demişken ben sahiden gidip uyuyayım ya...